“ Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim “
KONFİÇYUS
Uzun yıllar Eğitim sektöründe olunca doğal olarak yazılarım da eğitim üzerine oluyor. Pek çok anne- babanın faydalanabileceği bir konuya tekrar değinmek istiyorum. Belki defalarca benzer yazılar okumuş olabilirsiniz ancak bu yazıyla bazı şeylerin altını çizmek ve dikkatlerinizi tekrar bu konuya çekmek istedim.
EĞİTİM riski olmayan kendimiz ve çocuklarımız için yaptığımız en büyük ve en pahalı bir yatırımdır. Eğitim bireyin bilgi ve becerilerini, davranışlarını geliştirir ona değer katarak hayata hazırlar, yaşam kalitesini belirler ve şekillendirir. Sağlıklı bireylerin gelişmesi ve yetişmesi, sağlıklı ve bilinçli toplum demektir.
Birey daha küçük yaşlarda eğitimle iç içedir. İlk eğitim ailede başlar ve okul ortamı, iş ortamı derken sürekli bir eğitim ve öğrenme süreci içinde yer alırlar. Öğrendikleri ve yaşadıklarıyla bilgi ve beceri kazanırlar. Eğer gerçek öğrenmeden söz edebiliyorsak davranışlarda bir değişim olmalıdır ve bu değişim de yaşam kalitesini artırmalı ve uygulanabilir olmalıdır. Düşünmeden öğrenmek yitirilmiş bir zamandır. Öğrenme belli bir sürede sonuçlanan bir olay değil sürekli olan bir durumdur.
Eğitimcilerin görevi ise bireyi düşünmeye, araştırmaya, öğrenmeye, edindiği bilgiyi kullanmaya yöneltmek olmalıdır. İlgi uyandırmak, ortamı hazırlamak olmalıdır.
Peki tüm bunlara rağmen bazı şeyler istediğimiz gibi gitmiyor ve bazı çocuklara öğretme noktasında zorlanıyorsak veya öğrenme güçlüğü çeken çocuklarımız varsa nelere dikkat etmeliyiz?
•Çocuğuma bir türlü ev ödevini yaptıramıyorum!
•Evde kardeşleri ile hep kavga ediyor
•Okulda arkadaş edinemiyor!
•Sınıfta dersi dinlemiyor!
•Öğretmeni hep dikkatsizliğini şikâyet ediyor.
•Arkadaşları ile oyun oynayamıyor!
•Zeki olmasına rağmen testlerde bir türlü dikkatini toplayamıyor, bildiği soruları kaçırıyor!
•Çizgi film seyrederken saatlerce kıpırdamadan duruyor ama başka zaman bir türlü yerinde duramıyor.
•Çok dağınık, bir türlü planlı olamıyor!
Çocuklarımız akıllı ve zekiler, iyi okullarda da eğitim alıyorlar ama sonuç hala bizi mutlu etmiyorsa nelerin üzerinde durmalıyız? Nasıl davranmalıyız?
İşte gerek anne –babaların gerekse tüm eğitimcilerin okul başarısızlıklarında en çok üzerinde durulması gereken konu “ DİKKAT EKSİKLİĞİ ve DİKKAT DAĞINIKLIĞI “ dır. Bence günümüz çocukların en büyük sorunlarından biri budur.
Evet bu tür sorunu olan çocuklar uzmanlarında söylediği gibi uzun süre odaklanamazlar, Unutkanlık, dağınıklık, organize olamama ve dolayısıyla okulda başarısızlık yaşarlar. Son yıllarda yapılan araştırmalar hastalıkta en etkin tedavinin; ilaç, aile becerileri eğitimi, davranışsal eğitim ve sınıf içi müdahalelerini kapsayan kombine bir tedavi yönündedir.
Ailenin, öğretmenin ve çocuğun çevresinde bulunan yetişkinlerin bu durumdan haberdar olması , çocuğun ilişkilerini ve hareketlerini iyi gözlemlemesi yapılması gereken ilk adımdır.
Dikkat Eksikliği ve Dikkat Dağınıklığı birbirine karıştırılmamalıdır.
Dikkat eksikliği gibi problemler çocuk ergen, genç ve yetişkin olmak üzere bütün bireylerde farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple, dikkat eksikliği ve hiperaktive bozukluğu problemleri konusunda bir terapi süreci olacaktır. Dikkat eksikliği ve öğrenme süreçlerinde yaşanan problemler anne babalar ve sınıf öğretmenleri tarafından okul yaşantısının başlamasıyla fark edilebilmektedir. Bu konuda dikkatli olmaları son derece önemlidir.
Konsantre olmakta zorlanan kişilerde neler görülür ;
•Okulda veya iş yerinde kolay hata yaparlar, önemli detaylara dikkat etmezler, işlerini dağınık yaparlar.
•Sık sık bir işten veya oyundan bir diğerine geçme.
•Konuşma sırasında karşısındakini dinlemekte zorlanma, konuşmaları akılda tutamama, sosyal durumlarda detaylara ve aktivitelere dikkat etmeme.
•Randevuları, yapılması gerekenleri sık sık unutma, günlük aktiviteleri zamanında yapamama.
•Yapılması gereken işleri sürekli ağrıdan alma, geciktirme, erteleme.
•Konsantrasyon gerektiren ev ödevleri, kâğıt işlerini tamamlamakta zorlanma.
•Bir işle uğraşırken diğer insanların ilgisini çekmeyen bir ses veya olay nedeniyle yapılan işin bırakılması.
•Uzun dönemli konsantrasyon gerektiren işlerde yaşanan başarısızlıklar.
•İlgileri kolayca başka yönlere kayar.
Ders çalışmaya karar verdikten sonra en önemli şey tabiî ki dikkati toplayabilmektir. Çünkü dikkati toplamadan öğrenme gerçekleşemez. Günümüzde çocuklarımızın dikkatini dağıtacak o kadar çok şey var ki işimiz bu anlamda gerçekten zor. Öncelikle öğrencilere yönelik neler yapılabilir onun üzerinde duralım.
•Ders çalışmaya başlamadan önce kısa bir süre dinlenin.
•Ders çalışırken kısa süreli aralar verin.
•Dikkat toplama egzersizleri yapın. Derin nefesler alın. Odanızı havalandırın.
•Çalışma ortamını iyi hazırlayın. Odanızda dikkati dağıtan resimleri, nesneleri çıkarın ve kaldırın.
•Her çalışma öncesi bir konuyu belirleyin ve o hedefe ulaşmaya çalışın.
DİKKATİ TOPLAMA YOLLARI NELERDİR?
1.Kendinize güvenin.
2.Çalışma hedefinizi belirleyin.
3.Çalışma amacınızı belirleyin
4.Çalışma Planınızla İlgili Kararlar alın.
5.Konuya merak duyun
6.Çalışma mekânınızı düzenleyin
7.Sistemli Şekilde çalışın
8.Çalışma öncesi yeterince dinlenmiş olun.
Bunlar dışında neler yapılabilir?
Başkaları ile çalışmayı deneyebilirsiniz. Arkadaşlarınız veya size yardımcı olabilecek birileriyle çalışmak yararlı olacaktır. Veya öğreneceğiniz konuyu anlamlı küçük parçalara ayırarak çalışmayı deneyebilirsiniz.
Evde yapılabilecek çalışmalar neler olabilir? Dikkat Eksikliğinde hafızayı geliştirmeye yönelik evde oynanabilecek basit oyunlara örnekler verelim:
Hangisi fazla? Sebze ve meyve kartları dizilir. (Sayısı çocuğun yaşına seviyesine göre belirlenir.) Çocuk dikkatlice bakar, arkasını döner. Kartların arasına bir kart eklenir. Çocuk fazla kartı bulmaya çalışır.
Hangisi eksik? Geometrik şekiller sırasıyla dizilir. Çocuk 1dk süreyle bakar, arkasını döner. Aradan bir tane şekil çıkartılıp saklanır. Hangi şeklin eksik olduğu bulması istenir.
Kelime oyunu: Söylenen bir kelimenin bittiği sesle başlayan bir kelime söylemesi istenir çocuktan. Daha önce söylenen bir kelime ya da özel isimler kabul edilmez.
Kelime merdiveni: Bir konu başlığı seçilir. Ör: Orman. 1. Kişi konu ile ilgili bir kelime söyler ( ağaç ) 2. Kişi önce aynı kelimeyi sonra kendi ekleyeceği kelimeyi söyler ( ağaç- yeşil) Sırası gelen, her defasında söylenmiş olan sözcükleri söyleyip yani sözcüğü ekler. Oyun böyle devam eder.
Bu arada beslenme de çok önemli mi tabiki.
Hafızayı güçlendirecek ve beyni koruyacak başlıca besin kaynaklarımızdan bazıları şunlardır :
Omega 3: Bu yağlar hafızayı güçlendirerek beyni korur.
Kırmızı et: İçindeki oranı dikkat eksikliğine iyi gelir ve beyni güçlendirir.
Tahıl: Kan şekerini dengeleyerek hafızayı güçlendiren tahıl en önemli besin kaynaklarından biridir..
Yoğurt: Hafızayı güçlendirip beyni koruyarak dikkat eksikliğine iyi gelir.
Ceviz içi: Genellikle öğrencilere büyük sınavlardan önce balla karıştırarak verilen ceviz kuvvet verir, konsantrasyonu artırır.
Sonuç olarak; Dikkat, alıştırmalarla kazanılan ve geliştirilen bir özelliktir. Öğrenme güçlüğü bir zekâ geriliği değildir, Unutmayın bu çocuklar yapamıyor değiller, yapmakta zorlanıyorlar. Onların eleştirilere değil anlayış ve desteğimize ihtiyaçları var. Her zaman doğru bir gözlemci olmalı, zamanında müdahale etmeli uzmanlardan destek almalı ve sorunlara çözüm bulmalıyız.
Daha sağlıklı ve mutlu nesiler için sevgiyle kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın