Yoksa Araf ta bir yerde mi bekliyoruz? Türkiye 2013 Mayıs ayının 13’ünde IMF’ ye borcunu ödeyip 14 Mayıs’ında 50 CEO (Cirosu 100 milyar doları geçen) ve bakanlar kurulu tam kadro olarak başı dik ve “size borcumuz yok” dercesine Obama – Joe Biden ve John Kerry’nin Washington DC de karşısına dikildiğinden beri başına gelmedik olay kalmadı.
1853 – 1856 y ı l l a r ı n d a Osmanlı – Rus kuvvetleri arasında cereyan eden savaştan Osmanlı İmparatorluğu galip tarafta yer almasına rağmen maddi olarak çok büyük bir borcun altına girmişti. Paris antlaşması ve Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu savaşa son verdiler. Bu savaşa Birleşik Krallık (İngiltere ) ve Fransa Osmanlı İmparatorluğunun yanında yer aldılar. Zira Rusya’ nın Osmanlı İmparatorluğunu tek başına işgalini ve tabiri caiz ise yemesini arzu etmiyorlardı.
Osmanlı İmparatorluğunun devlet bütünlüğünü şimdilik savunuyorlardı. Rusların belki de Osmanlıya ağır bir mağlubiyet vermelerinden endişe ettiklerinden maddi olarak Osmanlı İmparatorluğuna destek verip kendilerine borçlandırmışlardı. Bu sayede Osmanlının Ruslara yıkılması engellenmiş ve kendilerinin (yani İngiliz ve Fransızların ) ancak inisiyatifi ile 1916-1918 yıllarına bırakılmıştı. Aslında Kırım Savaşında İngiltere ve Fransa’nın verdiği mesaj şu idi; “Ey Rusya! Sana hasta adam Osmanlı İmparatorluğunu tek başına yedirmeyeceğiz.” Aynen de öyle oldu ve 1918 de kendileri yediler.
Şimdi burayı yani Kırım savaşını detaylandıralım. Zira kırım savaşı sonrası ilk defa Türkler Avrupa ya para borçlanmışlardı. Osmanlı – Avrupa para ilişkilerini anlayamaz ve sonuçlarını idrak edemez isek 2013 yılında IMF’ ye borcumuzu ödedikten sonra neden 15 gün geçmeden Gezi olaylarının, 6 ay sonra 17-25 Aralık darbe teşebbüslerini ve 6-8 Ekim Kobani bahanesi ile 52 vatandaşımızın öldürülmesini anlayamayız.
Eğer batıya yani İngiliz’ e, Fransız’ a ve Alman’ a borçlarını ödeme konusunda ters düşen Sultan Abdülaziz’in 30 Mayıs 1876’ da Dolmabahçe Sarayında Yeni Osmanlılar (Mithat Paşa, Serasker Hüseyin Avni Paşa, Harbiye Mektebi Nazırı Süleyman Paşa, Şurayı Askeri Reisi Redif Paşa) tarafından Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendinin de fetvası alınarak, Sultan Abdülaziz’ in halledilmesini anlayamaz isek ne tevafuktur ki yine bir 30 Mayıs ama bu sefer 2013 de yine aynı yerde yani Dolmabahçe Sarayındaki ofisinde gerici ve faşist bir hareket mensupları olan Gezi Vandalları tarafından dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın ofisi basılarak hal edilme teşebbüsünü anlayamayız.
Yine iki olay arasında yani 1876 ile 2013 arasında bir hal edilme olayı var ki 1908 31 Martında bu hepsinin şifresidir, kilididir. Abdülhamid Han da yine aynı cadde ve sokaklarda aynı Dolmabahçe Sarayı ve çevresinde Yıldız Sarayında
Beşiktaş da yine Jön Türkler tarafından hal edilmiştir.
Osmanlının para hareketlerini, borçlanması duyunu umumiyesi incelenip bu para hareketini Osmanlı inisiyatifi lehine değiştirmek isteyen Abdülaziz ve Abdülhamit’ in hal edilmelerini çözemezsek, 2013 Mayısında IMF’ ye borçlarımızı hemen ödedikten sonra gerici faşist Gezi Vandalizm’ini ve Recep Tayyip Erdoğan’ı hal girişimlerini anlayamayız.
Türkiye, Kırım Savaşından beri borç aldığı Batıya ne zaman borçlarını (faizleriyle birlikte) ödeyip ayaklarındaki prangaları kırmaya çalışmışsa bunu yapan devlet yöneticilerimiz, bu küresel emperyalist devletlerin içimizdeki faşist işbirlikçileri tarafından, yönetimden kanlı veya kansız biçimde uzaklaştırılmışlardır.
Bu dönem arasında yine yakın tarihimiz olarak yaşadığımız Menderes ‘ in Kanlı (1960) Erbakan’ ın ise Kansız (1997) darbe ile yönetimden uzaklaştırılmasında emsal olarak gösterebiliriz.
Başaramadıkları 2013 Mayıs’ ından beri ise Recep Tayyip Erdoğan’ ı uzaklaştıramamalarıdır. O yüzden diyorum ki şu anda bir Fetret dönemi yaşıyoruz. Yeniden bir İstiklal Mücadelesi yaşıyoruz. .
Ya bu dönemi tıpkı 1.Mehmet Çelebi gibi derleyip toparlayıp bir cihan devleti olacağız yada bizi bin yıldır yaşadığımız bu Anadolu topraklarından tıpkı Endülüs, Girit ve Rodos’ da olduğu gibi sürülüp çıkarılacağız.
Mücadele işte bunun mücadelesidir bu fetret döneminde…
Facebook Yorum
Yorum Yazın