Dağlarına Bahar Gelmiş Memlektimin..

Yakın geçmişte, Memleketin ateşler içinde yandığı, kardeş kanının oluk oluk aktığı, devletin, halkın boğazından keserek tank, top, mermi, bomba aldığı, karanlığın çökmesiyle halkın her çıtırtıdan endişe duyduğu bir çağı yaşadık. Sonra yıllar geçti ve işin içinde başka işlerin olduğunu öğrendik. Yani devlet adına birileri çıkıp halka zulmediyor ve kirli işlerin işbirlikçiliğini yapıyor. Sonra istedikleri hedefe ulaşmak için şartların olgunlaşmasını bekliyorlar. Şartlar olgunlaşınca da adına darbe dedikleri, baskı zulüm, işkence sürgün ve ölümler yaşanıyordu.
 
Her şeye rağmen darbe döneminin acılarını sarmaya çalışırken, ansızın baş gösteren bir illegal örgütle tanıştı memleket. Korku salıyorlardı, kimsenin beklemediği büyük eylemler yapmaya başladılar. Devlet yetkilileri önce küçümsediler ama zaman sonra anlaşıldı ki bu güne kadar bu ülkenin başına gelmiş en büyük belaydı bu.

Tam 30 yıl süren bir savaşın en çok kan akıttığı dönemde, her şeyi göze alarak hem darbeci zihniyetleri tasfiye eden ve hem de kimsenin cesaret edemediği çözüm sürecini başlatan bir hükümet ve başbakan geldi.

Ömründe sağ partilere oy vermemiş biri olarak ve birçok yazılarında hükümeti eleştirmiş biri olarak söylüyorum ki, bu ülke de bu icraatlara kalkışabilecek ikinci bir isim daha yok.

Zaman zaman BDP’nin bile eleştirdiği çözüm süreci ve eksikleri olduğunu söyledikleri Demokratikleşme Paketi, bana göre bu ülkede bir milattır. Daha 20 yıl önce kimliği inkâr edilen 10 yıl önce dili yasaklı olan bir halkın, ana dilde eğitiminin yolunu açan ve özgürce kültürünü yaşamasını sağlayan bir sürece taşımak her babayiğidin harcı değildir.
 
Bu topraklar üzerinde yaşayan her Kürt vatandaş, sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’a minnet ve şükran borçludur.

Daha 13 yıl önce Sanatçı Ahmet Kaya, bir Kürtçe şarkı söylemekten bahsetti diye linç edilmek istendi. Çok sevdiği ülkesinden sürgün edildi. Ama bugün geldiğimiz nokta da, Devlet eliyle haklar verilmekte. Bu büyük olayı basitmiş gibi gören yada görmeye çalışan her aklın sorgulanması gerektiğine inanıyorum.

Tam 30 yıldır ilk defa Hakkari’nin dağlarına kekik toplamaya gidiyor kadınlar, ilk defa karanlıkta yürürken arkasını kollamıyor memurlar, ilk defa yarının daha güzel olacağına inanarak uyutuyor anneler çocuklarını.

Bir bayram havası var halkını, memleketini, vatanını seven yürekte. Heyecandan titreyen yürekler var, çünkü savaşın nasıl bir felaket olduğunu bilenler var.

Çözümü ve Demokratikleşme Paketini sonuna kadar destekliyor ve bu çalışmanın kıyısında köşesinde emeği olan herkese, mensubu olduğum halkım adına minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Vesselam…