Hepimizin bildiği gibi aile kurumunun bütünlüğü ve sürekliliği hem çocuklar, hem de yetişkinler üzerinde olumlu etkiler oluşturmaktadır. Çocukluğumuzdan gelen mutluluk ileride kuracağımız aile bütünlüğü içinde önemli ve güçlü bir temeldir .Ailedeki düzen, huzur ve mutluluğun olması, aile bireylerinin birbirlerine karşı sevgi, saygı, yardımlaşma ve dayanışma bilinci içinde olmalarına bağlıdır.
Aile bütünlüğünün sağlanması, çocuk yetiştirmede, çocuğa olumlu davranışlar kazandırmada çok önemlidir. Bu sebeple aile üyeleri büyük sorumluluklar taşımaktadır. Ailedeki bütünlüğün sağlanmasında en etken aile üyesi ise BABA dır. Gözlemlediğim ve çıkardığım sonuçlara göre de çocuk üzerinde ağırlığını en iyi hissettirebilecek olan BABA “modeli çok önemli bir semboldür. İster kız isterse erkek çocuk sahibi olan babanın çocuklarına ayırdığı zaman ve gösterdiği ilgi çocukların dünyasında oldukça etkilidir. Evet anne - baba olarak elimizde hazır mayalanmış bir hamurumuz var ancak ona şekil vermek yeteneklerimiz ve bilgimizle güzelleşecektir. Yani bunun için sevgi ile şekil veren ellerimiz ve beyinlerimiz gerekiyor.
Toplumda her ailenin kendine göre bir çocuk yetiştirme metodu vardır. Anne babaların çocuklarına karşı uyguladığı bu tutumlar onların nasıl birer yetişkin olacağının göstergesidir. Çocuklar için aile ilk sosyalleşme ortamıdır. Özellikle sevgi dolu bir aile ortamı çok önemlidir. Anne-baba ile kurulan ilişki; benlik algısı, temel güven duygusunun oluşması çocuğun temel kişilik gelişimini de destekler. Kardeşler arasındaki ilişki de sosyalleşme becerilerinin gelişmesine fırsat verir. Aile ortamında dikkat edilmesi gereken ama farkında olmadan atladığımız şeylerdir bunlar.
Toplumumuzdaki aile modellerine kısaca bir göz atalım . Acaba siz hangi modeli seçtiniz? Ya da uyguladınız? Neler yaşadınız ya da ne kadar başarılı oldunuz? Peki bu konuda uzman kişilerden destek almayı düşündünüz mü?
Gelin bu konu ile ilgili araştırmalarda aile yapılarını ve çocuklar üzerindeki etkilerini birlikte değerlendirelim.
Baskıcı ve Otoriter Anne Babalar
Katı kurallar koyan ve çocuğu bu kurallara uymaya zorlayan anne babalardır. Kuralların belirlenmesinde çocuğun fikri alınmaz. Çocuk yetişkinin sözü dışına çıktığında sert bir şekilde cezalandırılır.
Çocuk Üzerinde Etkileri:
• Bu çocuklar kibar olmalarına karşılık çekingen, itaatkar, başkalarının etkisinde kolay kalabilirler.
• Utangaç ve içe kapanık olabilirler.
• Kendilerini ifade edemezler.
• Sözle ya da fiziksel olarak şiddet gördüklerinde aşağılık duygusu geliştirebilirler.
• Özellikle ergenlik döneminde evden ve okuldan kaçma eğilimi gösteren isyankar tavırlar içinde olabilirler.
Aşırı Koruyucu Anne Babalar
Çocuklarını gereğinden fazla kontrol eden ve üzerlerine titreyen anne babalardır. Çocuklarına çok sayıda kural koyarlar, sürekli olarak çocuğun başına kötü bir şey gelecek korkusuyla yaşarlar. Aşırı koruma tavırları sebebiyle bu tür anne-babalar çocuğun kendini gerçekleştirme fırsatını elinden alırlar.
Çocuk Üzerindeki Etkileri:
• Bu çocuklar kendi kendilerine yetemeyen, aşırı bağımlı, kendine güveni olmayan bir kişilik yapısı geliştirebilirler.
• Anne babaya bağımlı olduklarından çoğu zaman kurallara harfiyen uyarlar.
• Utangaç ve içe kapanıktırlar.
Çocuklarına Boyun Eğen Anne Babalar
Bu tür ailelerde egemenlik çocuklara aittir. Anne babalarına karşı saygısızdırlar. Tüm istekleri anne babaları tarafından yerine getirilir. İstekleri reddedildiğinde hırçınlaşırlar, ağlayıp bağırırlar.
Çocuk Üzerindeki Etkileri:
• Bencildirler, kendileri her şeyden önce gelir.
• Yaşıtlarıyla sık sık problem yaşarlar. Çünkü çocuklar hep kendi isteklerini yaptırmaya çalışan şımarık çocuklarla oynamak istemezler.
• Davranışları denetlenemez.
• Zamanla aile dışındaki bireylere de egemen olmanın yollarını ararlar.
Reddedici Anne Babalar
Bu anne babalar çocuklarına hiçbir kural koymazlar. Çocuğun sağlık beslenme temizlik, sevgi gibi temel ihtiyaçları karşılanmaz. Anne baba çocuğa karşı hırçın, soğuk ve ilgisizdirler. Bu sebeple çocuk istenmediğini, reddedildiğini hisseder.
Çocuk Üzerindeki Etkileri:
• Yardım duygusundan uzak sinirli, kendisinden daha küçük ve güçsüzlere karşı düşmanca duygulara sahip bir birey olabilirler.
• Sosyal olarak içe kapanıktırlar
• Yetişkin rolü almada başarısızdırlar.
• Suça eğilimlidirler.
Güven Verici Tavır Gösteren Anne Babalar
Bu anne babalar kuralları önceden çocuğa açıklar ve kurallar üzerinde konuşulmasına izin verir, bunları çocuğa dayatmazlar. Problemlerini etkili bir iletişimle çözmeye çalışırlar. Çocuklarına duydukları sevgiyi onlara hissettirirler, onları destekler ve teşvik ederler.
Çocuk Üzerindeki Etkileri:
• Sosyal, etkin, yaratıcı ve başarılıdırlar.
• Yanında yetişkin olmasa da kendi davranışlarını kontrol edebilirler.
• Sorunların çözümünde fikri alındığı için problem çözme yeteneği gelişir.
• Kendini ifade eden, bağımsız, özgüvenli kişilik yapısı geliştirirler.
Bazı aileler bu tutumları bir arada da uygulayabilir, örneğin anne baba ruh haline göre bazen aşırı koruyucu, bazen baskıcı ve otoriter olabilir ya da anne babadan biri baskıcı ve otoriterken diğeri güven verici tavır içinde olabilmektedir.
Siz acaba hangisini uyguladınız ? Başarılı oldunuz veya olamadınız ? Bilemiyorum ama zamane çocukların farklı olduğu da bir gerçek.Her dönem böyle değil midir ? Kuşaklar arası çatışma her zaman vardır ? Olacaktır da …. Evet algıları olsun, özgüvenleri olsun , giyim tarzları, beslenme şekilleri , her şeyleri bizim dönemlerimize göre çok daha farklı. Bazı velilerimden hep duyarım hocam ben çocuğumu tanıyamıyorum, hiç beni dinlemiyor , söz geçiremiyorum diye….
Günümüz çocuklarına baktığımızda aslında anne baba kuralını kabul etmeyen ve daha bebekken bile kendi kurallarını ortaya koyan istediklerini yaptıran bir tablo çizerler. Genelikle yanlız, doyumsuz, mutsuz, ilgi ve sevgi isteyen, biraz bencil, ama bir o kadar algıları açık, zihinsel iletişim güçleri kuvvetli, duyarlı, farklı öğrenme modellerine yatkın, teknolojiyi iyi kullanabilen, özgüveni gelişmiş, daha korkusuz ve cesur, düşündüklerini kolayca söyleyebilen ve ifade edebilen nesillerdir.
Belkide bizler bakış açımızı değiştirmeli ve başka pencereden de bakmalıyız onların dünyalarına. Doğdukları andan itibaren evet bu çocuklar bizim ama kişilikleri biz değiliz onların başka ve farklı kişilikleri var düşüncesi olduğunu kabullenmeli ve ona göre davranmalıyız.
Bu farklı nesil bizlere insanlığın nereye gideceğini gösteriyor aslında . Onlara çok güzel ve sevgi dolu, barış dolu, acı olmayan, gözyaşı olmayan, kavga olmayan, savaş olmayan, daha sağlıklı bir ortam ve dünya yaratmalıyız.
SEVGİ her şeyin temeli diye düşünüyorum.
SEVGİ tohumları ekmeliyiz yüreklerine .
SEVGİ tarlasında çiçekler açsın ve
Büyüklerinde onlarda bu SEVGİ çiçek tohumlarını
Kendi nesillerine bıraksın diye…
Ve dünyada SEVGİ çocukları büyüsün ve çoğalsın…
Ve hiç unutmamalıyız ki, dünyayı bu hale getiren bizleriz yani yetişkinler. Güzel bir gelecek için tek umudumuz çocuklarımız, onları kendi fanatik düşüncelerimiz için, sapkınlıklarımız için bozmamalı, saf ve doğal kalmalarına özen göstermeliyiz. Eğer çocuklarımıza dikkat eder ve onlara iyi bakarsak hem geleceğimizi kurtarabilir hem de onların istediği gibi çok daha güzel bir dünyayı oluşturmalarına yardım etmiş olabiliriz.
Daha sağlıklı , mutlu ve sevgiyi , sevmeyi bilen nesiller yetiştirmek bizim birinci görevimiz olsun…
Sevgi ve Saygılarımla…
Facebook Yorum
Yorum Yazın