Çocuklar Neden Kitap Okumuyor?
25 Kasım 2019, Pazartesi 09:37 1437 kez okundu.Hatırlıyorum da büyüklerimiz ,öğretmenlerimiz hep uyarırdı bizleri “Okuyun çocuklar , bol bol kitap okuyun ,gazete okuyun “ diye . O dönemler boş zamanlarınızda ne yaparsınız sorusunun cevabı “ kitap okuyorum, resim çiziyorum” cümleleri olurdu hep. Birçoğumuzun tabi ki imkanları kısıtlıydı ve kitap almaya paramız yoktu.. Mahalle kütüphanelerine gider kütüphane kartımızla kitap alır okurduk. Okuduktan sonra da kütüphane görevlisine geri götürür teslim ederdik.Kaybolmasın diye gözümüz gibi bakardık. Birbirimizden kitap alır , kitap verirdik. Kitaplarımız yırtılmasın ,kopmasın diye bir güzel kaplardık . O zamanlarda her şey ne kadar kıymetli , ne kadar değerliydi.
Bizler büyüdük zaman hızla değişti ve teknoloji hızla gelişti. Kitapların yerini önce televizyonlar, bilgisayarlar sonra cep telefonları , sonra tabletler derken şimdilerde ise küçük , büyük herkesin elinde akıllı telefonlar ve internet aldı. Sosyal medya herkesin hayatının merkezinde artık. . Tabiki bu durum hem iyi hem kötü .Teknoloji ilerledi ilerlemesine de , çocuklarımızın ve biz yetişkinlerin boş zamanlarını nasıl da alıyor hiç farkında değiliz. Telefonlar ellerden hiç düşmüyor .Hiç birşeyi kontrol edemiyoruz . Bence genelde büyük bir sorun yaşıyoruz .Özellikle çocuklarımızın okumaya ve yazmaya karşı dirençleri oluşmuş . Bunun sebebi okumayan ve rol model olamayan anne babalar yani bizleriz maalesef.. Sebep ne olursa olsun bir gerçek var . Biz yetişkinlerde maalesef okumuyoruz.
Okul başarısızlıklarımızın önemli bir bölümü gene okuma başarısızlığından kaynaklanıyor. Birçok araştırmalar zaten bunu doğruluyor. PISA ( Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı ) , OECD ( Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü ) üçer yıllık dönemler halinde 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiriyor. Ülkemizde PİSA araştırması , Milli eğitim Bakanlığı Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Zaman zaman okullarımızda uygulanan bu sınavlar ve araştırmalar gösteriyor ki çocuklarımız kendi anadillerinde yazılmış bir metni okuyup anlama konusunda oldukça başarısızlar.
Öğrencilerimizin basit bir matematik problemlerini de okuduğunu anlamadığı için doğal olarak çözemediğini görüyoruz. Yada metin kısmı uzun olan matematik sorularını hiç okumak istemiyorlar ,ya kafadan sallıyorlar , okumaya üşeniyorlar yada uğraşmak istemiyorlar. Kısa bir hikâyeyi okuyor fakat ilgili soruları cevaplandıramıyorlar. Bir eğitimci olarak doğrudan yaşadığım ilginç bir durum da “ ben matematik problemini okuduğumda öğrencinin soruyu çözebilmesi olmuştu. Bunu birçok velimden de duymuş olmam daha da ilginçti. “ Hocam ben okuyunca çocuğum problemi anlıyor ve çözüm yapabiliyor demesiydi.”
Peki okuduğunu anlama konusunda başarı gösterememe nedenleri ne olabilir acaba ?
Yapılan araştırmalar daha okumaya yeni başlayan sınıf heyecanı , okuma korkusu vb. sorun yaşayan çocukların Türkçemizi anadilimizi doğru öğrenemediklerini ve kullanamadığını gösteriyor. Anadili konuşmalarımızda kurallara uymadığımızı , noktalama işaretlerine dikkat etmediğimizi , okuma sırasında doğru soluma yapmadığımızı , duraklamaları doğru yerlerde kullanmadığımızı gösteriyor. Böylelikle emek ve zaman harcanan fakat başarıya ulaşamayan bir okuma davranışı çıkıyor ortaya. Buna bağlı olarak çocuklarda okuyor ama anlayamıyor.
Gerçekten ülkemizde ciddi bir okuma problemi yaşanıyor.
Kısaca çözüm yeni bir okuma davranışı kazandırmak .
Bence çözüm her yerde , evde , tatilde, otobüste her fırsatta çocuklarımıza okuyan birer model anne-baba olabilmekte. Daha az televizyon seyretmeli, kitap okumaya zaman ayırabilmeli bazen biraz uykudan, biraz gezmelerden fedakârlık yapılabilmeliyiz . Evet bilinçli bir okur, okudukça gönül dünyasının aydınlandığını, hayata bakışının değiştiğini ve zihninde anlamlı ve değerli bir dünya oluştuğunu görecektir..
Evimizde akşamları kitap okuma saatleri yapsak, televizyonları kapatıp , kahvemizi yapsak , çaylarımızı demlesek okuduğumuz kitapların müzakeresini yapsak ,yazılanları tartışsak , birbirimizle sohbet edebilsek .. Okumanın lezzetini birlikte paylaşsak.. Ellerimizde akıllı telefonları taşımak yerine keşke kitapları taşısak , yanımızda kitaplarla dolaşsak , kitaplarla oyalansak …
Tabiki böyle güzel bir meziyeti olan ailede herkes huzurlu olur, böyle bir ailede yetişen kişiler de bilgili, beşerî ilişkileri seviyeli, özgüven sahibi olgun kişiler olurlar.
Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Bugün hayatımızda yeni bir başlangıç olabilir.
Haydi hep birlikte ailece OKUMAYA…
Sağlık ve mutlulukla kalın….
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum