Gölcük 1999 depreminden sonra “Deprem önceden” diyen kendilerini deprem bilimci diye tanıtan bazı öğretim üyeleri tek tek birbiri ardına deprem yılı vermeye başladılar.
Bunlardan, bir 2014, diğeri 2016 yıllarını vererek kendi söylemlerini yalanlamış oldular.
Depremler, belli yıl aralarla olmaz. Her depremin işleyişi ayrıdır. Depremler düzgün aralıklarla olsa idi, diğer ülkelerde bu basit toplama yapılarak deprem yılları belirlenir olurdu. Oysa Jeofizik Biliminde deprem kestirmeleri üç evreli yapılır.
1. Uzun erimli kestirimler (yaklaşık dönem aralığı eski depremler bakarak verilir, yıl verilemez)
2. Orta erimli kestirimler (yaklaşık yıl aralığı 15 tane jeofizik ölçü alınarak, fiziksel özelliklerin değişiminden yaralanarak verilir. Kesin hafta ile gün verilemez)
3. Kısa erimli kestirimler(yaklaşık hafta ya da gün kısa değişimli (radon, piezoelektrik, sıcaklık, su düzeyi, yer yamulması gibi) jeofizik ölçüler alınarak, ayrıca hayvan, böcek, bitki durumlarından yaralanarak gün verilir. Kesin saat verilemez)
Bunlardan (1) ben içinde olmak üzere çok az sayıda kişilerin çalışmalarıyla belirlenmiştir.
(2)’de belirtilen jeofizik çalışmalardan yalnızca 6 tanesi sınırlı ölçüde başka kurumlarca gözlenmektedir.
(3)’de belirtilen çalışmalar ise bilimsel ortamda çok sınırlı olarak yapılmaktadır.
O nedenle yalnızca belirti olabileceğinden kuşkulanarak yapılacak bir açıklama bilimsel tutarlık içinde asla olamaz.
Kaldı ki, bu kişi, 1999 depreminden sonra “deprem önceden bilinemez” derken, 3 ay sonra 1 yıl, sonra 3 yıl, sonra 2028’de olacağını söyledi. 2008’de de Fransız gemisinin batargözleri ile deniz altına inerek “Fayda hava köpürükleri gördüm Çok yakında deprem olacak” diyen de kendisi. Ayrıca MAM’daki görevi sonlandırılmadan önce “Radon çıkışı var deprem olacak deyipte” toplumu hop oturtup hop kaldıran, ancak depremin olmadığı olayı da yaratan kendisi.
Dünyanın hiçbir bilimsel ortamında eski deprem yılı(1766) + deprem dönemselliği (250 yıl)= 2016 deprem yılı diye bir jeofizik deprem kestirme yöntemi yoktur. Kaldı ki sayın açıklamacı, 1766’yı söylerken, 1912(7,3) ile 1884(6,7) lik depremlerini göz ardı etmesi şaşılacak bir durumdur.
Eğer bu doğru olsaydı, tüm ülkeler deprem araştırmalarını bırakır, dönemsellik yılını ekleyerek deprem olacak yılı bulurdu.
Böyle talihsiz, bilim dışı açıklama topluma korku pompalayarak, Marmaralıların ruh durumunu bozarken, uygulanmaya hazırlanan “Kentsel dönüşüm” tasarısına da büyük bir darbe vurmaktadır.
Artık bu ürpertici, yararsız açıklamaları bir yana bırakıp, toplumu kötü yer ile kötü yapılardan nasıl, ne zaman kurtarırız ona bakalım. Basının da bu tür bilimdışı açıklamaları göz ardı etmesini özellikle rica ediyorum.
İlgililerin bilgilerine sunarım
Bunlardan, bir 2014, diğeri 2016 yıllarını vererek kendi söylemlerini yalanlamış oldular.
Depremler, belli yıl aralarla olmaz. Her depremin işleyişi ayrıdır. Depremler düzgün aralıklarla olsa idi, diğer ülkelerde bu basit toplama yapılarak deprem yılları belirlenir olurdu. Oysa Jeofizik Biliminde deprem kestirmeleri üç evreli yapılır.
1. Uzun erimli kestirimler (yaklaşık dönem aralığı eski depremler bakarak verilir, yıl verilemez)
2. Orta erimli kestirimler (yaklaşık yıl aralığı 15 tane jeofizik ölçü alınarak, fiziksel özelliklerin değişiminden yaralanarak verilir. Kesin hafta ile gün verilemez)
3. Kısa erimli kestirimler(yaklaşık hafta ya da gün kısa değişimli (radon, piezoelektrik, sıcaklık, su düzeyi, yer yamulması gibi) jeofizik ölçüler alınarak, ayrıca hayvan, böcek, bitki durumlarından yaralanarak gün verilir. Kesin saat verilemez)
Bunlardan (1) ben içinde olmak üzere çok az sayıda kişilerin çalışmalarıyla belirlenmiştir.
(2)’de belirtilen jeofizik çalışmalardan yalnızca 6 tanesi sınırlı ölçüde başka kurumlarca gözlenmektedir.
(3)’de belirtilen çalışmalar ise bilimsel ortamda çok sınırlı olarak yapılmaktadır.
O nedenle yalnızca belirti olabileceğinden kuşkulanarak yapılacak bir açıklama bilimsel tutarlık içinde asla olamaz.
Kaldı ki, bu kişi, 1999 depreminden sonra “deprem önceden bilinemez” derken, 3 ay sonra 1 yıl, sonra 3 yıl, sonra 2028’de olacağını söyledi. 2008’de de Fransız gemisinin batargözleri ile deniz altına inerek “Fayda hava köpürükleri gördüm Çok yakında deprem olacak” diyen de kendisi. Ayrıca MAM’daki görevi sonlandırılmadan önce “Radon çıkışı var deprem olacak deyipte” toplumu hop oturtup hop kaldıran, ancak depremin olmadığı olayı da yaratan kendisi.
Dünyanın hiçbir bilimsel ortamında eski deprem yılı(1766) + deprem dönemselliği (250 yıl)= 2016 deprem yılı diye bir jeofizik deprem kestirme yöntemi yoktur. Kaldı ki sayın açıklamacı, 1766’yı söylerken, 1912(7,3) ile 1884(6,7) lik depremlerini göz ardı etmesi şaşılacak bir durumdur.
Eğer bu doğru olsaydı, tüm ülkeler deprem araştırmalarını bırakır, dönemsellik yılını ekleyerek deprem olacak yılı bulurdu.
Böyle talihsiz, bilim dışı açıklama topluma korku pompalayarak, Marmaralıların ruh durumunu bozarken, uygulanmaya hazırlanan “Kentsel dönüşüm” tasarısına da büyük bir darbe vurmaktadır.
Artık bu ürpertici, yararsız açıklamaları bir yana bırakıp, toplumu kötü yer ile kötü yapılardan nasıl, ne zaman kurtarırız ona bakalım. Basının da bu tür bilimdışı açıklamaları göz ardı etmesini özellikle rica ediyorum.
İlgililerin bilgilerine sunarım
Facebook Yorum
Yorum Yazın