Galatasaray’da Sıkıntılı Günler

Galatasaray geçen sene olduÄŸu gibi bu senede lige ve ÅŸampiyonlar ligine iyi baÅŸlayamadı. Ligde Konyaspor’a karşı alınan 1-4 lük galibiyete raÄŸmen Arena’da alınan beraberlik moralleri bozdu. Aslında Galatasaray oynadığı oyunla galibiyeti hakketmiÅŸti. Fakat kaçırılan kolay goller, rakip takımının kalecisinin gününde olması ve yenilen basit goller maçı 1-1 berabere bitmesini saÄŸladı.

 

Galatasaray 4. haftada topladığı 5 puanla 8. sırada. Ligin başındaki sıralama o kadar da önemli deÄŸil fakat Galatasaray’ın kadrosu ve oynadığı oyun önemli. Keza 4 gün sonra oynanan Atletico Madrid maçında maÄŸlubiyet geliyorum demiÅŸti. Hemen hemen hiç kimse bu maçtan umutlu deÄŸildi. Galatasaray uzun yıllardan sonra kendi sahasına çıkacağı bir maçta favori gösterilmemiÅŸti. Oysaki Galatasaray daha önceki yıllarda kendi sahasında Real Madrid’i, Barcelona’yı ve Juventus gibi dünya devlerini yenmiÅŸti. Avrupa’da tarih yazmış bir takımdı. Peki Galatasaray’ a ne olmuÅŸtu ki kendi teknik direktörü ve kamuoyunun büyük bir kısmı tarafından rakip takım favori ilan edilmiÅŸti?  Açıkçası Atletico Madrid  her yönüyle Galatasaray dan daha kuvvetli bir takım bunun altını çizmek gerekir.

 

Ancak Galatasaray’ı Madrid karşısında özellikle ilk yarıda aciz duruma düÅŸüren Hamza Hoca’nın seçimleri oldu. Yasin’ siz bir kadroyla maça baÅŸlaması, Hakan Baltayı defansın ortasında oynatması ve yanında Emre Çolak’ı oynatması herkes tarafından yadırgandı. Futbolcularda yerlerini yadırgadılar. Ben Baltayı uzun bir aradan sonra bu kadar etkisiz görmedim. Çolak daha ilk yarı tamamlanmadan oyundan alındı. Maalesef Çolak oyundan alınırken yuhalandı. Maçı izlerken bu duruma çok üzüldüm. Bir futbolcu nasıl oynarsa oynasın hele ki yanlış yerde oynatıldığından dolayı kötü oynayıp oyundan alınmak zorunda kalırsa taraftar asla futbolcuyu yuhalamamalı. Lige biz yine bu oyuncularla devam edeceÄŸiz ki Çolak genç ve baÅŸarılı bir oyuncumuz. Ä°kinci yarıya Yasin’i alarak çıktı sahaya Galatasaray. Yasin’in oyuna girmesiyle Galatasaray daha atak bir oyun oynadı. Atletico’ yu kendi sahasına hapsetti. Ancak gol vuruÅŸlarındaki ÅŸansızlığıyla! (beceriksizlikte denilebilir) golü bulamadı ve sahasından 0-2 maÄŸlup ayrıldı. Bu noktada Galatasaray’ın forvetlerine de deÄŸinmek istiyorum. Burak geçmiÅŸ yıllarda olduÄŸu gibi hırslı ve çalışkan ama gol yollarında yetersiz. Keza buna Podolski ve Umut’ un formsuzlukları da eklenince Galatasaray gol yollarında çok zayıf kalıyor. Adeta gol kısırlığı çekiyor. Kolay gol yiyen Galatasaray defansı yediÄŸinden daha fazla gol atması lazım ki maçları kazanabilsin. Bu durumda Galatasaray teknik kadrosunun yapması gerekenler defansa çeki düzen vermesi ve golcülerini daha aktif hale getirmesi gerekiyor.

 

Özetle kadro kurgusunun çok doÄŸru bir ÅŸekilde kurulması lazım. Buda Hamza Hocanın iÅŸi. Hamza Hoca son maçlardaki performansıyla  büyük eleÅŸtiriler aldı. Galatasaray’ a uygun bir hocamı yoksa kapasitesi henüz yeterli deÄŸil mi  tartışmaları baÅŸladı. Hamza Hoca geçen sene yine aynı ÅŸekilde  lige kötü baÅŸlayan takımı ÅŸampiyon yapmıştı. Ancak bu durum bu sene için yeterli deÄŸildir. Hamza Hocanın kesinlikle sahaya doÄŸru takım çıkarması lazım. Aksi takdirde baÅŸarısız sonuçlar kader olur.

Tabii ki bu sonuçlardan sonra baÅŸkan Dursun Özbek’ de tartışılır oldu. Özbek baÅŸkanlığa yeni seçildi. 3 ay baÅŸkanlık için çok kısa bir süre. Özbek’in futbol arenasında çok tecrübeli olmadığı bir gerçek. Ancak bana göre Özbek bu üç ay boyunca çok da yanlış hareketler yapmadı. Tatmin edici transferler yaptı. Åžuan oynanan futbol Galatasaray kapasitesinin çok altında olduÄŸuna göre bunun 1. sorumlusu baÅŸkan deÄŸildir. Takımın biraz daha zamana ihtiyacı var. Bu noktada gözler Hamza Hocanın üzerinde olacaktır. Hamza Hocanın ileride göstereceÄŸi performans hem takımın hem de kendi kaderini çizecektir. Alınabilecek baÅŸarısız sonuçlar Hamza Hocayı istifa etmek zorunda bırakabilir. Takımların kötü gitmeleri durumunda ilk önce teknik adamın sonrada yönetimin kellesi gider. Ä°lerleyen günlerde hep birlikte yeni geliÅŸmeleri göreceÄŸiz.

Bu arada Hollanda’yı kendi sahamızda 3-0 net bir skorla yenerek tarih yazan milli takımımızda tebrik ediyorum. Umarım kalan iki maçında kazanarak turnuvaya katılma ÅŸansını elde edebiliriz. Gelecek yazımızda buluÅŸmak dileÄŸiyle herkesin Kurban Bayramını ÅŸimdiden tebrik ediyorum.