Çözüm süreci şuanda tamamen iki konuya kilitlenmiş durumda,
1.konu ; Yeni Sivil Anayasa
2.konu; PKK nın çekilme süreci,
PKK nın çekilme sürecinde çok ciddi sorunların yaşanabileceğine inanmıyorum. Bu süreçte bilinçli olarak yaşatılmak istenen sorunlara karşı sağduyulu davranılmalı, tahriklere gelinmemeli ve yaşanacak sorunlara ani reaksiyonlar gösterilmeden aklıselim bir şekilde aşılmaya çalışılmalıdır. Bu süreçte gösterilmesi gereken hassasiyeti herkes gösterirse ciddi sıkıntılar yaşanmadan çekilme süreci tamamlanmış olur.
Asıl önemsenmesi gereken ve çok dikkatli davranılması gereken konu yeni Anayasa süreci, Anayasa sürecinde çözüm sürecinin büyük bir çoğunluğu tamamlanabileceği gibi, çözüm sürecin tamamen tıkanmasına da sebebiyet verebilecek sorunlar yaşanabilir.
Şöyle ki; Yeni sivil Anayasada özetle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan (Türkün, Kürdün, Laz’ın, Çerkez’in, Arap’ın, Abazanın ve daha adını saymadığım yani Müslümanın ve Gayri Müslim’in) herkesin kendini aidiyet duygusuyla bulabileceği yepyeni bir toplumsal sözleşme hazırlanır ise çözüm sürecinin de büyük bir çoğunluğu tamamlanmış olacağı kanısındayım ve Türkiye, değim yerindeyse çağ atlamış olur. Ancak Türkiye’de bunun başarılmasını istemeyenler artık kendini açıkça beli etmektedirler, çünkü bunun onların son çırpınışları olduğunu görüyorlar, sorunlarımızın çözülmesi ve Darbecilerin tamamen karanlık olan antidemokratik Anayasası yerine sivil, demokratik bu ülkeye yakışır, insanı baz alan, insan hak ve hürriyetlerine önem veren bir anayasa ile Türkiye’nin geri dönülmez bir büyüme yakalayacağını bildikleri için ve Türkiye’nin her alanda daha da şeffaflaşma ya ve zenginleşmeye doğru gideceğini, artık kendilerinin beslendiği karanlık ve puslu alanların kalmayacaklarını bildikleri için Anayasa çalışmalarını tıkatma çabalarını güya iki uç noktalarda bulunan siyasi partiler birleşmiş ve son kozlarını oynamaktadırlar. Bu partiler için dün halkın düşüncelerinin önemi olmadığı gibi, bu günde halkın ezici çoğunluğunun çözüm süreci ve yeni Anayasaya verdiği tüm desteğine rağmen, bu partiler karanlık ellerle birlikte çabalarına devam etmektedirler. Ancak bu çaba içerisinde olanların unuttukları en önemli şey bu milletin ecdadımızın birlikte tarihi geçmişi. Bu zihniyet yıllarca Kuzey Iraktaki Kürt kardeşlerimizi bizlere bu ülke evlatlarına düşman olarak tanıtmaya çalıştılar ve ötekileştirdiler. Onlara diyorum ki gidin Kuzey Irak’a bakın oradaki dev yatırımların sahipleri nereden gitmişler (Türkiye) ve orada nasıl huzur içinde, kardeşçe bir ticari ilişki ve kardeşçe bir yaşam içinde olduklarını görün ve bugün ülkemizin ticaret dışında da siyasi olarak işbirliği içinde olduğunu görün. Yine bu karanlık ellerin unuttuğu bir şeyi daha söylemek isterim ki Kürtler kendi yaşam alanları üzerinde II. Dünya savaşı sırasında Ortadoğu şekillenirken ve yeni ülke sınırlar çizilirken ulusal gelecek tayin haklarını bin yıllık ortak ve kardeşçe yaşam bilinci ile Türk kardeşleri ile beraber eklemleştirmiş ve konuyu içselleştirmiş ortak yaşama karar vermiştir. Irak, İran, Suriye de bilinçli olarak bırakılan Kürtler kardeşlerinden ayrı bırakılmış ve bu ülkeler tarafından belirli bir bölgeye sıkıştırılmış ülkenin başka bir tarafında yaşam hakkı tanınmamış, kimlik dahi verilmemiş ve tüm haklardan mahrum bırakılmıştır. Ancak Anadolu da kalan Kürtler tarihi bilinç ile Tük kardeşleri ile beraber iç içe yaşamış ve eklemleşmiş ortak bir kültür mirasının bilinci ile