Galata’ya Açık Mektup

Galata neresi arkadaşlar! Galata yıllardır ara ara yazılarımda da belirttiğim gibi Şişhane – Karaköy piyasalarının; yani elektrik ve aydınlatma sektörünün yurt geneli dahil en merkezi satış ve irtibat noktası.

Sadece yurtiçinin değil Ortadoğu – Balkanlar hatta Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkelerinin de elektrik ve aydınlatma denildiğinde dikkatlerinin döndüğü tarihi semt Galata. Aslında idari bölünmemize baktığımızda Galata isminde bir ilçe veya semt gözükmemektedir. Ancak 2000 yıl öncesinden beri taa… Cenevizlilerden beridir bu mekan ticari ve kültürel şöhretteki mekanımızdır. Gemiler buraya yanaşır. Anadolu yakasından veya ülkeler hatta kıtalararası yolculuk yapan binlerce geminin yanaştığı limandır Galata. Aylarca denizde kalıp eğlenmeye diye gelip gemilerin boşaltıp sahile çıkarmaya çalıştığı deniz piyadeleri; Conilerin – Yankee’lerin de uğrak yeridir.

Rusya ve Türki Cumhuriyetlerin de zincirlerini kırması ile ilk defa kıtlıktan çıkarcasına Laleli pazarına saldırmak için ayak bastığı ilk yerdir Galata sahili.

Velhasıl sadece elektrik ve aydınlatma sektörünün değil turizm – kültür ve sanat için önemli bir noktadır Galata. Dünya iş adamlarının Galataport ihalesi sebebi ile iştahların boşa kabarmadığı bir yerdir.

Galatalı sevgili komşularım; semtimiz – mekanımız dünyanın gözbebeği bir noktadır. Bu dergi ve bu satırların yazarı derginizi çıkarmaya ve acizane yazılarını yazmaya başladığından beri adeta Galata ve esnafı ile hasbihal etmektedir. Bazen sektörün bazende Galatamızın dertlerini, sevinçlerini sizlerle paylaşmaktır.

Ancak bir dönemece geldiğimizi adeta fark ediyorum. Galata ile planlar yapılmakta. Hem de sadece ülkemizde ve resmi kuruluşlarımızda değil yurt dışında, okyanus aşırı ülkelerde bile Galata ile ilgili projeler üretildiğini duyuyorum. Burada mülk sahibi olsun kiracı olsun bu sektörden ekmek yiyen, Galata’ya müptela komşularımıza sadece şunu seslenmek istiyorum; Eğer bu semtimizin, mekanımızın bize daha uzun yıllar ev sahipliği yapmasını istiyorsak omuz omuza vermeli ve sivil toplum kuruluşlarında buraları her açıdan gündeme getirmeliyiz. Yoksa açıkça söylüyorum; BURAYI BİZE BIRAKMAYACAKLAR…