HALA NEYİ BEKLİYORUZ?

Haftalar birbirini kovalıyor. Koca Galatasaray’ımızın Sayın Hakan Tanju Oktay’ın dediği gibi yıkılışı devam ediyor.

….Ve maalesef Galatasaray sahipsiz bir durumda. Galatasaray’ı zirveye taşıyanlar kenarda. Kırgın, küskün ve anlamsızca kenardalar. Galatasaray kendilerinden faydalanamıyor. Bir inat uğruna. Bir hiç uğruna. Dibindeki mumdan istifade edemiyor. Öyle ya! Bizim futbol dünyamızda başarı sadece şampiyonlukla ölçülür. Bir teknik direktörün göreve devam edebilmesi için devamlı her sene şampiyon olması gerekmektedir. Mesela siz Zico olsanız Fenerbahçe’yi ikinci turdan ileri gidemeyen Fenerbahçe’yi hem de şampiyonlar liginde finale çıkaran Zico iseniz sadece 2008 yılı mayıs ayında şampiyon değilde kılpayı ikinci yaptı iseniz siz artık Fenerbahçe’de kalamazsınız.

Ya da siz Galatasaray’ı dört yıl üst üste şampiyon yaptınız değil mi? UEFA kupasını mı aldınız? Bu yetmez. Burada mutlaka bit yeniği vardır. Velev ki sizi Fiorentina veya Milan istesin. Sizi İtalya da baş tacı etsinler. Sizin yine de Galatasaray’ın başından gitmeniz gerekir. Çünkü başınızdaki ruhsal problemli yöneticilere siz olmadan da bu başarının olabileceğini göstermek için onun gitmesini isteyebilirler.

Evet sizinde tahmin ettiğiniz gibi futbolumuzun imparatoru Fatih Terim’den bahsediyorum. Morinho bile Madrid’den üzülüyor ve diyor ki hocam ne zaman bir takımı çalıştıracaksınız? Kenarda durduğun yetmiyor mu? Oysa ki Morinho’da biliyor imparator her takımı çalıştıramaz. Türkiye’de Galatasaray ve Milli Takım’dan başkasına gitmez. Avrupa’da da Dünyada’da her takımı çalıştırmaz. Onun ilkeleri vardır. Onun teknik direktör olduğu bir yerde siz yönetici olarak o takıma karışamazsınız. Futbol tepeden tırnağa ona bağlanmalıdır. Karıştınız mı onu kaybedersiniz. O; o yüzden kenardadır. Kırgın ama kırmadan, küskün ama küstürmeden kendisine. Her şeyi içine atıp beklemektedir. Galatasaray’da yıkılmaya devam etmektedir.