Atalarımız “Yoldan önce arkadaşı, evden önce komÅŸuyu seç” demiÅŸler. ArkadaÅŸ veya komÅŸu seçmede doÄŸru karar verebilme oranı nedir tartışılır fakat özellikle komÅŸuluk iliÅŸkilerinde komÅŸuyu doÄŸru tanımlama ve tanıma uygun ortak yaÅŸam alanı oluÅŸturmanın iki dünya saadeti için önemi tartışılmaz bir gerçektir. Sosyal yaÅŸamın bazı alanlarında bugünü dün ile kıyaslarken belki de en çok yaÅŸayamadığımız duygulardan biri de komÅŸuluk iliÅŸkilerimizde kazandığımız huzurla güven duygusudur.
Nerede o eski komÅŸuluklar diyesiniz var deÄŸil mi?
Evet, “KomÅŸu hatırı” vardı eskiden, “komÅŸu hakkı” der paylaşırdık, “Allah, seni Peygamber Efendimize komÅŸu eylesin” derken dualarımızda anardık komÅŸuluÄŸu, “komÅŸu kapısı” güvenle her zaman çalabileceÄŸimiz bir noktaydı, “kapı komÅŸumuz” neredeyse akrabamızdan daha yakındı, hatta sık sık ziyaret ettiÄŸimiz yerler ile ilgili “komÅŸu kapısına çevirmek” diye nükteler yapardık.
KomÅŸularımız ÅŸimdiki gibi numaralandırılmazdı. Aynı binada veya bitiÅŸik binalarda oturan komÅŸular, 20 numara, 9 numara diye anılmazdı. Hasan Amcalar, AyÅŸe Hanım Teyzeler, Diyarbakırlı Abdullah Dayılar, Manifaturacı Cemil Beyler, BoÅŸnak Arif’in damadı, Mösyö Albert, Alamancı Kıymet Teyzeler, Demirci Hasan’ın gelini Sabahat Abla diye tarifleri yapılan komÅŸular aynı zamanda tanımlandırıldıkları sıfat veya isimlerin öÄŸretici çaÄŸrışımlarıyla da hafızalarımızda derin izler bırakırlardı.
KomÅŸuluk iliÅŸkilerimizin temel dayanağı yardımlaÅŸma ve güven duygusu üzerine idi. Günümüzdeki gibi steril bir hayat için modern ve güvenlikli sitelerde yaÅŸamıyorduk belki ama sadece komÅŸumuz yoktu, komÅŸuluÄŸumuz da bilfiil vardı.
Hangimiz komÅŸumuzun külüne muhtaç olmadı ki mahalle komÅŸumuz, ev komÅŸumuz, iÅŸ yeri komÅŸumuz, yazlık komÅŸumuz, meslek komÅŸumuz, baÄŸ bahçe komÅŸumuz, hatta mezar komÅŸumuz derken nerede ise yakın akrabalarımızdan bile öncelikli iliÅŸkilerimizi sürdürdüÄŸümüz dostlarımız vardı. Karşılıklı veya karşılıksız biz onlara güveniyor, onlar bize güveniyordu. Birbirimizle danışıyor, dayanışıyor, hal ve hatırla yaÅŸam gailesinde yüklerimizi paylaÅŸarak hafifliyorduk. Yeni bir mekâna taşındığımızda ilk selamımızı alan komÅŸularımızdı. Hemen yardımcı olmaya çalışır, tanışır ve yalnızlık duygumuzu alırlardı. Çocuklarımız kaynaşır, beraber büyür, eÄŸitimlerinde üst alt komÅŸunun okumuÅŸ bireylerinden zaman gözetmeksizin destek alırlardı. DüÄŸün evinin en kıdemli akil insanları ÅŸüphesiz tecrübeli komÅŸularımızdı, cenazemiz mi var, ne gam, komÅŸumuz yemek hazırlayıp izzet-i ikramda bulunurdu. Mutfağımızdan yemek kokusu komÅŸularımıza mı ulaşıyor, hemen komÅŸumuza tadımlık bir tabak gönderir, gönül alırdık. Tabak asla boÅŸ gelmezdi, sözün sohbetin istiÅŸarenin ve dayanışmanın toplumsal bereketi huzur içinde altın bir tepside karşılıklı sunulurdu her daim.
Hangimiz komÅŸunun oÄŸluna örnek gösterilmedik veya komÅŸunun oÄŸlu bize örnek gösterilmedi ki. Hangimizin kızı komÅŸu kızının maharetleri ile kıyaslanarak yetiÅŸtirilmedi ki. Hangimiz çocuÄŸu olmayan veya evladı gurbette olan komÅŸumuza evlat veya torun olmadı ki. Hangimiz yaÅŸlandığında konu komÅŸunun desteÄŸi ile yalnızlığından kurtulmadı ki. Hangimiz bağını bahçesini evini barkını komÅŸusuna emanet etmedi ki. Hangimiz konu komÅŸu duyup da rahatsız olmasın diye her türlü gürültü ve patırtısını kendi içinde halletmedi ki. Hangimiz komÅŸumuzun külüne muhtaç olmadı ki. Hangimiz ev almadan önce konu komÅŸuyu araÅŸtırmadı ki. Dili dini ırkı ne olursa olsun komÅŸu her zaman yanı başımızda idi. Kimse kimsenin görüÅŸüne karışmazdı, kimsenin etnik kökeni önemli deÄŸildi, deÄŸil mi ki komÅŸuydu, üst kattan alt kata bir ÅŸey silkelerken bile komÅŸunun camının açık olup olmadığı kollanır ve ona bir zerre miktarı toz ile zarar gelmesini istemezdi.
Ä°yi veya kötü haberleri herkesten önce komÅŸularımız duyar ve paylaşırlardı. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in bir hadis-i ÅŸerifinde komÅŸuların birbirlerine karşı görevleri ile ilgili özetle buyurduÄŸu gibi hastalandığımızda ziyaretimize gelen, cenazemizin kaldırılmasında yardımcı olan, borç istendiÄŸinde imkânı ölçüsünde yardımcı olan, darda kaldığımızda yardıma koÅŸan, bir nimete kavuÅŸtuÄŸumuzda tebrik eden, başımıza bir musibet geldiÄŸinde teselli edenler arasında her zaman ilk önce komÅŸularımız gelirdi. Gelmeliydi de. Cebrail A.S. komÅŸuluk hakları ile ilgili öyle hükümler getiriyordu ki rahmet Peygamberi Efendimiz (S.A.V.) bu durum karşısında Cenab-ı Hak nerede ise komÅŸuyu komÅŸuya miras kılacak diye düÅŸündüÄŸünü belirtiyordu. (Buhari Edeb,123)
KomÅŸuluk vazgeçilmez bir iliÅŸki
BüyükÅŸehirlerdeki stüdyo evler, hızla geliÅŸen bireysel yaÅŸam maalesef insanlarımızı yalnızlaÅŸtırıyor ve etrafıyla olan sosyal iliÅŸkileri zayıflatıyor. Özellikle tempolu iÅŸ dünyası ve buna baÄŸlı aşırı mesai gerektiren meslekler, evlerde erkeklerin yanı sıra kadınların da iÅŸ dünyasında yoÄŸun olarak aktif olmaları, siyasi, etnik ve mezhebi taassup ile iliÅŸkilerin etrafında duvar örülmesi, sosyal aÄŸlarda veya haberlerdeki güvensizlik duygusu yerleÅŸtiren ajite haberler, mahalle kültüründen uzaklaşılmış siteler, apartman iÅŸlerinde ağırlıklı kapıcı veya görevliler ile muhatap olmak, eÄŸitim sistemlerinin, memur tayinlerinin, ticari ve sınaî piyasaların deÄŸiÅŸmesinden dolayı sürekli yenilenmek-deÄŸiÅŸtirilmek zorunda kalınan ikametgâhlar, komÅŸuluk hukukunun ve kültürünün önünde ciddi engeller oluÅŸturmuÅŸtur.
Apartmanlarda veya sokağımızda bulunan bitiÅŸik binalardaki komÅŸularımıza verebileceÄŸimiz sıcak ve samimi bir selam, içten bir hal hatır, bayram ve kandillerde tebrikleÅŸmek, ortak çalışmalarda oluÅŸan giderlere katkıda bulunmak, katlar arası gürültü veya temizlik kurallarına riayet etmek, ortak yaÅŸam alanlarındaki kurallara hassasiyet göstererek komÅŸulara karşı saygılı olmak, ÅŸüphesiz iliÅŸkileri zenginleÅŸtirecek ve gerçek manada, aileden bile yakın olabilecek komÅŸulara sahip olmamızı saÄŸlayacaktır.
KomÅŸuluk geleneksel dünyamızın da modern dünyanın da vazgeçilmez iliÅŸkilerinden biridir. Dolayısı ile dini ve vicdani hayatımızdaki önemi ayet ve hadisle perçinlenmiÅŸ komÅŸuluk iliÅŸkileri ve komÅŸuluk hakları; toplumsal barışın, dayanışmanın ve sosyo - kültürel geliÅŸimin en önemli aktörlerinden biri olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir – etmelidir.
Bu yazım ayrıca dunyabizim.com adresinde de yayınlanmıştır
Facebook Yorum
Yorum Yazın