Geçen ay spor gündemi Gençlerbirliği kulübü başkanı Sn. İlhan Cavcav’ın F.Bahçe başkanını ve yönetimini suçlayan sözleri ile çalkalandı. F. Bahçe yönetimi avukatları aracılığı ile Sn. Cavcav’ı savcılığa şikayet etti. İlhan Cavcav tehdit edildi. İlhan Cavcav Fener taraftarından özür diledi. Ama Aziz Yıldırım ve yönetiminden dilemediğini söyledi. Televizyon ve yazılı basından karşılıklı atışmalar sürdü gitti. Peki bu kavgalar ne zaman bitecek? Öncelikle ne zaman başladığına bakmak gerekir. Ben 1970’li yıllardan beri Türk futbolunu izlerim. Fenerbahçe’de Emin Cankurtaran’lardan, Faruk Ilgaz’lardan, Fikret Arıca’lardan beri nice başkanlar gördüm. Ama Fenerbahçe’nin bu başkanları hep beyefendiliği ile şöhret bulmuş, Türk futboluna büyük hizmetlerde bulunmuş başkanlardı. Bugün Fenerbahçe tarafları G. Saray dan sonra en çok taraftarı olan ikinci kulüp ise bunun sebebi yukarıda ismi geçen başkanlar ve o başkanlar zamanında yaşanmış başarılardır.
Alparslan Eratlılar, Ziya Şengüller, Cemil Turan’lar, Cem Pamiroğlu, Onur Kayador, İvançeviç’ler Antiç’ler, hep o zaman yetişmiş ve Fenerbahçe forması ile başarıdan başarıya koşmuşlardır.
Fenerbahçe’nin Türk milleti ile arasının açıldığı, gittiği her ilde büyük tepkilerle karşılaşması, Trabzon Faroz da kurşunlanması, Diyarbakır’da yuhalanması, Avrupa’da aldığı her farklı mağlubiyetten sonra Türk milletinin sanki Fenerbahçe Türk değilmiş gibi bayram edip, sokaklara dökülmesi hep bu devir sonrasına rastlar. Çünkü bu devir Ali Sen, ( Şen değil) devridir. Otuz bes (beş değil) milyon Fenerbahse (bahçe değil) taraftarı diye başlayan … nutuklarda ( ki bu esnada Türkiye’nin nüfusu 45 milyondu ) Fenerbahse düşmanları diye, diye Türkiye’nin yüzde doksanını gerçekten Fenerbahçe düşmanı yapmıştır sevgili başkan Ali Şen. İlk şaibeli penaltılar onun zamanında verilmişti. 1982-83 yılında o zamanın Fenerbahçe stadında eski açık ( Kenan Evren lisesi tarafına ) Selçuk Yula her girdiğinde ikili mücadele de yere yuvarlanıp penaltı yaptırdığı günlerdi. 1982 yılının bir baharında verilmeyen bir penaltı sonrasında Onur Kayador tarafından eliyle çekilip verilmeyen penaltısına isyan eden Tarık Hoçiç’li günler.
Bu yıllara dayanır Türkiye’de Fenerbahçe’ye düşmanlık tohumlarının ekilmesi. Keşke Ali Şen “Fenerbahçe Düşmanları” diyerek halkımızın ekseriyetini gerçekten Fenerbahçe Düşmanı yapmasa idi. Yoksa Sevgili Ali Şen gibi uluslar arası kariyere sahip kaç başkan gelmiştir. Hele UEFA’da onun kadar ağırlığı olan kaç başkan gördü Türkiye…
Galatasay’ın 5-0’lık Neuchetel Xamax maçı sonrası hakkını koruduğu nasıl unutulur? Ama keşke istemeden de olsa Sn. Ali Şen Fenerbahçe’ye bu kadar düşman kazandırmasa idi. Ali Şen fırtınası 1997 ye kadar sürdü. 1998 de Aziz Yıldırım’ın başkan olması ile Ali Şen defteri ebedi olarak kapandı. Çünkü Fenerbahçe tarihinin en başarılı, bütün grupları yok eden başkanı gelmişti. Aziz başkan herkesin takdirini ve sempatisini de kazanıyordu. Ta ki Avrupa’da G.Saray bir Barcelona final maçını oynayacakken bir maçının ertelenmesini istemişti. Hepsi bu sadece, bir maçımı erteleyin Türkiye’yi üst tura çıkarayım diyordu G.Saray. Yıllardır sıfır çeken takımların kaybettirdiği prestiji kazanayım diyordu, G.Saray…Ve Aziz Başkan tarihi hatasını yaptı ve bu basit lig maçının ertelenmesine karşı çıkarak hem Türkiye’nin hem G.Saray taraftarının bitmek bilmeyen öfkesini maalesef, kazanmış oluyordu.
Bir de geçen yıl “G.Saray ın UEFA kupasını kazanması tesadüftü” deyince Aziz Başkan’a tepki artık vaka-yı adiyye olmuştu. Halbuki Aziz Başkan bu kadar tepkiyi hak edecek, deplasmanlarda insan içine çıkamayacak başkan mıdır? Tabiî ki hayır kendisi başarılı bir müteahhit başkan olarak 50.000 kişilik Avrupai stadı ülkemize ve F.Bahçe camiasına kazandıran efsane başkandır. Şu an bile UEFA kupasını kazanan G.Saray’ı övecek bir iki cümle etse Türk milletinin en az yarısının sevgisini kazanır. Çünkü G.Saray sadece Türkiye’nin değil Avrupa’da kupa alan tek Müslüman ülke olarak tüm İslam Dünyasının sevgilisidir.
İşte İlhan Cavcav da benzer yanlışlar yaparak belli bir kesimin nefretini kazanmıştır. Sporumuzu yönetenler konuştuklarına biraz dikkat etseler gereksiz nefretler ve düşmanlıklar olmayacaktır. Yoksa İlhan Cavcav da sevgili Aziz Başkan ve Ali Şen gibi Türk sporuna hizmet etmiş bir spor adamı idi.
Facebook Yorum
Yorum Yazın