yaşamışlar. Ancak bazıları içten ve dıştan bu tılsımı ve bin yıllık kardeşliği bozacağını zannederek yıllardır sorunu bir rant merkezi haline getiren siyasi oluşumlar, bölge insanına da insanlık dışı muameleler yaparak, kendi yurtlarından ettirmiş, ekonomik durumlarının alt üst olmasının yanında yaptıkları insanlık dışı muameleler ile acıları ve ayrılığı derinleştirmeye çalışmışlardır. Yine bu yapılan muameleler, günümüz siyasi arenasında boy gösteren siyaseti kendilerine yaşamsal olarak yer edinmesinin nedeni olarak görenleri, elbette ki bu tarihi bilince sahip halkımız tarafından bilinmektedir. Bir çok faaliyetlerde, darbelerde bulunup kardeşi kardeşe vurdurarak bu tarihi kardeşliği bozmaya kardeşi kardeşe düşman kılmaya çalışarak parçala böl politikalarıyla bizleri güçsüz kılıp istedikleri gibi yöneteceklerini zannettiler ancak unuttukları şey bu halkın tarih bilinci ve bu halkın içindeki cevherlerdi, bu ülkenin evlatlarından çıkacak cevherlerin bu oyunu bozabileceğini unuttular. Türkiye de ki ayrışma söylemleri ve istekleri tamamen halkın istekleri dışında gelişen konunun nedeninden öteye sonucu ile alakadardır.
Bölgede yatırımlar konusunda birçok çalışmalar yürütülmektedir ancak yukarıda belirtiğim iki konu başarıldığı zaman bölgenin kalkınması için çok özel çalışmalara gerek kalmayacaktır çünkü bölge yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile çok zengin ve bakir, işlenmeye hazır bir kaftan misali işlenmeye hazır bir bölgedir.
İşte Doğu’nun Maden Haritası
Altı şehirde Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün belirlediği altından demire, bakırdan uranyuma, kömürden yüksek sıcaklıktaki jeotermal kaynaklara kadar hiç dokunulmamış rezervler bulunuyor. Çözüm sürecinin tamamlanması ve bölgede huzur ve güvenin temini ile
bu rezervlerin işlenmeye başlanılması bölgeyi ciddi manda ekonomik yünde hareketlendirecektir.
DİYARBAKIR
1 milyon 800 bin ton linyit
86 bin ton demir
650 bin ton fosfat
19 bin ton manganez
Çimento kullanılan 462 milyon 647 bin 937 kireçtaşı, 58 milyon 871 bin 214 ton kil
Tuğla kiremit yapımında kullanılan 3 milyon ton jeolojik rezerv
51 santigrat derece ısıda jeotermal kaynak
MALATYA
630 milyon ton killi kireçtaşı, 198 milyon ton marn, 168 milyon ton kalkerli marn
905 milyon ton demir, 121 milyon ton dolomit
29 bin 760 ton görünür, 140 bin ton muhtemel krom rezervi
2 milyon 344 bin 562 ton seramik ve refrakter hammaddesi
3 milyon 644 bin 430 ton çimento ve yer karosu hammaddesi
6 milyon 500 bin ton muhtemel çimento hammaddesi rezervi
ELAZIĞ
40 bin 700 ton görünür, 10 bin 600 ton muhtemel altın rezervi,
86 bin 800 ton görünür, 48 bin ton muhtemel, 1 milyon ton mümkün bakır
41 derece sıcaklıkta saniyede 25 litre debide sıcak su kaynağı
15 milyon metreküp mermer
Elektronik ve camda kullanılan 25 bin ton görünü, 230 bin ton muhtemel wolfram rezervi
ADIYAMAN
2 bin 418 ton görünür, 6 bin 400 ton muhtemel barit rezervi
8 milyon 370 bin 260 ton fosfat
17 bin 200 ton manganez
53 milyon 94 bin ton linyit
231 milyon ton çimento hammaddesi
BİNGÖL
53 milyon ton görünür, 16 milyon ton mümkün demir rezervi
109 milyon 137 bin 696 ton fosfat
60 bin ton kaolen
Seramik hammaddesinde kullanılan 140 bin ton disten
Çimentoda kullanılan 125 milyon ton kireçtaşı, 2 milyon 700 bin ton kil
21 bin 600 ton bakır
SİİRT
500 bin ton jips
1 milyon 600 bin metreküp mermer
Çimento yapımı için 404 milyon 172 bin 535 ton kireçtaşı, 30 milyon 884 bin ton muhtemel kil rezervi
Facebook Yorum
Yorum Yazın