Dalgalı Seyir

En son yazımı yazarken henüz GS-FB maçı oynanmamıştı. Bu maç için Galatasaray’ın kazanması gerektiÄŸini,  kazanamadığı takdirde en azından berabere kalması gerektiÄŸini yazmıştım. Öylede oldu ve maç berabere sonuçlandı. Seyri ilk yarı Fenerbahçe lehine ikinci yarısı ise Galatasaray lehine olan bir maç izledik. Ä°ki takım teknik direktörünün temkini elden bırakmaması böyle bir sonucun ortaya çıkmasındaki en büyük neden oldu. Bu sonuç pek tabii deplasmanda oynayan Galatasaray’ın lehine bir sonuç oldu.16 senedir deplasmanda yenemediÄŸi rakibini bu sefer de yenememiÅŸti ama kaybetmemiÅŸdi de. Bir sonraki hafta Galatasaray bulduÄŸu moralle kendi sahasında EskiÅŸehirspor maçına çıktı. Bu maçı iyi oynayarak press yaparak bulduÄŸu gollerle 4-0 kazandı. Åžampiyonlar Ligi maçı öncesi iyi bir moral bulmuÅŸtu Galatasaray. Rakibi eski kuvvetinden uzak Benfica idi. Maça basit bir gol yiyerek baÅŸladı Galatasaray her zaman olduÄŸu gibi!  Ä°kinci yarı Podolskinin bulduÄŸu golle beraberliÄŸi yakalamıştı. Rakip hiç de iyi oynayamıyordu ve Galatasaray galibiyet için ümitlendiÄŸi bir anda ikinci basit yenilen bir göl gördü kalesinde. Galatasaray bu maçı maalesef 2-1 maÄŸlup kapattı. Maalesef diyorum çünkü rakibi hiçde güçlü bir rakip ve iyi oyun oynayamamıştı. Fakat yenilen basit goller Galatasaray’ın maÄŸlup ayrılmasına neden oldu. 


Bu sene Galatasaray en büyük sorunu basit yenilen goller. Lig başında Muslera’nın formsuzluÄŸu ilerleyen haftalarda düzeldi ve Muslera iyi oyunlar çıkarmaya baÅŸladı. Fakat bu defansın düzelmesine yada takımın çok gol yemesine engel olamadı. Bu durumu sadece defansla iliÅŸkilendirmekde yanlış olabilir çünkü futbol bir takım oyunu ve eÄŸer çok gol yiyorsanız ya sisteminizi gözden geçirmeniz gerekli yada oyuncularınızın kalitesini. EÄŸer geçen senenin en az gol yiyen takımı bu sene fazla gol yiyorsa o zaman sistemde bir hata var demektir.  Hamza Hoca’nın bu duruma en kısa zamanda çözüm bulması gerekiyor.


Bir sonraki hafta rakip deplasmanda Rize idi. Galatasaray maçın başında bulduÄŸu gole raÄŸmen yediÄŸi basit iki golle ilk yarıyı 2-1 maÄŸlup bitirdi. Daha sonra bulduÄŸu iki golle uzatma dakikalarına 3-2 önde girdi. Hakem Umut Bulut’a gösterdiÄŸi iki yanlış  sarıkartla Galatasaray’ı 10 kiÅŸi bıraktı. Ve uzatma dakikalarında futbol tarihinde ender rastlanabilecek bir ÅŸey oldu. Galatasaray önce 90+2 de daha sonrada 90+4 de yediÄŸi gollerle maçı 4-3 kaybetti. Bu durumu ele aldığımızda futbolda bu tür ÅŸeyler olabilir diyebilirsiniz. Ancak eÄŸer Galatasaray taraftarı yada yöneticisi iseniz bu kadar rahat konuÅŸamazsınız. EÄŸer Galatasaray gibi bir takım bir Anadolu takımından dört yiyorsa ve bunun son iki gölünü son dört dakkada yiyorsa ve de son dört dakkaya önde girdiÄŸi maçta kontra attaklardan yiyorsa o zaman teknik adamın ÅŸapkasını alıp önüne uzun uzun düÅŸünmesi lazım!  Çünkü bu durum yani Galatasaray‘ ın bu kadar basit ve çok gol yemesi olaÄŸan bir durum deÄŸildir. Hamza Hoca’nın en kısa zamanda buna çözüm bulması gerekiyor. Bir diÄŸer konu ise Hamza Hoca’nın maçı oynanırken iyi okuması ve sistem ve oyuncu deÄŸiÅŸikliklerini zamanında yapması gerekiyor. Bunu yapamadığı takdirde oyuncular ne kadar kaliteli olursa olsun Galatasaray’ın kaybetmesi kaçınılmaz olur.


Temennimiz en kısa zamanda Galatasaray’ın bu sorunlarına çözüm bulunup yoluna devam etmesi.


Gelecek ay iyi sonuçlarla buluÅŸmak dileÄŸiyle