H. Tanju OKTAY

H. Tanju OKTAY

Mail: yazarlar19@teknikelektrik.com

Dalgalı Seyir

En son yazımı yazarken henüz GS-FB maçı oynanmamıştı. Bu maç için Galatasaray’ın kazanması gerektiğini,  kazanamadığı takdirde en azından berabere kalması gerektiğini yazmıştım. Öylede oldu ve maç berabere sonuçlandı. Seyri ilk yarı Fenerbahçe lehine ikinci yarısı ise Galatasaray lehine olan bir maç izledik. İki takım teknik direktörünün temkini elden bırakmaması böyle bir sonucun ortaya çıkmasındaki en büyük neden oldu. Bu sonuç pek tabii deplasmanda oynayan Galatasaray’ın lehine bir sonuç oldu.16 senedir deplasmanda yenemediği rakibini bu sefer de yenememişti ama kaybetmemişdi de. Bir sonraki hafta Galatasaray bulduğu moralle kendi sahasında Eskişehirspor maçına çıktı. Bu maçı iyi oynayarak press yaparak bulduğu gollerle 4-0 kazandı. Şampiyonlar Ligi maçı öncesi iyi bir moral bulmuştu Galatasaray. Rakibi eski kuvvetinden uzak Benfica idi. Maça basit bir gol yiyerek başladı Galatasaray her zaman olduğu gibi!  İkinci yarı Podolskinin bulduğu golle beraberliği yakalamıştı. Rakip hiç de iyi oynayamıyordu ve Galatasaray galibiyet için ümitlendiği bir anda ikinci basit yenilen bir göl gördü kalesinde. Galatasaray bu maçı maalesef 2-1 mağlup kapattı. Maalesef diyorum çünkü rakibi hiçde güçlü bir rakip ve iyi oyun oynayamamıştı. Fakat yenilen basit goller Galatasaray’ın mağlup ayrılmasına neden oldu. 


Bu sene Galatasaray en büyük sorunu basit yenilen goller. Lig başında Muslera’nın formsuzluğu ilerleyen haftalarda düzeldi ve Muslera iyi oyunlar çıkarmaya başladı. Fakat bu defansın düzelmesine yada takımın çok gol yemesine engel olamadı. Bu durumu sadece defansla ilişkilendirmekde yanlış olabilir çünkü futbol bir takım oyunu ve eğer çok gol yiyorsanız ya sisteminizi gözden geçirmeniz gerekli yada oyuncularınızın kalitesini. Eğer geçen senenin en az gol yiyen takımı bu sene fazla gol yiyorsa o zaman sistemde bir hata var demektir.  Hamza Hoca’nın bu duruma en kısa zamanda çözüm bulması gerekiyor.


Bir sonraki hafta rakip deplasmanda Rize idi. Galatasaray maçın başında bulduğu gole rağmen yediği basit iki golle ilk yarıyı 2-1 mağlup bitirdi. Daha sonra bulduğu iki golle uzatma dakikalarına 3-2 önde girdi. Hakem Umut Bulut’a gösterdiği iki yanlış  sarıkartla Galatasaray’ı 10 kişi bıraktı. Ve uzatma dakikalarında futbol tarihinde ender rastlanabilecek bir şey oldu. Galatasaray önce 90+2 de daha sonrada 90+4 de yediği gollerle maçı 4-3 kaybetti. Bu durumu ele aldığımızda futbolda bu tür şeyler olabilir diyebilirsiniz. Ancak eğer Galatasaray taraftarı yada yöneticisi iseniz bu kadar rahat konuşamazsınız. Eğer Galatasaray gibi bir takım bir Anadolu takımından dört yiyorsa ve bunun son iki gölünü son dört dakkada yiyorsa ve de son dört dakkaya önde girdiği maçta kontra attaklardan yiyorsa o zaman teknik adamın şapkasını alıp önüne uzun uzun düşünmesi lazım!  Çünkü bu durum yani Galatasaray‘ ın bu kadar basit ve çok gol yemesi olağan bir durum değildir. Hamza Hoca’nın en kısa zamanda buna çözüm bulması gerekiyor. Bir diğer konu ise Hamza Hoca’nın maçı oynanırken iyi okuması ve sistem ve oyuncu değişikliklerini zamanında yapması gerekiyor. Bunu yapamadığı takdirde oyuncular ne kadar kaliteli olursa olsun Galatasaray’ın kaybetmesi kaçınılmaz olur.


Temennimiz en kısa zamanda Galatasaray’ın bu sorunlarına çözüm bulunup yoluna devam etmesi.


Gelecek ay iyi sonuçlarla buluşmak dileğiyle


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar