Devşirme Kim?

Son günlerde basında ve tüm medya da bir devşirme Kürtler sözüdür gidiyor. Sıkça özellikle BDP ve çevrelerinden yükselen bir sözcük. Yani BDP’li olmayan daha doğrusu BDP-PKK çizgisinde olmayanlara verilen bir ad olarak aklımızda kaldı bu…

Ben biraz daha açık yazacağım; Bu devşirme kürt diye söylenen kürt vatandaşlarımız aslında APOCU olmayan kürtlerdir. Yani siyasal kürt hareketinin mensupları kendisi gibi düşünmeyen daha doğrusu APOCU olmayan tüm kürt düşünür – yazar ve siyasetçileri “Devşirme Kürt” olarak nitelemektedir.

Sanki ülkemizde yaşayan Kürtlerin tek hamisi, tek müdafii, tek temsilcisi onlara göre Apo ve onun siyasal çizgisindeki esirleri BDP’lilerdir.

Yanlış anlaşılmasın; bu ülkede Apocular veya BDP’lilerin Kürtler adına siyaset yapmalarına kesinlikle karşı değilim. Meşru hudutlar içerisinde, şiddete bulaşmadan, can yakmadan, kırıp dökmeden tüm BDP’lilerin veya kendisini APOCU olarak tarif eden tüm unsurların parlementer sistem içerisinde temsil edebilmeleri gerektiği inancındayım. Dağda şiddet yapacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar sözüne de aynen katılıyorum. Bu ülkede siyasal kürt hareketinin de yıllardır önünün tıkanmasına hep karşı olmuşumdur. Masum ve haklı taleplerini desteklemişimdir. Ülkemizde yaşayan milyonlarca kürt vatandaşlarımızın yasal düzenlemelerle onurlu bir birliktelik içerisinde yaşamaları hep hayalim olmuştur. Daha önce yapılan hatalarda 3 Kasım 2002’den beri iktidarda bulunan AK Parti tarafından izale edilmeye çalışılmaktadır. Yeterli değildir ama çok olumlu adımlar atılmıştır. Hatta kendi ifadeleri ile “Kürt Sorunu Yok” “Kürtçe Sorunu Var” noktasına gelmiştir. Ancak BDP’lilerin ve onların seçim listelerinde milletvekili olmaya hak kazanmış birkaç milletvekilinin “Kendisi gibi düşünmeyen “  AK Partili kürt siyasetçileri salt APOCU söylemlerde bulunmadıkları için onları “Devşirme Kürt” olarak nitelendirmeleri gerçekten üzücüdür. Bilhassa demokratik çözüm içerisinde kendisinden önemli bir rol beklediğimiz; İslami alt yapısı çok kuvvetli olan sevgili Altan Tan ve geçtiğimiz yazımızda isimlerinden umutla bahsettiğimiz sayın Şerafettin Elçi, Sayın Ertuğrul Kürkçü ve Sayın Sırrı Süreyya Önder’i

adeta kraldan daha çok kralcı söylemleri çok manidardır. Unutulmamalıdır ki bugün her üç kürt vatandaşımızın ikisi oyunu AK Partiye vermektedir. Her kürt kardeşimiz BDP’lilerle aynı görüşte değildir. Yirmi milyonun üstünde olduğunu tahmin ettiğimiz kürt vatandaşlarımızın sadece %30’u civarı BDP’yi desteklemektedir. Geri kalan %60’dan fazlası oylarını gerek Güneydoğu ve Doğu’da; gerekse Batı metropollerinde AK Partiye vermişlerdir.

Yine unutulmamalıdır ki Kürdistan diye nitelenen bölgeler sadece Diyarbakır ve Hakkarı’den ibaret değildir. Hoş Diyarbakır’da da altıya beştir BDP – AK Parti milletvekili oranı. Ama Bingöl’de kürt kardeşlerimizin yaşadığı vilayettir. Van’da, Batman’da, Urfa’da, Antep’te, Şırnak’da, Mardin’de yine kürt vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı vilayetlerdir. O yüzden kendi gibi düşünmeyenleri “Devşirme Kürt” diye nitelerken korkuyorum bu çok umut bağladığımız dört isim Devşirme Apocu olarak anılacaklar ona üzülüyorum.