“Her çocuğun içinde, her dönemde coşkuyla açığa çıkmayı bekleyen bir mucize vardır, bu da hepimiz için yeni bir umut ve yeni sorumluluk oluşturur.”
Erik Erikson
Gelişen dünya , hızla ilerleyen , yetişemediğimiz teknoloji, değişen toplumlar , 21. Yüzyıl yeni nesil çocuklarımız … her geçen gün yeni yeni adını duyduğumuz eğitim modellerimiz.ve son zamanlarda sıkça duyduğumuz eğitim ve düşünce sistemi olan ” STEM “
Evet bazı okullarımız eğitimlerinde belki , yeni kullanmaya başladı ama dünyada ve birçok ülkede kullanılan bu yöntem pek yeni değil. Örneğin Amerika , Almanya, Finlandiya, Kore ‘de olduğu gibi…
Peki STEM veya MINT eğitimi nedir ?
STEM Science ( Fen) , Technology( Teknoloji), Engineering( Mühendislik) ve Mathematics(Matematik) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor ve “ STEM” İngilizce kök anlamına gelmektedir. Yani ; öğrenciler küçük yaşlarda kendi yetenekleri veya geliştirilebilecek yetenekleri doğrultusunda yetişirlerse kendileri de bunu daha sağlam yeni nesillere aktaracaklardır. Çünkü eğitim ömür boyu devam eden uzun bir süreçtir.
Dalida Ekbenli “ STEM “ aslında küçük yaşlarda sahip olduğumuz “ yaratıcılığı “ kullanarak , destekleyerek problem odaklı çalışmaya, çocuklardaki “ merak “ duygusundan yola çıkarak çözümler bulmaya odaklı bir sistemdir. Matematiği veya Fen ‘ i ders olarak değil edindiği bilgileri hayatında uygulamasına olanak sağlayacak bir projedir..Bunun için belkide en önemli adım disiplinler arası işbirliğidir .” der.
Evet aslında yaşadıklarımızı daha iyi anlayıp analiz etmemize, yorumlamamıza yarayacak ve sorun çözme becerilerini yenilikçi fikirleri artıracak bir sistemdir STEM . Eğitimin öncelikli amaçlarından biri , hiç şüphesiz öğrencileri “ gerçek hayata , dünyaya “ hazırlamaktır.
Okullarımızda eğitimdeki hedef ; öğrencilerimize araştırma, sorgulama, gerçek hayat problemlerini tam ve doğru tespit edip işbirliği içerisinde çözüm yolları bulabilmek olmalıdır. Derslerde öğrendiklerini , teorik bilgilerini günlük hayat ile bağ kurmaya zorlanan öğrencilerimiz için de , müfredat bazında neden ve nasıl kullandıkları konusunda yardımcı olabilecek bir sistem olan “ STEM “ doğru bir eğitim sistemidir. Zaman zaman eğitimi sınıf dışına taşıyıp müfredat içerikli veya dışı etkinliklere de ihtiyaç duyulmaktadır. Öğrencilerin motivasyon ve iletişim becerilerinin artırılmasının yanı sıra teknolojiyi kullanan üreten tasarımını kendisi yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunan bireylerin topluma kazandırılmaları gerekir. İşte STEM modelinin temel amaçlarından biri de budur ....
Kısaca STEM eğitimi; ekonomik anlamda ilerleme ve liderlik için insan gücü ihtiyacını karşılamayı ve güçlendirmeyi hedefler . Ayrıca toplumsal barış ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamada bir araç olarak da kullanılabileceği savunulmaktadır.
Uzmanlar ve yapılan araştırmalar ; dünyada yaşanan tüm sosyal , toplumsal ve ekonomik kriz sorunlarının temelinde eğitimdeki eksikliklerin ve yanlış eğitim yöntemlerinin olduğuna dikkat çekiyorlar. Çünkü eğitimde geri kalmış ve ilerleyememiş ülkelerde en temel sorunun eğitimden kaynaklanan ekonomik krizler olduğu bilinmektedir..İyi eğitilemeyen doğru hesap yapamayan , matematik bilmeyen bireylerin ülkesini yönetemediği , geliştiremediği , bilim , sanat ve ekonomi alanında geri kaldığı görülmektedir.
Eğitim birey, firma ve toplumların geleceğine yapılan en kıymetli yatırımdır. Bu nedenle eğitim, refah düzeyi ve yaşam kalitesindeki artışta kritik önem arz ediyor.
Bu sorunun temeline inildiğinde eğitimden kaynaklanan sorunların olduğunu fark edenler ,eğitim sistemlerini gözden geçirip doğru olan eğitim modellerini planlamaya ve yeniden düzenlemeye başladılar. Çözüm olarak yatırımlarını bu yönde yapıyorlar.“STEM” Türkiye’de henüz sayılı çalışma gruplarının hedef ve amaçları iken, Amerika’da bu projenin ülke için önemli olduğuna inanan devlet 2012 yılında STEM eğitimi konusunda öğretmen yetiştirmek amaçlı bir bütçe ayırmıştır. Almanya da eğitim sistemini gözden geçirip bu yeniliklerin peşindedir..
Ayrıca bu eğitime yatırım yapanlar Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarına ek olarak Sanat ve Tasarım’ında eklenmesi gerektiğini söylüyorlar. Yani bireylerin artık hem sol beyin hem de sağ beyinlerinin daha aktif olduğu, disiplinler arası bağlantıların kuvvetlendirildiği, yenilikçi vatandaşların yarattığı bir ekonominin oluşturulması için gerekli olan eğitim yaklaşımını vazgeçilmez olduğu üzerinde duruluyor. Mesela bugün kullandığımız telefon, tabletlerin nasıl geliştirildiği konusunda araştırmış olanlar bilir, tasarımı ve fonksiyonelliği bu kadar başarılı olmasaydı, yaygın kullanım noktasında böyle bir patlama da yaşanamayabilirdi.
Ülke ekonomisi ve gelecek küçük ellerde ve yeni nesilde ise o zaman en doğru yatırım çocuklarımıza yapılan doğru yatırımdır. Onların eğitimleridir . İşte bir çiçeğin kökleri gibi öğrenciler daha küçükken kendi yetenekleri ve geliştirilebilecek yetenekleri doğrultusunda yetişirlerse o bitki büyüyecek ve kendi genlerinden gelen çiçeğini oluşturacaktır.
STEM eğitimi bahsedilen bu alanlarda öğrencilere yetkinlik kazandırmayı amaçlar. Eğitim süresince öğrenciler ana disiplinin yanı sıra; kritik düşünme, problem çözme, işbirlikli çalışma gibi çeşitli farklı becerileri kazanırlar.
Bir başka açıdan son dönemlerde gelişen mesleklere bakalım . Bir çok yeni meslek adlarını duymaya başladık. Demek ki ; bir takim yenilikler farkında olmadan başlamış aslında. Teknoloji hızla ilerliyor diyoruz. Zaman kavramı artık daha da kısaldı ve değişti. Gelişen Teknolojiyle birlikte yeni nesillere yetişmek bizler için zor. O zaman bizim yapabileceğimiz en doğru şey onların önünü açmak ve eğitimlerine doğru yatırımlar yaparak destek olmaktır.
Çocuklarımızın ellerlinden düşmeyen cep telefonları, tabletler artık yeni nesilleri başka bir dünyaya götürüyor. Ancak okuduğunu anlamayan , düşünemeyen yada yazmada okumada tembellik yapan , yorum yapamayan nesiller geliyor maalesef. Bu yüzdende eğitimde dünya sıralamasında 50. sıralarda yer alıyoruz. Bu tablo artık bize eğitim sistemimizin sorgulanması gerektiğini hatırlatmıyor mu ? Eğitim sistemimizin gözden geçirilmesi ve değişmesi gerekiyor. Ezberci bir sistemden kurtulmanın ve yeni doğru sistemlerin içinde yer almamız gerektiği açık ve net ortada . Sanırım Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda araştırmaları ve çalışmaları var. Temelden başlayarak konu ile ilgili çalışmalarını hızlandırması ve tüm okullarda , özel veya devlette en kısa zamanda tamamlanması , bu konuda öğretmen eğitimlerine ağırlık verilmesi gerekiyor.
F. Cahtelain’ in dediği gibi “ Okul , hayata hazırlanış değil, hayatın kendisidir.”
Sanat eğitimi , yaratıcı düşünme ve problem çözme yetisinin çocuklarda gelişimi okullarımızda eğitimin hedef noktası olmalıdır.Okullarda müfredatların bize çizdiği sınırlar doğrultusunda öğrencilere kazandırmaya çalıştığımız bilgi yoğunluğu, sınav sistemi ve üniversitede bir bölüm kazanma çabası aslında hayatımızın asıl amaçlarını unutur hale getirdi. Bizler bir toplum içinde yaşıyoruz. Okul ise bu toplumun aslında en önemli yapı taşlarından biri.Okullardaki eğitimimiz toplumun
ihtiyaçlarına çözüm bulacak bugünün gençlerini ; gerçekten problem çözme becerisine sahip, karşılaştığı durumlar konusunda analitik düşünebilen, yorum yapabilen,çözüm yolları için araştırmacı, yenilikçi ve hayal gücünü kullanabilen bireyler olarak mı yetişiyor ? Bu tartışılmaya açık bir konu.
Dikkat ederseniz ; araştırmayan, yorum yapmayan , tembellik ruhu çökmüş ve okuduğunu anlayamayan ,her şeyden bıkmış , söz geçiremediğimiz, adete çocuklarımızın kölesi olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. Bizim çocuklarımıza vereceğimiz sadece akademik bilgi olmamalıdır.
Bence en önemli şey onları hayata hazırlarken , kendi ayakları üzerinde durabilmeleri sağlamak için beklide eksik olan mücadele ruhudur. Bu güce sahip olan gençlerin yapamayacağı şey yoktur.
Daha sağlıklı ve mutlu yarınlar için ..
Sevgiyle ve mutlulukla kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın