Geçen ay Boğaziçi Üniversitesi’nde muhteşem bir festival gerçekleşti. Festivali düzenleyen bir dernek. Yeni kurulan, bence çok daha önce kurulması gereken ve çok da önemli bir dernek olan AVERE TR Türkiye Elektro Mobilite Derneği.
Katılımcılar Türkiye’nin önde gelen kuruluşları. BMV, Mercedes Smart, Renault Zoe, Zorlu ZES, EnerjiSa Eşarj, Göksu Solar, Smart Energy, VoltRun ve Tesla aklıma ilk gelenler. Tabii genç girişimcilerden oluşan elektrikli Scooter Zoo’yu da unutmamak lazım.
Festivale doğal olarak aynı gün Enerji Zirvesini düzenleyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Azerbaycan Üniversitesi Rektörü gibi uluslararası akademisyenler de gözümden kaçmadı.
Önce elektrikli araçları deneyip ardından elektrikli scooter turu atan orta yaş üstü iş insanları olayın tam bir festival ruhuyla yaşanmasına neden oldu.
Aylar süren festival hazırlıklarının ben de ucundan kıyısından içindeydim. Basın ilanları ve görsel tasarımları hallederim dedim ve hazırlık yaptım. İşim erken bitince ortaya destekleyici(sponsor) bulma fikrini atıp bu konuyu da bana bırakın dedim. Sonuçta bu festival her şeyden önce dünyanın geleceğini ilgilendiren temiz enerji için atılan ilk adımlardan biriydi. Kim yer almak istemezdi ki böyle bir olayın içinde?
Kimse… Kimse yer almadı. Ülker’den tutun (-ki Murat Ülker’e Linkedin’den yazdım) Kahve Dünyası, Seyidoğlu, Şölen, Starbuck, Elvan, Coca Cola ve daha adını hatırlayamadığım onlarca firmaya mesaj attım, mail attım, başvuru formu doldurdum. Kimisi kerhen olumsuz cevap yazdı, kimisi hiç umursamadı. Ben her geçen gün umudumu yitirdim ve ne yazık ki böyle bir olayın içinde yer almanın ne kadar önemli olduğunu anlamayan geri kalmış ülke zihniyetindeki kurumların varlığı gerçeği ile baş başa kaldım.
Onlarsız da oldu. Hem de gayet güzel oldu… Ama bu duyarsızlıkla bir gün Onlar olmayacak.
************
Zaman zaman hayatın akış hızında durup kendimi dinlemek veya hayatı sorgulamak hoşuma gidiyor. Bunu genelde uzun araba yolculukları sırasında yapıyorum. Geçen gün denk geldiğim bir yazı da bunların özeti gibi hem de Tolstoy’dan alınmış. Hemen telefonuma kaydettim size yazabilmek için. Aslında hepsi bildiğimiz ama yeri geldiğinde hatırlayamadığımız kurallar. Bakalım beğenecek misiniz?
1.Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.
2. Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.
3. Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden harcayın ikisini de gitsin.
4. İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir.
5. Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
6. Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez.
7. Ne diye şeytana kızarsın? Bir iyilik yap da, o sana kızsın.
8. Bil ki, yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın. Ve Unutma; ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın.
9. Bir insanı bulunduğu mevkiiyle değil, göz koyduğu mevkiiyle ölçmek gerekir.
10. En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır.
11. Bir insan acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa insandır.
12. İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruştadır.
13. Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.
14. İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.
15. Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin.
16. Birine çamur atmadan önce iyi düşün ve sakın unutma: önce senin ellerin kirlenecek.
17. Başkalarının hayatından ders alın. İnsan, bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.
Bu aylık bu kadar dostlar. Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...
Facebook Yorum
Yorum Yazın