Emr-i bil marûf()

Geçen gün katıldığım bir yemekte üst düzey yöneticilerden biri basit fakat çok etkileyici bir konuşma yaptı. Konuşmanın ana konusu iyi ve kötü olmak üzerineydi.

Tam cümleleri hatırlayamıyorum ama özetle denen şuydu: “İnsan hayatta kötülüklerle karşılaşabilir, kötülüklere maruz kalabilir, birilerinden kötülük görebilir. Art niyetsiz ve normal duygulara sahip bir insan ise normal şartlarda kötülük yapmaya kalkışmaz. Bu durumda iyilik yapmak bizim elimizde olan bir olgu, oysa kötülük anca farklı ruh halindeki insanların yapacağı bir iş…” denildi.

Düşünüyorum da, iyiliği de kötülüğü de yapmak bizim elimizde ama hangi aklıselim insan “dur şuna kötülük yapayım” der? Üstelik dinimizde, “iyilik öyle bir şey ki; sadece insana değil, hayvana da bitkiye de iyilik yapılır” denilirken…

Sanırım insanın kendini, nefsini, duygularını eğitmesi en büyük erdem. Zaaflarından arınması ve aklın vicdanla hareket etmesi çok önemli. İyilik, iyi niyet ve güzel huy... bunlar varsa her musibetin üstesinden gelir insan.

Günümüzde iyilik kavramı ne yazık ki çok değişti diye düşünürken 8. yüzyılda yaşamış İslam bilginlerinden Ömer bin Haris’in sözü geldi aklıma: Eskiden iyilik yaparlardı, söylemezlerdi. Sonra; hem yapmaya, hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar, fakat söylüyorlar.

Ne acı değil mi? Onüç yüzyıl geçmiş ve hala insanoğlunda durum değişmemiş.

İyilik etmenin Allah için, Allah rızası için olduğunu söyleyen Yunus Emre bakın ne demiş:

Benim kaygım
Canlar fedâ yoluna, bu can kaygısı değil,
Sen can gereksin bana, cihan kaygısı değil.
 
Canlar içinde cansın, sen yüce bir sultansın,
Bize dîn ve îmânsın, iman kaygısı değil.
 
Kanlı yârayı sildim, yara kimdendir bildim
Kaygım yârdır benim, yara kaygısı değil.
 
Derman ola mı bana, derdim benim kim ona,
Dert ile varam sana, derman kaygısı değil
 
Aşkın oku zehirli, parçalar yüreğimi,
Öldüren aşktır beni, zehir kaygısı değil.
 
Ummanlara dalmışım, ne sedefler bulmuşum,
Cevher ile gelmişim, umman kaygısı değil.
 
Dediler kervan geçti, Yunus kuş gibi uçtu,
Menziline erişti, kervan kaygısı değil.

Çekilirken huzurunuzdan yine Aşk’ınız daim olsun, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin diyorum... İyiliklerle dolu olmanız dileğiyle.

(*)Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker, "İyiliği emretmek ve kötülükten men etmek" anlamına gelen bir Kur'an kökenli bir Arapça ifade. Kur'an'da çeşitli ayetlerde geçen bu ifade bugün bir deyiş gibi günlük yaşamda da kullanılmaktadır.