Bu ayki yazımı yazmak için oturduğumda aya uygun bir yazı yazayım dedim. Google ablayı açtım ve Mayıs ayının önemli günlerini araştırdım. Hepsi bildik günler, hepsi ile ilgili bir ton haber var. E o zaman ben de niye bunlara ilave olayım ki?
Sonra aklıma başka bir durum geldi: Bahar aylarının evlilik ayı olması. Sanırım kış aylarını eş bulmakla geçiren yurdum insanı güneşi gördüğü an basıyor nikâhı. Aklım baharda evlenme hızını almadığı gibi evlilik hazırlıkları ve düğün anında yaşananları da almıyor çoğu zaman. İşte size bu sefer bu akıl almazları derlemeye çalıştım. Mutlaka çevrenizde birileri evlenecek (belki de siz), yazımı kesin yollayın, fotoğrafını çekip atın. Halâ düğün derneğe kararlılık devam ediyorsa, bu iş tamamdır, bırakın evlensinler…
Öncelikle, düğünlerin olmazsa olmazı gelinlikle başlamalıyım. Birbirinin aynı olan gelinlik modellerinden bir tanesini seçmek için bir hafta mağaza mağaza gezmeyi anlamanın açıklaması yok. Ana madde beyaz ve tülden olması… Akıl almaz!
Yeni evin eşya alım bölüşmesi de ayrı bir travma yaratıyor zihnimde. Gelenekçi ve mutaassıp bizler için yatak odası konusundaki lojistik desteğin kız tarafınca verilmesi açıklaması güç bir durum.
Gelelim eş dost işlerine; davetiye dağıtımında mutlaka çok önemli birilerini unutmak törenin olmazsa olmazı. Unutulanın anlayış göstermek yerine küsmesi de konu üstüne acı sos. Bir de tersi durum söz konusu -ki bence hakları da var- düğün sahibinin, düğüne gelmeyen akrabalara küsmesi. Tonlarca para verilip alınan veya kiralanan gelinliği perişan eden “dış çekim” fotoğrafı konusuna ise hiç değinmek istemiyorum.
En iyisi biz gelelim düğün anına.
Düğünde zorla oynatılıp bir de üstüne düğün sonrası seyredilen cd’de dalga geçilmesi işin trajikomiği.
Takı merasiminde “damadın amcasından çeyrek altın” şeklinde anons yapan kişi, gelinin beline dolanan kırmızı kuşak (aslında derin anlamlı), düğünde saçılan paraları küçük çocukların almasına müsaade etmeyen orkestra, düğün esnasında her fırsatta (salona giriş-çıkış, pasta kesimi vb.) bahşiş koparmaya çalışan maaşlı çalışanlar, düğünde oturma düzenini beğenmeyip, en mutlu(!) günlerinde gelin ve damada trip atan akraba, her düğünde kız-erkek tarafları arasında küçük veya büyük mutlaka bir sürtüşme yaşanması, daha sonra kesinlikle eline geçmeyecek fotoğrafları gelin ve damat ile çekinmek için birbirlerini ezen davetliler…
Mayıs ve Haziran ayında bu aşamaları geçmeyi başarmış her çift mutluluğu hak etmiş demektir. Bırakın evlensinler.
Sözü çok olanın yalanı bol olur, bu sefer evlenecek tüm çiftlere saadet dilekleriyle bitiriyorum yazımı. Aşk’ınız daim olsun, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...
Facebook Yorum
Yorum Yazın