Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü’nde “arkadaş”: 1-Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, yâren. 2- Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri.
“Dost” kelimesinin anlamı ise: Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse.
Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor: her arkadaş aslında iyi bir dost olmasa da, her dost aynı zamanda bir arkadaştır.
Ben dost ile arkadaş arasındaki farkındalığa ancak yetişkin çağlara ulaştığımda varabildim. Bu dönemden önce edindiğim arkadaşlıklar bulunduğum ortama göre değişikliğe uğradı her seferinde. Sanırım bunu birçok kez sizler de yaşamışsınızdır. Yeni bir işe başlarsınız, ilk acemilik günlerinden sonra yeni arkadaşları hayatınıza dahil edersiniz. Sanki o arkadaşlarınızdan hiç kopmayacakmış gibi hissedersiniz kendinizi. Ama bir şekilde işten istifa ettiğinizde ve yeni başka bir işe girdiğinizde aynı döngüyü yaşarsınız tekrar. Eski işyerinde kalan arkadaşlarla bir süre daha görüşmeye devam edersiniz ama zamanla bu görüşmeler sadece bayram veya özel günlerde çekilen mesajlara bırakır yerini. Ama bütün bu arkadaşlarınızın arasında birileri vardır hiç yaşamızdan uzaklaştıramadığınız. Azdır belki de tektir ama onlarca arkadaşa bedeldir. Ayrı şehirlerde yaşamak bile farkettirmez. Her görüşmenizde kaldığınız yerden devam edersiniz. Bilirsiniz ki orada, uzaklarda bile olsa güvenebileceğiniz biri var. Hatta Allah korusun bazen başınıza bir şey geldiğinde çocuğunuzu ona emanet edecek kadar güvendiğiniz biri… kendinizi asla ifade etmek zorunda kalmazsınız iletişiminiz sırasında. Yanlış anlaşılmalar, alınganlıklar asla olmaz aranızda. Bilirsiniz ki O, siz ne söyleseniz ya da nasıl davransanız, ne demek istediğinizi anlıyordur. Ayrıca parantez açıp açıklamak zorunda kalmazsınız. Yanıltmaz! Anlayışla karşılar her şeyi... Hatalar, günahlar, sevaplar... Her bir şeyi konuşabilirsiniz onunla. Bu kadar rahattır ilişkiniz yormaz, kasmaz, göl kenarında senfoni müzik dinlemek, kitap okumak kadar rahatlatır sizi.
Böyle bir dost bulmak için fazla bir arayış içinde olmanıza da gerek yoktur aslında. O kendiliğinden çıkagelir. Hayatınızdan da çıkartamazsınız kolay kolay, yaşamınız boyunca ruhunuza eşlik eder sizinle beraber.
Ben de tüm dostlarımdan kilometrelerce ayrı düştüğüm ve özlem duymaya başladığım bu günlerde, Napolyon’un “Gerçek dostlar yıldızlara benzerler. Karanlık çökünce ilk onlar gözükürler.” sözünde olduğu gibi bazen ben de gökyüzüne bakıyorum sevgiyle gülümsüyorum yıldızlara, biliyorum ki onlar benim için oradalar.
Sözlerimi, yazımın başında da belirttiğim gibi Sevgili Dostum’un benim için yazdığı şiirle son vermek istiyorum ve buradan O’na ve diğer dostlarıma kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.
Ressam Olsaydım Eğer (Nebahat Demiray)
Gözlerini kocaman çizerdim tuvale
Rengini aslına uygun boyardım
Sonra minicik minicik figürler yerleştirirdim o gözlerin içine
Kimi insan kimi mekan kimi eşya
Baktığın gördüğün herşeyi resmederim mavinin içinde
Sonra kalpler koyardım kocaman kocaman
Ailen, bizler ve diğer tüm sevdiklerin
Mavinin içine pembe boyardım bu kez
Mutluluğun masum pembesi
Tatlı kızların çılgın pembesini geçerdim üstünden
Arada bir fuşya geçişler koyardım öfkenin tatlı halini anlatsın diye
İkinci tuvali alırdım bu kez elime
Bir sürü göz çizerdim her yerine
Rengârenk gözler
Pırıltılarını koyardım hepsinin gözbebeklerine
Ve ismini koyardım resmin
Sana bakan mutlu gözler diye...
Sevgiyle kalın, hayatınızdan dostlarınız hiç eksik olmasın.
Facebook Yorum
Yorum Yazın