Geçtiğimiz ay ki makalemizde bahsettiğimiz Erken seçimler öncesi Ekonomik taarruzun maalesef bu ay da devam etmekte. Bu Taarruz (saldırının) asgarisinden 24 Haziran a kadar devam edeceğinde şüphe yoktur. Hatta bence bu saldırılar ve ekonomik darbe teşebbüsleri Seçim neticeleri nasıl olursa olsun devam edeceği kesindir. İster mevcut Cumhurbaşkanı ve Parlamento aritmetiği muhafaza olsun ve devam etsin isterse Meclis aritmetiği değişsin farklı senaryoların gerçekleştiğini düşünelim bu ekonomik saldırılar bitmeyecektir.
Türkiye güçlendikçe Dünya sahnesinde Oyun Kurucu Role soyundukça Küresel Emperyalizm sahip olduğu finansal yapı ile Türkiye de ekonomik sarsıntılara sebep olacak Döviz alımlarından ve sermaye kaçırmalarından vazgeçmeyecektir. Çünkü onlar için bir Kale düşmüş durumda. Tekrar ele geçirmek için bu kaleyi ellerinden ne gelirse yapmaya devam edecekler.
Asıl sorulması gereken soru şudur! “Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti olarak bu Döviz Faiz ve Borsa üzerinden saldırılara cevap verebilecek miyiz? Ya da ekonomik standartlarımızdan fedakârlık yapıp emperyalizme karşı direnebilecek miyiz?” Cevaplamamız gereken en mühim Husus budur.
Yoksa onlar vazifelerini yapıyorlar. Gayri safi milli hasılamızın 3000 dolarlarda kalmasını, tekrar İMF kapılarında dilenci olmamızı ve köylünün ağa sına devamlı borçlu kalması gibi Türkiye’nin de Batı ya ve Batı Emperyalizmine borçlu kalmasını istiyorlar. Bu bizi şaşırtmamalıdır. 1853 Kırım savaşından beri ilk defa Türkiye Batı ya borçlanmadan kendini idame ettirebilmektedir.
2018 Türkiye’si ne Duyunu Umumiye Osmanlısıdır ne Muharrem Kararnamesi ile idare olmaktadır ne Marshall yardımlarının kulu kölesidir. Türkiye son 160 yıllık iktisadi tarihinde ilk defa 13 Mayıs 2013 de İMF ye son taksidini ödediğinden beri Yurt dışına Ekonomik bağımlılığı olmadan yoluna devam etmektedir. Bu çok büyük bir muvaffakiyettir Milletimiz ve Devletimiz için. Bunu sonlandırmak için 2013 den beri her şeyi denediler.
İMF ye son taksidimizi ödediğimiz 13 Mayıs 2013 ün hemen bir kaç gün sonrasında başlayan Taksim Gezi Olayları, 6-7 ay sonrasında ki 17-25 Aralık FETÖ Emniyet ve Yargı Darbe teşebbüsleri ve nihayet (aralarda ki PKK DEAŞ vs. Terör saldırılarını saymıyorum) 15 Temmuz FETÖ Askeri Darbe teşebbüsü hep bu dışa bağımlılığımızı tekrar revize etmek isteyen küresel sermayenin birer atraksiyonu idi. Bunu her yazımda hatırlatıyorum ve hatırlatmaya devam edeceğim inşallah. Zira bu saldırıların hangi saiklerle yapıldığını bilemezsek bugünkü döviz kurları ile neden oynandığını da anlayamayacağız… Evet, Devletimiz çeşitli tedbirler almaktadır. Daha da almaya devam edecektir inşallah. Bunlardan bir tanesi de misal döviz arttıkça anında vatandaş olarak cebimize yansıyan Mazot ve Benzin fiyatlarına gelen zam kadar ÖTV de indirim yapılan yasa tasarısının resmi gazetede yayınlanması oldu… Burada Devlet kendi üzerine düşen fedakârlığı yapıyor ve yapmaya da devam edeceğine inanıyorum. Biz de Millet olarak günlük kur kafası ile düşünmemeli ve 24 Haziran a kadar hatta daha sonra da devam edecek Ekonomik taarruzlara direnmeliyiz. İthal kökenli emtia alımlarımızı elimizden ne kadar gelecekse asgariye indirmeliyiz... Dövizle borçlanmamalı ve dövizle de alacaklanmamalıyız... Hayatımızda Döviz ve Dövize bağlı değerlere en az şartlarda yer vermeliyiz. Unutmayalım Ekonomi de büyüme iki türlü de olabiliyor. On yıldan fazladır düşük enflasyonla büyüdük ki bu çok iyi bir büyüme modeli idi. Ama Dövizde ki bu artış devam ederse çıkacak en kötü senaryo bir miktar enflasyonla büyümektir. Tıpkı 1965-71 Demirel hükümetleri 1983-1988 arası 1.Özal Hükümetleri dönemi gibi yani. Bir miktar enflasyon ve buna paralel yine ekonomik büyüme. Varacağımız en kötü sonuç budur... Ki bu kötü değildir nihayetinden yine büyüme vardır sonunda... Asla paniğe kapılmadan ve Dövize hayatımızda en az yeri vererek mücadelemize değerlerimize sahip çıkmaya devam etmeliyiz. 24 Hazirandan sonra çok daha müreffeh ve güvenli bir Türkiye bizi bekliyor. Saldırıların sebebi budur. Ön almaya Türkiye’nin gelişimini azaltmaya durdurmaya çalışıyorlar. Vazgeçmeyeceğiz Yolumuzdan!
Facebook Yorum
Yorum Yazın