Hasarlı Yapıların Tesbiti Jeofizik Yöntemlerle Mümkündür

Aslında ben jeofizik mühendisi değilim. Elektrik mühendisi olmama rağmen jeofizik mühendislerinin tartışmalı ve ihtilaflı konuları ile alakadar olmamın sebebi birkaç tane aslında.

Birincisi; benim sizlere yazımı ulaştırdığım ama kendisini daha ziyaret bile etmediğim, tanışmadığım Teknik Elektrik Postası’nın sahibi ve editörü her ikiside jeofizik mühendisi. Bir kongrelerine izleyici olarak gitmiştim uzaktan görmüştüm Mustafa Albayrak ve Atilla Yeğin’i. Bu oda faaliyetleri bayağı renkli onların. Bende TMMOB’ye bağlı tüm mühendis odaları ile severek ilgilendiğim için Jeofizik Mühendisleri  Odası’nın faaliyetleri de dikkatimi celbetmişti hep.

Şimdi geçen ay Jeofizik Mühendisleri Odası’nın (JFMO) web sayfasındaki bir ilanı ve 13. Dönem JFMO Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı Yerbilimsel Etüd Daire eski Başkanı Sayın Derya Polat’ın facebook’daki
“BİZ ADAYIZ” platformuna yaptığı eleştiri ile başlayan tartışmadan burada bahsetmek istiyorum. Derya hanım şu anda AFAD Müşaviri olarak görev yapıyor. Kendisi 13. Dönem Yönetim Kurulunda ve ÇŞB’deki Daire Başkanlığı görevlerinde jeofizik mühendisliğine çok değerli katkılarda bulundu. Şimdi de AFAD danışmanı olarak yeni katkılarını bekliyoruz. Onun bir eleştirisi üzerine dergimizin başyazarı Sayın Mustafa Albayrak’ında bir yazısı yayınlandı sosyal paylaşım ortamında. Şimdi onları sizlerle paylaşıyorum ve bende diyorum ki Hasarlı Yapıların Tesbiti  ancak Jeofizik Yöntemlerle (Jeoradar – sismik pulse, vb) gerçekleşir.

“ İstanbul Jeofizik Mühendisleri DEĞİŞİM PLATFORMU JEOFİZİKÇİLERİNDEN tüm jeofizik mühendislerine duyuru;
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yazısında ; “Riskli alan" ve riskli alan üzerinde veya dışında bulunan yapıları tasvir eden "Riskli yapı" ifadeleri Jeofizik Mühendisliği mesleği ile doğrudan ilişkili tanımlar olduğunu biliyoruz. Geçen hafta 13ncü dönem JFMO yönetim kurulu üyesi ve ÇŞB YERBİLİMSEL ETÜD DAİRE BAŞKANI sayın Derya Polat ın (şimdi AFAD MÜŞAVİRİ) biz adayız da duyurduğu benim de İ.Ü Jeofizik 85-90 facebook grubunda iktibas ettiğim JEOFİZİK MÜHENDİSLERİNİN başka bir mühendislik dalına (veya) ibaresi konularak adeta payanda yapılması konusunu gündeme getirdik. Sayın Polat’ın da değindiği gibi 13ncü dönem JFMO’ nun çalışmaları sonucu iki inşaat mühendisi ve bir jeoloji ve bir jeofizik mühendisinin yapması gereken riskli yapıların etüdlerinde istihdamı maddesi iki inşaat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisi veya 1 jeofizik mühendisi olarak çıkarılmıştır. Mevcut 14ncü Jeofizik Mühendisleri Odası yönetimimizde bunu adete jeofiziğin bir kazanımı olarak ilam etmiştir...MAĞLUPTUR BU YOLDA GALİP :))))JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BİLİM DALI, JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BİLİM DALININ BİR ALTERNATİFİ DEĞİLDİR. JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ VEYA JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ DEDİĞİNİZ ZAMAN BİRİ OLSA DA OLUR ÖBÜRÜNE GEREK YOK DEMEKTİR. Şayet jeofizikden veya jeolojiden biri yeterli olsa idi Dünya da ve Türkiye de bunlardan sadece biri okutulurdu üniversitelerde..İkisinin de yeri ayrıdır ve farklı değerlere haizdir. Bu konuda İJFMO 22 yıl zaten havanda su dövmüştür. Yeni dönemde İstanbul Şube Başkanımız Prof. Sayın Ali Osman Öncel hocamız, değerli yönetim kurlu üyeleri ve danışmanları başta
Prof. Ahmet Ercan olmak üzere jeofizik mühendisliğinin farklı bir değere haiz olduğunun altını çizmeye devam etmektedir. Ancak genel merkez de ki 14ncü dönem yönetim kurulunu bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum.

Kaybedilmiş bir hakkı sanki kazanımmış gibi sunmaları bizleri çok üzmüştür. JFMO 14 ncü yönetim kurulundan daha aktif davranmalarını ve olayı sadece İJFMO ve çevresine yüklememelerini İSTANBUL JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ DEĞİŞİM PLATFORMU OLARAK ARZ EDERİZ. Biz bu konuda tüm sivil toplum kuruluşlarını ve resmi kurumları önümüzdeki günlerde adeta ayağa kaldıracağımızı TÜM JEOFİZİK MÜHENDİSİ ARKADAŞLARIMIZA İLAN EDERİZ.”

İşte böyle sevgili okurlarım başyazarımız Mustafa Albayrak’ın da verdiği açıklama bu şekilde idi.