1- Bir çok firma feedback dediğimiz geri dönüşümün ne olduğunu bilmezler. Bilseler bile ne kadar önemli olduğu konusunda bilgi sahibi değillerdir. Onlar günlük koşuşturmalar içersinde sadece satış ve tahsilat peşindedirler. Hele hele maliyetlerinin üzerinde kar getirecek satışlarda yapmışlarsa kendilerini başarılı görürler. Oysa bunun çok ama çok önemli olduğuna inanan firmalar ise dünya devi olma yolundadırlar. Ülkemizde böyle devler vardır. Anahtarda % 60 a yakın Pazar yapmış firma böyle yapmıştır. Feedback, müşterinin ürün çeşitliliği,hizmet kalitesi hakkında ne istediği ve gelecekte nelerin istenebileceği konusunda en önemli görünmeyen maliyettir. Ben bunu üretir bu fiyattan satarım dendiğinde firma yaşar ama dev olamazlar. Dev olacakken ancak yaşamaları onların görünmeyen maliyetleridir.
2- Bir çok firma , bizim ismimiz var, ne yapsak, hangi bayi ve hangi çalışanla çalışırsak çalışalım en iyisini biz yaparız diye düşünürler. Kısmen doğru olsa da yüzde yüz doğru değildir bu düşünce… Üretimin en iyisini, finansın en iyisini, kalite kontrolünün, insan kaynaklarının, pazarlamanın, satışın en iyisini hep beraber arayıp, bir araya getirdikten sonra ileriye dönük strateji belirlenmiyorsa ve beraberce tartışılmıyorsa hepsinden önemlisi onlara yetki verilmiyorsa ancak yaşarsınız ama bir dünya devi olamazsınız. Bu da görülmeyen bir maliyettir.
3- Ürününüzü, ben ürettim oldu demeden , son teknoloji ile çağın gereklerini takip ederek ve sürekli iyileştirerek üretmiyorsanız, bugün varsınız yarın yoksunuz. Nokia’nın en büyük şirket iken akıllı telefonları göremeyerek pazarını kaybetmesi, dünya devi havayolu şirketi Pan-Am’ın yok olması, klasik anlamda fotoğraf filmi üreten Kodak’ın dijitalde geç kalarak yok olması ve bunun gibi bir çokları en iyi örneklerdir. Bu da bir görünmeyen maliyettir.
4- Geçen sayımızda bahsettiğimiz gibi, sürekli çalışan değiştiren ( ister kurnazlıkla ister bilinçsizce) firmalar ile ucuz eleman çalıştıran firmalarda güven yitirdiklerinden sürekli kaybetmektedirler. Ayda 1000 TL. bir elemandan kazanacağını düşünürken iyi elemanın sürekliliğinde getireceği 10.000 TL. den olmaktadırlar. Örnek olarak , Galatasaray’ın Türkiye’de lider olmuş kadrosunun üzerine herkesin eleştirdiği rakamlarla, Grogba ve Schijener’ı almasıdır. Paralar boşa gitti diyenler ,tecrübenin ve kaliteli elemanın neler yaptığını görünce şaşkınlık içinde kaldılar. Elenmelerine karşın, dünyanın en büyük takımını yenerek ülkemize getirdikleri puan ve prestijin yanında takıma sadece bir maç sonunda kazandırdıkları para aldıklarından kat ve kat fazladır. Ne yapalım elimizdeki bu deyip bu iki tecrübeli ve pahalı futbolcuları almamış olsa isi Galatasaray, belki iki maçta da yenilecek ve bu kadar para kazanmayacaklardı. Ucuz eleman (tecrübesiz) alıp aman cebimizden para gitmesin diyen firmalar ancak yaşarlar ama hiçbir zaman dev olamazlar. Piyasada çok firma var nasıl satış yapacağız diyen değil ben bunların hepsinin önüne geçerim diyen çalışan bulmamak da görülmeyen bir maliyettir.
5- Hangi departmanda olursa olsun değerli çalışanlarınızı, kah takdir etmeyerek , kah kapasitesinin altında çalıştırarak ya da onun üzerine daha kapasitesiz üst atadığınızda elinizden kaçırdığınız bu değerler , rakibinize giderek sizlere büyük yaralar açmaktadır. Bu da görmekte geç kaldığınız büyük bir ölçülemeyen maliyettir.
Bu maddleri çoğaltmak mümkün olsa da anlatmak istediğimiz aynıdır. Küçük hesaplar ve büyük düşünmemek, elinizin altında gurur duyduğunuz firmanınızdan aslından nelerikaybettiğinizi nerelerde olacakken hala bulunduğunuz yerde olduğunuzu gösteren en büyük maliyettir. Hele bir de firmanızı kaybetmişseniz…….
Facebook Yorum
Yorum Yazın