Size Sayın Erdoğan neyi dikta ediyor da diktatör diyorsunuz? Gelin bilimsel olarak tartışalım; mesela siz 19 Mayıs’ı, 23 Nisan’ı, 29 Ekim’i kendiniz veya istediğiniz Sivil Toplum Kuruluşunuz (STK) veya okulunuzda özgürce kutlamak isteyince kutlamanız mı yasak? Yoksa zor ile tüm çocuklarımızı anadan üryan kutlatmanızı mecbur olmaktan mı çıkardı. Dikkat edin size karışmıyor isterseniz donsuz kutlama yapın isterseniz donlu ama beni veya çoluğu çocuğu mecbur etme kardeşim. Kimse size kandil kutlayın veya bayram da şeker yeyin kurban kesin diye baskı yapıyor mu? O zaman sen niye bana zor ile Mussolini’den Hitler’den kalma çağdışı kutlamaları dayatıyorsun hem benim ki din senin ki din de değil.. Zorla güzellik olur mu? Edeplice de bu milli bayramlar isteyen istediği gibi kutlasa olmaz mı? Ya da sen istediğin kıyafetle kutla ama bana dayatma. Bu mu diktatörlük? Mesela siz gay olmak isteseniz size engel mi oluyor sayın Erdoğan? Veya vesikasız fahişe olmak isterseniz? Eşinizi aldatmak isterseniz engel olan mı var? buna gücü yetebilir mi Erdoğan’ın? Hem de Avrupa uyum yasaları çerçevesinde.. Zinanın serbest olduğu bir ülkede gay da ol fahişe de ol ne olursan ol serbest. Kime dediler ki sen bunu neden yaptın? Ortalık gayri meşru çocuktan geçilmiyor. Peki içki içmenize karışan var mı? Kimsenin kimseye yaşam tarzı dayatma hakkı mı var? Efendim saat bilmem kaçdan sonra içki satışı yasak olur mu? Yobaz kardeşim... Dünyadan haberi olmayan cahil kardeşim.. Senin içinin gittiği o batı ülkelerinin hepsinde belli saatlerden sonra içki satışı yasaktır.. Okullara kiliselere toplu yaşam yerlerine belli mesafeden fazla kurulamazlar satış yerleri. Neyi dikta etmiş oluyor o zaman Sayın Erdoğan... Bak ben size söyleyeyim sizin derdinizin ne olduğunu. O dedi ya; “biz muhafazakar parti olarak çocuklarımızı dindar olarak yetiştirmek istiyoruz ''Sizin derdiniz bu işte...vayyyyy siz nasıl çocuklarımızı dindar olarak yetiştirirsiniz.. Ya siz isterseniz dinsiz ateist veya putperest olarak yetiştirin.. Zaten isteyen istediği okula çocuğunu verebiliyor.. İstersen git Aziz Nesin’in matematik kolejine ver.. Çocuğunu istersen baleye yazdır ama bırakta beni Milli Eğitimin başına getiren milletimin kahır ekseriyeti dindar nesil istemişse benden sana ne oluyor? Bu mu diktatörlük? İsmet Paşa’nın bir sözü varmış Turgut Özal çok tekrar ederdi; Haydi canım sende:) Sevsinler böyle diktatörlüğü de muhalefeti de:)
Enformatik cehalet ve kasiyer kız Dün Sayın Başbakanın kafilesi ile ülkeye döndüğümüzde (07.06.2013) gece yarısı idi ve eve boş dönmemek için freeshopa girdim kasiyer kız dedi ki bana; Siz hepiniz Ak partili misiniz? Dedim ki hiç birimiz parti mensubu değiliz ama oylarımızı halkın yarısından fazlası gibi Akpartiye veriyoruz. Biz MÜSİAD iş heyetiyiz. Kız başladı tartışmaya benimle:) Siz dedi Afrika ya niye gittiniz bakıyım dedi:)? Tam saf saf cevap vermeye başlayacaktım ki kasiyer kızımız gayet bilmiş bir tavırla ''ben biliyorum niye gittiğinizi” dedi. Buyrun dedim dinliyorum; Siz Başbakanla Afrikadan otuzbeşbin militan insan getirmeye gittiniz dedi! Nasıl dedim? İşte dışarda bekleyen kalabalık dedi:) Ben durumu artık anlamıştım! Peki dedim size bu bilgileri kim verdi yani Başbakan’ın Afrika’dan otuzbeşbin insan getirdiği ile alakalı; dedi ki biz cahil değiliz ve sosyal Medyayı takip edip oradan öğreniyoruz dedi! Ben tabi şaşırıp kaldım. Dezenformasyonun ve enformatik cehaletin bu kadarına pes dedim! Bu kızımızla konuşmamdan şunu anladım ki; Türkiye de kandırılmaya, beyni yıkanmaya en müsait kültürsüz seviyesiz kesim Ulusalcılar ile Kemalistler. Hiç şüphem kalmadı. Zira diğer kesimler isim vermek istemiyorum, hiç olmazsa araştırıp soruşturuyorlar ama Kemalistler ve Resmi Ulusalcılar gördüğünü ezberleyip papağan gibi tekrarlıyorlar...
Facebook Yorum
Yorum Yazın