Hamas, Hizbullah ve Komplo Teorileri

Komplo teorilerini yazması, okuması hatta izlemesi güzeldir.

Ben çok sever ve faydalanırım.

Hatta birçok gerçeklik bu komplo teorilerinin ve hayallerinin neticesidir diyebiliriz.

Bu her komplo teorisinin doğru olacağı anlamına gelmez.

Çünkü bu teorilerin çoğu ham hayaldir.

 

Komplo teorileri bir kere bağımlılık yaparsa artık bundan kurtulmak mümkün değildir.

Nasıl ki ifrat ve tefritte son yoktur, gittikçe gidersiniz iki istikamet arasında.

Komplo teorilerinin de sonu yoktur.

Zaten bu teoriler ya ifrat ya da tefrit kapsamında değerlendirilebilir…

 

Tüm bunlar nereden aklıma geldi?

Son Cuma namazından sonra Lübnan Hizbullah’ının lideri Hasan Nasrallah’ı dinleyip onun konuşması hakkında yapılan yorumları görüp, duyup okuduktan sonra aklıma geldi.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki

Bilhassa Suriye iç savaşı ve Karabağ meselesi göstermiştir ki;

Evet, İran’a da Lübnan Hizbullah’ına da bir Türkiye’li ya da yakın doğu da ki bir Müslümanın güvenmesi çok kolay olmayacaktır.

İran ve Hizbullah maalesef bu hususta ki itimatlarını büyük ölçüde zaafa uğratmışlardır.

Bu tespiti yapmaktan da ayrıca üzüntü duyuyorum...

 

Zira ben de her Müslüman gibi tüm İslam aleminin bir ve beraber olduğunu görmek bilmek isterim.

Lakin bu sadece bugün değil Hz. Peygamber (s.a.v) in vefatından sonra dahi gerçekleşememiştir tam olarak...

Hattı zatında bugünkü ayrılıklar (özellikle mezhebi ve kavmi olarak) o günlere dayanır.

Yani dört dörtlük bir vahdet ya da İslam birliği tarihin hiçbir döneminde idealize ya da realize edilememiştir.

Bununla beraber mükemmel olmasa da ona yakın ve çok güzel medeniyetler kurulmuş ve Müslümanların iftihar edeceği tarihler yazılmıştır.

Hataları sevapları ile tabi...

 

O zaman ne yapılmalı?

Müslümanlar birlikte olmayacak mı hiç?

Müslümanlar idealizeden değil realizeden yani gerçekleştirmeye çalışacaklarından sorumludur.

Her Müslüman üzerine düşeni yapmakla mükelleftir.

Gücü nispetinde birliği sağlamak ve İslam a Müslümanlara destek olmak durumundadırlar...

 

Tıpkı 4 Reşad Halife, Osmanlı ve belli aralıklarda kısmen Emevî dönemlerindeki altın çağlarına yani Dünyaya hâkim olduğu dönemlerine benzeyen medeniyetlere kavuşabilir.

Bu tabii ki zor ama imkânsız değildir.

Her Müslümanın hedefi bu olmalıdır.

Bunun yolu da ihtilafları değil ortak müşterekleri gündeme getirmektir.

Şayet siz her ortak hareket etmek durumunda olduğunuz hususlarda;

-“Amaann! Ya bu İran Şii, 1979 devrimini ABD yaptırdı”

-“Ya bu Hamas ı zaten İsrail kurdurdu”

-“Ya bu İhvanı Müslimiyn’i İngilizler kurdurdu” vs gibi teorileri tekrarlarsak hiç kimse ile bir araya gelip iki kelime edemezsiniz!

Birileri İran ve Hizbullah’ın İsrail ve ABD ile ortak hareket ettiğini söylerken başkaları da HAMAS vd Filistin örgütlerinin aynı ABD ve İsrail ile flört ettiğini, onların talimatı ile Aksa Tufanı harekâtını yaptığını söyler...

 

-“Filanca tarihte şunu yaptı ona güvenilmez!”

-“Falan da böyle demişti ona da güvenilmez” diye diye konuşacak adam kalmaz dünyada!

Şayet Hz. Peygamber (s.a.v.) bu şekilde yaklaşsa idi olaylara

“Ne Hz. Ömer’in ne Halid Bin Velid’in ne Ebu Süfyan ve Vahşi’nin” Müslümanlıklarını kabul etmezdi...

 

Bakın bu kafaya göre Merhum Erbakan hocamızı da siyasete geri döndüren ve MSP’yi kurdurtan irade, 12 Mart 1971 cuntası ve darbeci Havacı General Muhsin Batur’dur.

Ak Partiyi de Sayın Erdoğan’a İBB başkanlığından sonra (haşa) ABD ve Yahudi lobileri kurdurmuşlardır!

Bu misalleri çoğaltabiliriz...

 

 Benzer komplo teorilerini Kurtuluş Savaşımıza, Sovyet Devrimine ’de uyarlayabilirsiniz…

Şu an bu satırları yazarken Nasrallah’ın konuşmasının yankılarını dinlemeye devam ediyorum.

Hâlâ diyorlar ki “Ama Hizbullah ve Nasrallah bizi tatmin etmedi. Daha net saldırılar yapmalı!”

 

Yani Hizbullah ve Nasrallah’ın İsrail’in düşmanı olduğunu kabül etmezseniz!

Hamas’ın Aksa Tufanı harekatının İsrail’in Gazze’yi rahatça işgal ve ilhak etmesi için yapıldığını iddia ederseniz!

“Bu dünyada İsrail’in düşmanı var mı?” Diye de sormak lazım!

 

Saadet Partililer ’de kendince “Ak Parti iktidarının İsrail’ in ekmeğine yağ sürdüğünü, Sayın Erdoğan’ın eleştiri ve tehditlerinin samimi olmadığını ve Ak Partiyi iktidarda Yahudi faiz lobisinin tuttuğunu” meczuplar gibi iddia ediyorlar!

En başta dediğim gibi Komple teorilerinin sonu yok ki!

Bu komple teorilerini seven arkadaşlara şu kadarını söyleyeyim;

“Hani siz gerçekten İsrail’ in yok olmasını ve onların sadece güçten anlayacağını söylüyordunuz ya?

İşte o İsrail’e füze atan, onların kamuoyunda karizmasını çizen iki örgüt var.

Biri Hamas diğeri Hizbullah!

Şimdi bu teorileri bir de bu çerçeveden değerlendirin derim…