H. Tanju OKTAY

H. Tanju OKTAY

Mail: yazarlar19@teknikelektrik.com

Galatasaray’da Sıkıntılı Günler

Galatasaray geçen sene olduğu gibi bu senede lige ve şampiyonlar ligine iyi başlayamadı. Ligde Konyaspor’a karşı alınan 1-4 lük galibiyete rağmen Arena’da alınan beraberlik moralleri bozdu. Aslında Galatasaray oynadığı oyunla galibiyeti hakketmişti. Fakat kaçırılan kolay goller, rakip takımının kalecisinin gününde olması ve yenilen basit goller maçı 1-1 berabere bitmesini sağladı.

 

Galatasaray 4. haftada topladığı 5 puanla 8. sırada. Ligin başındaki sıralama o kadar da önemli değil fakat Galatasaray’ın kadrosu ve oynadığı oyun önemli. Keza 4 gün sonra oynanan Atletico Madrid maçında mağlubiyet geliyorum demişti. Hemen hemen hiç kimse bu maçtan umutlu değildi. Galatasaray uzun yıllardan sonra kendi sahasına çıkacağı bir maçta favori gösterilmemişti. Oysaki Galatasaray daha önceki yıllarda kendi sahasında Real Madrid’i, Barcelona’yı ve Juventus gibi dünya devlerini yenmişti. Avrupa’da tarih yazmış bir takımdı. Peki Galatasaray’ a ne olmuştu ki kendi teknik direktörü ve kamuoyunun büyük bir kısmı tarafından rakip takım favori ilan edilmişti?  Açıkçası Atletico Madrid  her yönüyle Galatasaray dan daha kuvvetli bir takım bunun altını çizmek gerekir.

 

Ancak Galatasaray’ı Madrid karşısında özellikle ilk yarıda aciz duruma düşüren Hamza Hoca’nın seçimleri oldu. Yasin’ siz bir kadroyla maça başlaması, Hakan Baltayı defansın ortasında oynatması ve yanında Emre Çolak’ı oynatması herkes tarafından yadırgandı. Futbolcularda yerlerini yadırgadılar. Ben Baltayı uzun bir aradan sonra bu kadar etkisiz görmedim. Çolak daha ilk yarı tamamlanmadan oyundan alındı. Maalesef Çolak oyundan alınırken yuhalandı. Maçı izlerken bu duruma çok üzüldüm. Bir futbolcu nasıl oynarsa oynasın hele ki yanlış yerde oynatıldığından dolayı kötü oynayıp oyundan alınmak zorunda kalırsa taraftar asla futbolcuyu yuhalamamalı. Lige biz yine bu oyuncularla devam edeceğiz ki Çolak genç ve başarılı bir oyuncumuz. İkinci yarıya Yasin’i alarak çıktı sahaya Galatasaray. Yasin’in oyuna girmesiyle Galatasaray daha atak bir oyun oynadı. Atletico’ yu kendi sahasına hapsetti. Ancak gol vuruşlarındaki şansızlığıyla! (beceriksizlikte denilebilir) golü bulamadı ve sahasından 0-2 mağlup ayrıldı. Bu noktada Galatasaray’ın forvetlerine de değinmek istiyorum. Burak geçmiş yıllarda olduğu gibi hırslı ve çalışkan ama gol yollarında yetersiz. Keza buna Podolski ve Umut’ un formsuzlukları da eklenince Galatasaray gol yollarında çok zayıf kalıyor. Adeta gol kısırlığı çekiyor. Kolay gol yiyen Galatasaray defansı yediğinden daha fazla gol atması lazım ki maçları kazanabilsin. Bu durumda Galatasaray teknik kadrosunun yapması gerekenler defansa çeki düzen vermesi ve golcülerini daha aktif hale getirmesi gerekiyor.

 

Özetle kadro kurgusunun çok doğru bir şekilde kurulması lazım. Buda Hamza Hocanın işi. Hamza Hoca son maçlardaki performansıyla  büyük eleştiriler aldı. Galatasaray’ a uygun bir hocamı yoksa kapasitesi henüz yeterli değil mi  tartışmaları başladı. Hamza Hoca geçen sene yine aynı şekilde  lige kötü başlayan takımı şampiyon yapmıştı. Ancak bu durum bu sene için yeterli değildir. Hamza Hocanın kesinlikle sahaya doğru takım çıkarması lazım. Aksi takdirde başarısız sonuçlar kader olur.

Tabii ki bu sonuçlardan sonra başkan Dursun Özbek’ de tartışılır oldu. Özbek başkanlığa yeni seçildi. 3 ay başkanlık için çok kısa bir süre. Özbek’in futbol arenasında çok tecrübeli olmadığı bir gerçek. Ancak bana göre Özbek bu üç ay boyunca çok da yanlış hareketler yapmadı. Tatmin edici transferler yaptı. Şuan oynanan futbol Galatasaray kapasitesinin çok altında olduğuna göre bunun 1. sorumlusu başkan değildir. Takımın biraz daha zamana ihtiyacı var. Bu noktada gözler Hamza Hocanın üzerinde olacaktır. Hamza Hocanın ileride göstereceği performans hem takımın hem de kendi kaderini çizecektir. Alınabilecek başarısız sonuçlar Hamza Hocayı istifa etmek zorunda bırakabilir. Takımların kötü gitmeleri durumunda ilk önce teknik adamın sonrada yönetimin kellesi gider. İlerleyen günlerde hep birlikte yeni gelişmeleri göreceğiz.

Bu arada Hollanda’yı kendi sahamızda 3-0 net bir skorla yenerek tarih yazan milli takımımızda tebrik ediyorum. Umarım kalan iki maçında kazanarak turnuvaya katılma şansını elde edebiliriz. Gelecek yazımızda buluşmak dileğiyle herkesin Kurban Bayramını şimdiden tebrik ediyorum.

 

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar