Atilla YEĞİN

Atilla YEĞİN

Mail: atilla@teknikelektrik.com

Döviz Kumpanyası

Kriz tellaları tamtamlarını çalmaya başladılar. Oynanan oyun hep aynı olsa da biz yeni oynanıyormuş gibi seyrediyoruz. Üçü bir arada ekibi sazı yine eline almış. Küresel kriz sabıkalılarından Standart&Poor’s, Fitch ve Moody’s Türkiye’deki kur operasyonunu tahrik eden açıklamalarının ne amaca yönelik olduğu da ortada. Tıpkı bundan önceki seçimde olduğu gibi, sandığı ekonomi üzerinden etkileme amacındalar.


Not mafyasının etkili oyuncularından Moody’s, 2001’de Türkiye’nin kredi notunu 6 puan birden indirerek krizi ateşlemiş ve o dönemde ülkeye büyük kayıplar yaşatmıştı. Batan koca koca bankalarımızı unutanlar için listesini tekrar hatırlatayım. Bu banka krizi ile 50 milyar dolarımızıı iç ettiler.


(Türk Ticaret Bankası, Bank Ekspres ,İnterbank, Esbank, Yaşarbank, Egebank, Sümerbank, Yurtbank, Bank Kapital ,Etibank, Demirbank, Ulusal Bank, İktisat Bankası, Tariş Bank, Bayındırbank, Kentbank, EGS Bank, Site Bank, Toprak Bank, Pamukbank, İmar Bankası, Adabank,İhlasfinans)


Adı geçen bankaların ne hale geldiğini gözümüzün önüne getirelim. Özellikle ikinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, Türkiye’nin yaşadığı krizlerin zaman boyutu şaşırtıcı bir düzen gösterir: Türkiye her on yılda bir dönemin sonuna doğru (on yılın 7. ile 9. yılı arası) şiddetli ya da hafif bir kriz yaşamıştır; yirmi yılda bir, 8. yılda başlayan krizler (1958, 1978, 1998) olağanüstü şiddette ve uzunlukta olmuş ve Türkiye’ye izlenecek politikalarda özgürlük bağlamında çok pahalıya gelmiştir. Bu krizlerden sonra Türkiyenin başına geleneler ortadadır. 1958 krizinden sonra 1960 darbesi ile ülkenin geleceğini formatladılar. Sonra ilerleyen yıllarda Türkiye’nin bir kıpırdanma sinyali göstermesi ile 1978 ekonomik krizi sonucu pat diye 1980 askeri darbesi ile bir yırmı yılımızı daha yediler. Ardından güzel günler geliyor derken 1998 ekonomik krizi ile 28 şubat post modern darbesini gerçekleştirdiler ve akabinde 2001’de bu adı geçen  23 bankayı hortumlatıp Türkiye’nin 50 milyar dolarının üzerine çöktüler tamamen vahşi düzen istedikleri olmazsa bir şekilde seni soyuyorlar.


İzleyen süreçte iktidara gelen  Ak Parti hükümetlerinin aldığı tedbirler, artan ihracat, katlanan milli gelir ile ekonomi güçlenmiş, not mafyasının sesi soluğu kesilmişti.2011’de %8.8’lik büyümeye imza atan Türkiye, “2023 hedefleri” üzerinden gelişmiş ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini ilan edince, not mafyası dâhil, pek çok yabancı kurum, yerli işbirlikçileriyle ortaklaşa operasyonları başlatmıştı.


Gezi gerginliği, 17-25 Aralık operasyonları, hangi merkezden geldiği belirsiz 5.5 puanlık faiz artışı, FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz işgal girişimi ve peş peşe gelen algı operasyonları. Önceki seçimlerde Türkiye’yi “Kırılgan Beşli” üyesi diye damgalayıp cari açığı yüzünden en kırılgan ülke ilan etmişlerd.


Bunların hiçbiri işe yaramamış, seçimin ardından aynı çetelerin yaptığı yorumlar geceden sabaha dönüşerek “Türkiye yükselen yıldız” methiyesine evrilmişti. Şimdi önümüzde sandık var ve 24 Haziran’a dek benzeri algı operasyonlarının süreceği ortada. Küresel çetelerin bu aşamada piyasaları tedirgin etmeleri ve döviz üzerinden bu tedirginliği durgunluğa tevil için yeni saldırılar düzenlemeleri aşikar. Fakat bu kur operasyonları her zaman istenilen sonucu alamıyor. Aynı güçler Rusya’ya da aynı kur operasyonunu çektiler Ruble %50 değer kaybetti fakat son Başkanlık seçimlerinde her şeye rağmen Putin  oyunu %15 artırdı. Basiretli Türkiye seçmeninin de bu ortaya konan  bu oyunu görüp doğru karar vereceğinden her zaman emin oldum bu seferde eminim. O zaman Türkiye için durmak yok yola devam diyelim.

Hayırlı işler dileği ile rabbim yar ve yardımcımız olsun.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar