Global Krize İnat Yaşam Mücadewlesine Devam

 Gün geçmiyor ki ajanslar haber geçmesin. Amerika’dan veya Avrupa’dan bir kriz duyulmasın. Yok filanca finans kuruluşu battı. Yok falanca kapital bir hafta içinde şu kadar milyar dolar bulamazsa batacak. Onların batması demek şu kadar bankanın batması ve borsanın çökmesi demek. Yani her gün korku dağlarını başımıza yıkmaya çalışıyorlar. Yani onların haşa küçük tanrıları, putları yıkılacak diye biz burada nöbet mi tutacağız. Aman Amerikan maliyesi buna müdahale etmeli aman Avrupa birliği elini cebine atmalı. Ne yani biz onların krizlerinin korkuları ile mi yaşayacağız. Onlar hapşıracak biz verem olacağız  öylemi? Eğer bizim ve 3. Dünya halklarının kaderi bu bir avuç Dolar-Faiz-Borsa üçgenini idare eden baronların eline kaldı ise Orhan Gencebay’ın dediği gibi “Batsın Bu Dünya”…
Aman iyi ki Amerika temsilciler Meclisinin veya A.B.D kongresinin kararı tatile denk geldi. Ne güzel bizim borsamız bir hafta geç çökecek. Şu züğürt tesellisine bakın. Hani ilk okulda bize öğretmişlerdi. Türkiye kendi kendine yeten birkaç ülkeden biri idi. Hani bizim tarımımız vardı? Hayvancılığımız vardı. Üretime başlamıştık. Kendi ağır sanayimizi kurmuştuk. 1930’lu yıllarda Uçak fabrikası bile kurmuştuk. Kimseye boyun eğmeyecektik !!! Emperyalizm’e karşı kurtuluş savaşını biz kazanmadık mı?
 Sanki sizden duyar gibi oluyorum; globalleşen dünyada  bunlar ne kadar sığ ve yerel kelimeler… Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Bizde de borsa var. Bizde wall street deki gibi ekonomimize yön veriyoruz. Onlar ne yaparlarsa bizde aynısını yapıyoruz. Ama onlar tarımlarını koruyorlar. Bize buğday,prinç satıyorlar. Tahıl ülkesi Türkiye onlardan ithal ediyor. Onlar ağır sanayi ve nükleer enerji üretiyorlar. Biz onların bize ne kadarını satacaklar diye ağızlarını gözlüyoruz.
 Kim ne derse desin, bugün insanlık cehennemi bir uçurumun kenarındadır. Bütün insanlığı aynı tehlike beklemektedir. Hep beraber yok olma tehlikesi. Dünyayı yöneten mutlu fakat Putlu azınlık milyarlarca insanın kaderi ile oynamaktadır. Borsa-Faiz-Döviz üçgeninde kapana sıkıştırdığı halkları önce tüketim köleliğine alıştırarak yani sürekli tükettirerek kendine muhtaç ettirmektedir.  Bizim dünyayı yöneten bu bir avuç şeytana en büyük göbek bağımız bu tüketim köleliğidir. Kredi kartları ile direkt ayni ve nakdi kredilerle bizleri-dünya halklarını kendine köle eden şeytani düzeni her geçen gün güçlendirmektedir.
 Pekala ne yapacağız dediğinizi duyuyorum yine. Hiç bir şey yapamazsak daha az tüketeceğiz. Kredi kartlarımızı mümkünse hiç,beceremiyorsak daha az kullanacağız. Tüketim kölesi olmayacağız. Üretmeden, çalışmadan tüketmeyeceğiz. Onların kurdukları Borsa-Faiz-Döviz üçgenin de teslim olmamak için daha az tüketmeli, daha az harcamalıyız. Bu dünya düzeninin ekmeğine yağ sürecek her türlü riskli borsa-faiz ve döviz üçgeninde yer almamalıyız. O zaman Amerika da 1000 tane bankada  batsa, AIG’de çökse bilmem ne kapital’de yıkılsa bize bir şey olmayacak. Yeter ki az harcayalım yeter ki bu üçgende yer almayalım.