Feda dan Veda ya ...

Köşem de bir kere olsun tozpembe Beşiktaş haberi yapmayı o kadar özledim ki, en son Challenge Cup şampiyonluğu konulu yazımda gurur ve mutluluk dolu ruh halimle yazmıştım. Artık bundan sonra böyle başarılar, yeni bir vizyon sahibi yönetim gelene kadar yazacağımı sanmıyorum. Basketbol da takımımız  Avrupa Kupası’nı kazandıktan sonra tüm takım değişmişti. Antrenör, nerdeyse tüm oyuncular ve sponsorsuzluk! Koca Beşiktaş takımı, lig kupa ve Challenge Cup sahibi takıma bir sponsor bulamayacak kadar vizyonluydu bu yönetim! Çapını belli etmişti aslında ilk günden. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı Efes' ten alırken acaba dedik, mucizevi bir başarı alışkanlığı mı olacak bu? Fakat her geçen gün ivme negatif olarak hızlandı. Düşüş şu anda inanılmaz bir hıza ulaştı. Euro Leauge' de ikinci turda tek galibiyet almadan devam ediyoruz. Tamam diğer takımlar dünya devi ve kupaya aday, fakat kendi sahasında bir galibiyet alamaz mı? En son deplasmanda Fenerbahçe-

Ülker maçında 12 sayı öndeyken, rakip tarafatar bile ümidi kesmişken son 2.5 dakika verdikleri maç var ki, maçı biz veririz, kazanmak istemiyoruz gibiydi! Kenarda yılların Hocası Fransızların bile hayranlıkla takip ettiği Erman Kunter bile kenarda motivasyonu sıfır, enerji vermiyor, üretemiyor...  Adeta kazanmayı unuttuk, kaybetmeye programlandık sanki..

Futbolda işler daha da vahim. Öyle ki artık maça gitmeyi değil TV açmayı bile istemiyor seyirci, o aşk sadece ambleme ve isme, nokta kadar futbolculara ve hocaya sevgi yok inanın. Oraya geliyorsa görevi için, aşkı için Beşiktaşlılığın gerektirdiği için. Takımın başında Samet Aybaba, sezon başında taraftarın istemediği adam. Oyuncular yetersiz, beceri eksik, taktik yetersiz, ruh zayıf, hakemler fiyasko. Olumlu tek tablo taraftar her zaman destekliyor. İki farklı önde olup rakibin bir eksildiği bir çok maçlarda bile galibiyeti koruyamayacak kadar aciz bir takım...Puan verdiği rakipler de hem eksik hem küme düşmemeye oynayan becerisi kısıtlı, ligin kolay lokma tabirli takımları. Türkiye'de hiçbir takım iki farklı öne geçmiş, rakibi de bir eksilmiş maçı vermez. Hatta en alttaki takım liderle oynasa bile...Düşünün Beşiktaş'ın içinde olduğu durumu. Artık futbolcular kazanamayız fobisi ile yaşamaya başlamış. Çapı düşük yönetim, vizyonsuzluğunu takıma da yansıtmış doğal olarak. Maçtan sonra Samet Aybaba'ya soruyorlar: Hocam her maçta öne geçip maçı aldınız kesin derken maçlarda puan kaybı yaşıyorsunuz neden? ••Samet: 'Bilemiyorum, çok üzülüyoruz, acı çekiyoruz. Dramatik oluyor. Şansızlık, yapacak bir şey yok' diyor ve 'Bilemiyorum diyor!!! Vah vah vah... Ben biliyorum, seyirci biliyor, tüm futbol camiası biliyor, sen bilmiyorsun! Rezaletin son perdesi. Beşiktaş yönetiminin beceriksiz, üretimsiz, vizyonsuz oluşu her branşta sonu hazırladı.

'Voleybolda durum ortada, bayan basketbol da ilk yarı galibiyet yok, ikinci yarı transferler yapıyorlar takım ikinci yarı dört maçta da galip! Yazık ki bu taraftar hiçbir zaman pes etmiyor ve sonuna kadar oyuncular, hoca ve yönetimden fazla emek veriyor. Kısacası 'Feda' aslında bence Fikret Orman yönetiminin hazır mazeretiydi.  'Feda' dendi. Sırada ise başkan,yönetim, Samet Aybaba'yı bekleyen 'VEDA' var ...                                                                              

Sevgiler, saygılar