Yazıma başlamadan önce 10 Aralık 2016 akşamı Dolmabahçe’de alçak bir saldırı sonucu kaybettiğimiz polislerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. İnşallah bir daha böyle kahpe saldırılar yaşamayız.
Geçen ayki yazımda Galatasaray’ın bir düşüş içinde olduğunu bunun da en büyük mübessilinin teknik direktör Riekerink olduğunu yazmıştım. Daha sonraki günlerde takımda gruplaşmalar olduğu ve bu gruplaşmaların liderliğini birbirleriyle geçinemeyen Selçuk ve Sneijder oldukları medyada çokça yazıldı konuşuldu. Bunların ne kadar doğru olduğunu bilemiyoruz ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali doğruluk payı olabileceğini düşünüyorum. Fenerbahçe maçından hemen sonraki Selçuk gerginliği başkanın da araya girmesiyle çabuk örtüldü ve takım normale döndü. Galatasaray bu 4 haftalık düşüşün ardından üst üste üç galibiyet alarak zirveyi bırakmadı. 13. Haftanın sonunda lider Başakşehir ve ikinci Beşiktaş’ın 3 puan gerisinde 3.sırada bulunuyor. Eğer ligin ilk yarı bitimine kalan üç maçı da kazanırsa büyük bir avantaj elde edecek. Tabii bundan sonra Galatasaray’ın nasıl bir performans göstereceğini bilemiyoruz. Fenerbahçe maçından sonra gözlemlediğimiz konu Yasin ve Podolski’nin takıma daha fazla monte olduğu. Yasin Gaziantep maçında attığı 3 golle hat trict yaptı. Yasin’in attığı ilk golden sonra polislere sarılması hepimizi duygulandırdı açıkçası. Yasin eğer bu performansını devam ettirirse bir önceki yıl gibi takıma büyük katkısı olur. Dikkatimi çeken konulardan bir tanesi de lige çok iyi başlayıp daha sonra formu düşen Eren Derdiyok. Lig başlangıcında hemen hemen her maçta gol atan Eren maalesef son haftalarda düşüşte. Umarım Eren en kısa zamanda eski formuna kavuşup gollerini atmaya devam eder.
Ligin sonları yaklaşırken konuşulan konulardan bir tanesi de takımın lig arasında transfere ihtiyacı olup olmadığı. Benim kanımca Galatasaray’ın şuan ki kadrosu şampiyonluk için yeter. Takımın en büyük ihtiyacı iyi yönetilmesi ve oyuncuların formda ve takım olabilmeleri. Eğer bu sağlanırsa transfere ihtiyaç kalmaz ve takım şampiyon olabilir.
Şimdi gözler kalan üç maçta. Eğer Galatasaray kalan üç maçı kazanırsa büyük bir avantaj elde etmiş olacaktır. Çünkü ilk yarı hem yeni bir takım kurulmuş hem de en büyük rakipleri ile deplasman da karşılaşmıştı. Bu açıdan Galatasaray ikinci yarı daha avantajlı.
Avrupa da oynayan takımlarımıza önlerindeki maçlarda başarılar dileyerek yazımı bitiriyorum.
Gelecek ay görüşmek dileğiyle.
Facebook Yorum
Yorum Yazın