Atilla YEĞİN

Atilla YEĞİN

Mail: atilla@teknikelektrik.com

FETÖ Sigorta Kurumu

15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden bu yana gazete, tv ve bütün alternatif medyanın gündem konusu muhakkak bu mesele. Tabi şüphesiz olaylar aydınlandıkça itiraflar ve hainlikler ortaya çıktıkça bizi sarıp sarmalayan zehirli sarmaşık gibi çevreleyen bu örgütün yaptıkları karşısında meseleye vakıf olsak bile her yeni hadisede hayretler içinde kalıyoruz. Olayların içine girmiş ve ya kenarından bizler gibi seyreden insanların hikayeleri neşredildikçe insanın küçük dilini ısırası geliyor. Ben buradan sizlerin bir aydır tvlerden ve gazetelerden takip ettiğiniz bu yaşanmış hikayeleri sizlere tekrar etmeyeceğim. Yalnız benim aktarmak istediğim yada anladığım kadarıyla izah edeceğim şey bu örgütün insanları nasıl bu atmosfere çekip adanmış ruhlara çevirdiği meselesi olacaktır. Ben kendimden bir örnekle aktaracağım örgütle tanışıklığımı. 


Ben henüz on sekiz yaşında üniversiteye başlamak üzere iken bundan otuz yıl önce ilk tanıştım bu insanlarla o zaman notlarını verdim ve hiçbir zaman yan yana gelmedim bu zihniyetle. O günlerde bizleri evlerine davet eden mahallemizde belki de ilk defa tıp fakültesini kazanmış bir ağabey çağırmıştı.(Şuan Kocaelinde Tıp Profesörü Fetö davasından tutuklu). O günün sonunda bir video kaseti seyrettirmişti. İlk defa görmüştüm o terörist başını o zaman bir on dakika sohbetten sonra durup dururken ağlamaya başlamıştı bu Fetullah Gülen o zaman kendi içimden demiştim bu sahtekarın teki diye. Bir daha da gitmedim defalarca çağırmasına rağmen o abi. 

Daha sonra üniversiteye giderken karşılaştığımızda o abiyle tartışırdık meseleleri. En son tartışmamızda devletin içine yerleşmekle ve oraya adam yetiştirmekle ile ilgili mevzuda ‘’ayıyı uyuyorken boğacaksın’’ demişti. Anlamamıştım neyi kastettiğini şimdi ise anlıyorum sinsi sinsi kahpece adam devşirip sapık emelleri için devlete sızma gayretlerini. Bunu aşağı yukarı başardılar yalnız bunu idame ettiremediler. İşte bunun bir çok sebebi var. Darbeyi tamamlayamamalarında milletin iradesinin ve Allah’ın yardımı hiç şüphesiz önümüzde. Fakat bu örgütün adanmış ruhlarının yanında bu darbeyi beraber gerçekleştirdiği kitleyi biraz analiz edelim. 

Kırk yıldır sabırla devlete sızan bu örgütün kontrolüne giren bu kadroyu biraz doksanlı yıllarda ortaya çıkmış TİTAN Saadet zincirine benzetiyorum. Neydi Titan Saadet Zinciri (TİTAN Uluslararası Bilgi İşlem ve Matematiksel Kazanç Sistemler Ticaret Danışmanlık Hizmeti), 1990’lı yıllarda varlık göstermiş ve Ponzi oyunu olarak da bilinen bir dolandırıcılık sistemi üzerine kurulu bir gruptur. Bir katılım ücreti karşılığında üyelerine kısa vadede son derece yüksek kâr oranları sunan Titan Saadet Zinciri, katılımcılarına zincire dahil ettikleri her yeni üye için de belirli miktarda prim ödemeleri de vaat etmiştir. Her yeni üye tarafından ödenen katılım ücreti, bahsedilen kısa vadeli ve yüksek kâr oranlı kazanç olarak daha önceki üyeleri ödenerek “zincir” ayakta tutulmuştur. İşte Fetö örgütü de böyle değil mi? İçine aldığı çocuk yaşta delikanlıyı veyahut bir kız çocuğunu en iyi liselere,üniversitelere soruları çalarak yerleştiriyor. Sonra okul bitince alıp Harp okuluna yerleştirip itaat edenleri kurmay subay yapıyor. Hukuk okuyanları hakim, savcı bir kısmını da kaymaklı işlere avukat yapıyor. Kalanları da devletin kaymaklı kadrolarına yerleştiriyor liyakat gözetmeden. Devlet kadrosuna yerleştirilmeyenleri esnaf tayfasına salıyor erkeklerden yakışıklı kariyerli olanları ile kızlardan güzel alımlı olanları muhafazakar zengin ailelere veya siyasilere gelin ve damat olarak yerleştiriyor. Sonrada bu aileleri buradan yönetiyor. İşte ben Fetö sigorta sistemi diyorum buna. Adanmış ruhların yanında Fetö’nün cazibeli sigorta sistemine girip faydalanmak isteyen pragmatistler. 


Evet ülkenin belki de önündeki elli yılı çaldılar. Bunlardan ayrılan bir adam anlatıyordu üzülerek diyordu ki ülkeyi karış karış dolaştık memleketin en yüksek IQ ‘su olan çocuklarını topladık. Yazık yitik kaybolmuş bir nesil. Bu ülke bir çok badire gördü inşallah bunu da atlatacaktır. Dediğim gibi anlatacak hikaye çok bir çoğumuzun başından geçen beş sene önce kendisinden kurban isteyen fetöcülere yoğun ısrar ve baskılardan sonra bir büyükbaş bağışlayan bir esnaf arkadaş birazda şüphe ile benimde tasvip etmediğimi bildiği için şöyle bir soru ile gelmişti. Acaba kurbanı keserler mi? Ben de biraz düşündükten sonra o kadar da değil muhakkak keserler bu kurban sonuçta demiştim. Allah’dan o arkadaşım ayrıca kurbanını kesmişti şimdi sorsa idi kesinlikle kesmezler inanma olurdu. Ne diyelim bunların yanında şeytan masum kalır. 


En son anlatılan bir olayla bu mevzuyu bağlayalım dedim ya hikaye bitmez. Fetö A takımından hiç evlenmemiş bir örgüt elemanını ülkenin en büyük sanayi kuruluşlarından birinin hiç evlenmemiş, 60 yaşında bekar olan hayatını vakıf işlerine adamış hanımefendiyi allem edip kullem edip Amerika’ya bu şarlatanın yanına götürüp bu hanımefendinin kendisine saygı ve sevgisini kullanarak ‘’geçen gece anneniz ve babanızı rüyamda gördüm İ.İ (şuan fetöden tutuklu eski milletvekili) beyfendiyle evlenmenizi uygun gördüler’’ diyor. Bir vesile bu evlilik gerçekleşiyor. Sonrası mı o daha ilginç bu evlilik neticesin de o sanayi kuruluşunun yönetim kuruluna girmeyi başaran şahıs kayınbiraderleri firmayı uluslar arası bir firmaya satmaya zorluyor. Aile direnince firma iflas ettirilmek istenmiş son anda iflasdan kurtulmuştu. Bunları insanın hafsalası almıyor değil mi? İşte tüm bunlar Haşhaşi Fetö şeytani örgüt tarafından gerçekleştirildi. Bunlar şu an gün yüzüne çıkanlar daha da çıkacaklar. Yaşarsak göreceğiz. 


Hayırlı işler dileği ile rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar