Yine mi işin ucunu Abdülhamid Han’a bağladın diyeceksiniz ama tarih bizi eteklerimizden çekiyor. Mecburuz hakikatleri teşhis edip yazmaya söylemeye. Hatırlayalım... Theodor Herzl, FİLİSTİN de para mukabili toprak istediğinde Cennet Mekan Abdülhamid Han onu huzurundan kovmuş idi. Teklifi red edilen Herzl gıyabında ki merkezi Londra da olan Küresel Siyonist Sermaye Filistin de kurulması muhtemel Siyonist Devlet için evvela Abdülhamid Han’ın Tahttan Hal edilmesini kendisine en baş vazife edinmişti.
On yıllarca yaptıkları teşebbüsler sonucunda da 27 Nisan 1909 da Sultanımızı içimizdeki hainlerin de desteği ile HAL etmişlerdi. Görünüşte tahttan inen bir Osmanoğlu’nun yerine başka bir Osmanoğlu olan Sultan Mehmet Reşad Padişah olmuştu. Bir problem olmaması lazım idi... Tıpkı sayın Erdoğan’ı da HAL etseler içimizden başka bir AKP’li ( Ak Partili değil AKP’li ) yi Başkan, Cumhurbaşkanı vs. yapmak istemeleri gibi. Ne olacak sanki diyenlerimiz olabilir. Bir Osmanoğlu gidiyor diğeri geliyor. Kaz’ın ayağı öyle değil işte arkadaşlar... Yerine gelecek kişi hem Selefinden daha basiretsiz hem Filistin Davasına hakim değil hem de Siyonizm’in Kudüs ve çevresinde yer tutmasının ne manaya geldiğini bilmiyordu... O yüzden İlber Ortaylı Hocanın tabiri ile Abdülhamid Han Osmanlının hatta Dünyada ki İmparatorların sonuncusu idi…
Kendilerinden sonra artık bir İmparator gelmemiştir. Yerine geçen Mehmed Reşad Han İttihat ve Terakkicilerin Talat’ın Enver’in Cemal’in elinde adeta bir oyuncak idi. Zaten yaşlı ve hasta idi. Vefatından sonra yerine geçecek olan son Halife Padişah ise 6.Mehmed Vahidettin Han’ın Taht’a oturduğu tarihe ise dikkatinizi celbederim. 4 Temmuz 1918... Yani 1.Cihan Harbinin bitimine, Mondros Mütarekesine 4 ay dan az bir süre kala neredeyse... Vahidettin Han taht’a geçişini şöyle ifade eder... “Ben o gün Taht’a değil adeta Ateş den bir Közün üstüne oturdum…” Evet, Abdülhamid bu sebeplerden mütevellit son İmparator hatta son geçerli halifedir. Onun devrilmesinin birinci sebebi ise izin vermediği Siyonist Devletin Filistin de Kudüs de kurulacak olmasıdır. O izin vermiyor mu? O zaman o gidecek ve yerine izin verecek olan bir kukla gelecektir.
Ve bunun neticesinde 1917 de İngiltere’den yayınlanan Balfour Deklarasyonu ile Vatansız Yahudilere Filistin ve çevresinde bir Devlet kurdurulması kararı verilmiştir. Abdülhamid inmeden Osmanlı Devleti Çökemezdi .Son Hilafet yani Türk Ordusu Filistin’den çekilmezdi.
Yıldırım Ordularının ve bilhassa 7. Ordumuzun Mirliva Mustafa Kemal Paşa komutasında Filistin’den mağlup olarak çekilmesi ile artık orası sahipsiz ve İngiltere’nin denetiminde kalmıştı. Tüm Dünya da ki Yahudiler Kudüs ve çevresine davet ediliyordu... 1948 yılına kadar Yahudilerin göçü ve sürekli silahlanması devam etti. Ve 1948 de yeni Dünya’nın hakimi İngiltere’nin yerine geçen Amerika Birleşik Devletleri’nin himayesinde Siyonist Devlet ilan edildi. İşte Filistinli Milyonlarca mazlumun Çilesi de o gün başlamıştı. Önceki gün şehit edilen 61 Gazze’li de, onların Babaları da daha Dünya da yoktu. Ama Dedeleri vardı ve zulmü çekmeye başlamışlardı. Onlardan sonra çocukları sonra da Torunları çekmeye devam ediyorlar.
Şimdi ise aynı Küresel Siyonist sermaye alacağı yeni mesafeler için önünde başka bir Osmanlı Torununu mani olarak görmektedir. Onun da adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şimon Peres’e “One Minute” dediğinden beri Siyonist Küresel Sermaye tarafından hedefe konulmuştur. Mayıs 2013 de ki Gezi Vandalizm’inden beri Sayın Erdoğan ve başında bulunduğu son Müstakil Türk Devleti Taarruz altındadır! Erdoğan a karşı yapılan tüm Taarruz ( saldırı ) ların sebebi Doların yükseltilmesi Türk Ekonomisinin çökertilmek sureti ile neticelendirilmek ve Milletin İktidarı sonlandırılmak istenmesindendir! Siyonist Küresel Sermaye Erdoğan’ı Hal ederek önünde ki bu son Osmanoğlu’nu kaldırıp Türkiye’yi yeniden IMF’ye kul köle bir hale getirmek ve 11000 dolarlara kadar çıkmış olan Gayri Safi Milli Hasılamızı ( kişi başına düşen milli gelirimizi ) yine 2002 ve öncesinde ki 3000 Dolar ve aşağılarına indirmektir...
Türkiye’nin kendi ayakları üstüne duran bir ekonomi ve Milli Savunma Sanayiinden rücu etmesini yine Batı ya muhtaç olmasını arzu etmektedir... Hem 100 sene uğraşıp kurdurduğu Siyonist Devletin de Nihai Emellerine muvafık olmasında önünde mani gördüğü Erdoğan’ı Hal etmek zaten şart değil miydi? İsrail mazlum Filistinlileri katlettikçe Dünya da sesi çıkan başka Lider de kalmayacaktı o zaman.
Hem neymiş o, “Dünya beşten büyüktür” falan gibi boyunu aşan sözler? Neymiş o 128 ülkeyi örgütleyip BM ( Birleşmiş Milletler ) de KUDÜS Filistin’in Başkentidir Kararını aldırmak falan? Bunlar hep Küresel Sermayeyi rahatsız eden sloganlar... Dünyayı 200 yıldan fazladır yöneten iradeye kafa tutmaktır.
O halde Abdülhamid Han gibi Erdoğan da indirilmelidir. Küresel Sermaye ile uyumlu biri gelmelidir. Nihai hedefleri budur. O halde bize düşen nedir? Abdülhamid’i koruyamadık , Menderes’i Özal’ı, Erbakan’ı tutamadık başımızda. Ama Erdoğan’ı vermeyeceğiz bu Küresel sermaye ye İnşaAllah.
Vesselam…
Facebook Yorum
Yorum Yazın