“Ekonomik Gelişme Sürecinde Lisansla Zaman Kazanmak”

İletişim teknolojisinin hızla gelişmesi sonucunda her türlü bilgiye kolayca ulaşılabilmekte ve üreticiler neredeyse aynı bilgiyi, teknolojiyi kullanmaktadır.

Bu sebeple ürünler arasında fark yaratmanın da giderek zorlaştığı günümüz ekonomisinde tercih edilme kaygısı da gittikçe büyümektedir. Çünkü ürün ve hizmetlerin kalitesi kadar marka imajlarının etki gücü de önem arz etmektedir ki bu imaj tüketicilerin tercihlerini belirlemektedir. Ancak son yıllarda hayatımıza giren ve Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlayan markalaşma kavramı da diğer her şeyde olduğu gibi avantaj ve dezavantajları beraberinde getirmektedir.
 
Marka sahibi, ürününü her türlü tehdit ve taklide karşı koruma altına almak zorunda kalırken, tüketici de, satın aldığı malın orijinal mi yoksa taklit mi olduğundan emin olamamanın kaygısını yaşamaktadır. Marka ne kadar tanınmış olursa olsun taklit edilme riski marka sahibini her zaman tehdit etmektedir. Markamızı tescil ettirmek ve patentle koruma altına almak biraz olsun bu tehdidin önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Ancak marka, patent ve endüstriyel tasarımların tescili uzun zaman aldığı için yapılabilecek diğer işlemleri de göz ardı etmemek gerekir ki bunların başında lisans gelmektedir.
 
Lisansla ihtiyaç duyulan hakların hemen alınıp uygulanabilmesi mümkün olmaktadır. Tescilli markanın, patentin veya endüstriyel tasarımın kullanım hakkını belli bir süreliğine almak anlamına gelen lisans sayesinde pazarı hazır olan ürünler hemen piyasaya sürülebilmektedir. Ülkemizde henüz tam anlamıyla bilinmeyen bu uygulama, gelişmiş ülkelerde çokça tercih edilmekte ve bu da ekonomiyi geliştirip zenginliği arttırmaktadır. Lisans ile zaman kayıplarını en aza indiren firmalar, üretime odaklanmakta ve taklit edilme riskinin önüne geçebilmektedir.
 
Lisans veren açısından da gelir modeli olan sistemde karşılıklı kazanım söz konusu olmaktadır. Patentlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname’nin 39.maddesi de üç yıl içerisinde üretimde kullanılmayan patentlerin zorunlu lisans verme esasını getirerek, tekel hakkı tanına bilmesi hiçbir zaman sürekli kullanımdan uzak tutulamayacağını hükme bağlamış bulunmaktadır.

Marka, patent ve tasarım haklarının korunması, ekonominin dinamik bir yapıda değişmesini sağlayacaktır. Tescille sınırlı kalmayıp, bunları lisansla ekonomiye kazandırmanın ülkemiz ekonomisi adına büyük yarar sağlayacağı kesin bir gerçekliktir.  

Güzel günler dileklerimle,