Gözlemlediğiniz davranışlarla gözlemlerinizden çıkardığınız sonuçları karşılaştırabilme becerisi, davranışlara anlam vermeye başlamanın ilk aşamasıdır.
İnsanlar başkalarının davranışlarını bir-iki belirtiye bakarak söylemekte ustadırlar. Bir aysbergin yüzeyindeki ucuna bakarak onun gerçek büyüklüğü hakkında hüküm vermeye benzer. Herkesin bildiği gibi, aysbergin % 90’ı suyun altındadır. Kimse, okyanusun derinliklerinde nelerin pusuya yattığını bilemez.
Söz gelimi sırf size karşı ilgili davrandı diye bir insanı ‘DOST’ görebilir, size karşı çıkan birini de ‘KÜSTAH ve SEVİMSİZ’ bulabilirsiniz.
İnsanlar kişilik ve davranışları birbirine karıştırmaya eğilimlidirler. Sadece o kişi hakkında sahip oldukları görüşleri doğrulayan davranış özelliklerini dikkate alırlar.
Davranışların üç temel kaynağı vardır: Yaradılış, yetişme ve cinsiyet.
YARADILIŞ: İnsanlar karakter özellikleriyle, huylarla, duygularla doğuştan donatılır. İnsanlar huyları ve karakter özellikleri sayesinde dünyayı kendine özgü bir biçimde kavrarlar. Kendilerine özgü, bireysel tarzlarda davranabilme olanağına sahip olurlar.
İnsan huyunu ruhsal durumunu, duyarlılığını ve bedensel gücünü belirleyen etmen de, doğumla birlikte getirdiği mizacıdır.
İnsan kişiliğinin temel özelliklerini beş faktör belirler. Duygusal yapı(asabi ya da uysal olma), Dışa dönüklük (ketum ya da konuşkan olma), Merhametlilik, Uysallık, Yeniliklere açıklık (yenilikçi biri mi ya da muhafazakar mı).
YETİŞME TARZI: Davranışların tümü doğuştan gelmez.Yaşadıkları deneyimler, başlarından geçen olaylar, bunlara verilen tepkilerin nasıl koşullandığı, ileride yetişkin olduklarında ki farklı davranışların da kaynağını oluştururlar. (Öğrenme ve koşullanma) İnsanlar büyürken, tepkileri sınama yanılma deneyimiyle koşullanır.
Anne-baba etkisinin, çocukluk dönemi davranışlarının modelleştirilmesinde belirleyici rolü vardır. Arkadaşlar, meslektaşlar, öğretmenler ya da idoller insanı etkileyen ve özdeşleşme arzusu yaratan modelleri temsil ederler.
Günlük faaliyetler ise davranışlarımızı sürekli olarak belirleyip değiştirirler.
CİNSİYET: Erkekler genellikle akılcı ve bağımsız davranmaya gerek duyarken kadınlar ise bağımlı ve duygusal davranmaya eğilimlidirler. Eğer tersi yönde cesaretlendirilmemişlerse…
Özetlemek gerekirse herkes, herhangi bir durum karşısında kişiliğin yanı sıra öğrenilmiş davranışlardan oluşmuş, kendine özgü bir bütün ortaya koyar. İnsanlar doğal karakterleri yetişme tarzları ve cinsiyetlerinin oluşturduğu bütün, onların davranış biçimlerini de belirler.
İnsan davranışlarını anlamak, deneyimleri de zenginleştiren bir etkinliktir.
Davranışları anlamanın yararları;
-Gözlemlerimizde çok daha tarafsız olabiliriz.
-İnsanlara karşı daha hoşgörülü davranabiliriz.
-İnsanları anladığımızı göstererek onlardan aldığımızdan daha fazlasını elde edebiliriz.
-İnsanların kendi kendilerine yardımcı olmalarını sağlarız.
Kendimizi daha iyi anlarız.
Davranışları anlamak için gayret sarfederiz, kendi hayatımızı kolayca yönlendirir, insanlarla da daha iyi geçiniriz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın