Pekiyi o zaman barış süreci devam etsin diye ülkemizi mi bölelim diyenler olduğunu duyar gibiyim. Hayır, asla! Hiçbir Türk yada Kürt aklı başında bir vatandaşımız, halkımız bu ülkenin bölünmesini istemez. İstenen eşit yurttaşlık (vatandaşlık) çerçevesinde herkesin kendi kültürünü, hakkını, hukukunu yaşayabilmesidir. Bunun karşısındaki en büyük iki engel Türk ve Kürt ulusalcılığıdır. İki tarafta azınlıktır. Ama iki tarafında sesleri yüksek çıkmaktadır. Zira bu iki aşırı ve marjinal uçlar örgütlüdürler. Bunların ikisi de her gün çocuklarımızın, gençlerimizin ölmelerinden dolayı çok memnundurlar. İki tarafta keşke tekrar silahlar ateşlense ve kan aksa diye tırnaklarını birbirine vurmaktadır.
Ülkemizin büyük bir sessiz çoğunluğu vardır. Bu sessiz çoğunluk örgütlü değildir. Sesi pek çıkmaz ama sandığa gittiği zaman herkese gereken dersi fazlası ile verir.
İşte bu sessiz çoğunluğun kararı çok önemlidir. Bu sessiz çoğunluk barış içinde yaşamak istiyor. Savaş, kavga, gürültü istemiyor. Bir avuç aşırı ulusalcıların, marjinallerin, illagalitenin aksine artık ne dağlarda ne şehirlerde kan akmasını istemiyor.
Bunu bütün Türk milletimiz biliyor ki Kürt kardeşlerini, Kürt vatandaşlarını sulh-u salah ile, barış ile yanına almadan, huzur içinde yaşamadan tekrar bir dünya devleti, bir bölgesel aktör – güç olamayacağını biliyor. O yüzden hiçbir komplekse kapılmadan bunu yaparsak şu parti ne der; bu kesim ne der demeden çözüm süreci devam ettirilmelidir. PKK istedi diye değil, tüm bu reformlara halkımız, Kürt vatandaşlarımız layık olduğu için bu reformlar devam etmelidir. Çözüm süreci tıkanmamalıdır. Her şeye rağmen en kötü barış en iyi savaştan evladır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın