Geçen sene yapılması gereken ancak pandemi nedeniyle bir sene ertelenen Avrupa Futbol Şampiyonası 2020 Türkiye için hüsran oldu. Büyük umutlarla gittiğimiz turnuvanın tüm maçlarını kaybederek grupta sonuncu olduk. Grubumuzda bizden güçlü diyebileceğimiz tek takım İtalya idi. Onun dışındaki Galler ve İsviçre dişimize göre takımlardı. Ancak bu iki takıma dahi yenilerek ve sadece bir gol atarak turnuvadan elendik.
Peki, büyük umutlarla gittiğimiz bu turnuvada neden hayal kırıklığına uğradık? Bunu tek bir nedene bağlamak mümkün değil sanırım. Turnuvanın ve grubun ilk maçı güçlü İtalya’ya karşı idi. İtalya son 27 maçında mağlubiyet görmemiş turnuvanın favori takımlarındandı. Ayrıca kendi saha ve seyircisi önünde oynuyordu. A Milli Takımımızın bu maçta çok silik bir futbol oynayarak maçı 3-0 kaybetmesi kötü bir başlangıç oldu. Çünkü takımımız oraya büyük ümitlerle gitmiş final oynamasından dahi bahsediliyordu. Turnuvaya bu denli kötü başlamak moralleri çok bozdu. Bu moral bozukluğu diğer iki maçta da devam etti. Milli takım hiç bir maçında istekli arzulu moralli bir oyun ortaya koyamadı. Diğer bir neden ise milli takıma gelen yurt dışında oynayan bazı futbolcuların kendi takımlarında elde ettikleri yüksek başarılar. Fransa’da şampiyon olmuş bir takımdan gelen üç futbolcu, İngiltere ve İtalya’da çok büyük kulüplerde oynayan futbolcuların milli takımda kaynaşamaması ve konsantre olamaması. Üçüncü bir neden ise teknik direktör.
Aslında bu takımı buraya getiren de Dünya Kupası elemelerinde grupta birinci sıraya taşıyan da aynı teknik direktör Şenol Güneş. Mutlaka Güneş eleştirilecektir bu gayet normal. Ancak bazı yazarların bahsettikleri gibi teknik direktör değişimi çok riskli olabilir. Görünen o ki elemeler ile turnuva maçları çok farklı oluyor. Futbolculara yüklenen yüksek hedefler en ufak bir olumsuzlukta panik havasına dönüşüyor. Ben her üç maçta da hep panik havası gördüm. Futbolcular rahat değillerdi. Eleme gruplarında başarılı olan futbolcularımızı bu denli havaya sokmamamız gerekiyor. Türkiye gibi 84 milyonluk bir ülkenin elemelerden çıkması artık olağan karşılanmalı ve hedeflere birer birer ulaşabileceğimiz gerçeği unutulmamalı. Umarım Türkiye şuan lider durumda olduğu Dünya Kupası 2022 elemelerinden birinci olarak turnuvaya katılır ve orada başarılı olur.
Bu arada Galatasaray 38. başkanını seçti. 47 yaşındaki daha önce yöneticilik yapmış olan Burak Elmas başkan seçildi. Kendisini tebrik ediyorum. Kongreden önce söz verdiği üzere Elmas, Terim ile yola devam edecek. Galatasaray’a yeni başkanı ve eski antrenörü ile yeni sezonda başarılar diliyoruz.
Gelecek ay görüşmek dileğiyle
Facebook Yorum
Yorum Yazın