780 yılında Özbekistan'ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiştir Horasan bölgesinde bulunan Harezm'de temel eğitimini alan Harezmi, gençliğinin ilk yıllarında Bağdat'taki ileri bilim atmosferinin varlığını öğrenir. İlmî konulara doyumsuz denilebilecek seviyedeki bir aşkla bağlı olan Harezmi ilmi konularda çalışma idealini gerçekleştirmek için Bağdat'a gelir ve yerleşir...
Harezmi'nin Türk veya İranlı olduğuna dair rivayetler vardır. Devrinde bilginleri himayesi ile meşhur olan Abbasi halifesi Mem'un Harezmi'deki ilim kabiliyetinden haberdar olunca onu kendisi tarafından Eski Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Eski Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleştirilmiş Bağdat Saray Kütüphanesi'nin idaresinde görevlendirilir. Böylece Harezmi Bağdat'ta inceleme ve araştırma yapabilmek için gerekli bütün maddi ve manevi imkanlara kavuşur. Burada matematik ve astronomi kaynaklarını uzun süre inceleme imkanı bulmuştur. Bağdat’taki bilimler akademisi Darülhikme’de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı.
Harezmi’nin başlıca çalışma alanları cebir,astronomi ve coğrafyadır.
Cebir sözcüğü de Harezmi'nin "El’Kitab’ül-Muhtasar fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) adlı eserinden gelmektedir. Bu eser aynı zamanda doğu ve batının ilk müstakil cebir kitabı olma özelliğini taşımaktadır.
Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. Harezmî'nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi de numero Indorum adıyla Latince'ye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır, 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur.
Harezmi sıfır rakamının gerçek kaşifidir.
Sekiz diğer sekizden çıkınca geriye bir şey kalmaz. Boş kalmaması için bir dairecik koy! İşte böyle diyor Harezmi; hint hesabını anlatan ve latinceye tercümesi yapılan ikinci yapıtında. Bu eserinin adıda 'Kitab al-Muhtasar fil Hisap al Hind‘ tir.
Hintliler daha önceden sıfırın varlığını hissetmişlerdi ancak bunu sadece boşluklarla ifade ediyorlardı. Sıfırı bir sembolle gösterme fikri ilk kez harezmi tarafından gerçekleştirilmiştir.
Paramızda, sınav notlarımızda ya da bilgisayarımızın kodlarında (Biliyoruz ki bilgisayarlar ikilik sistemi kullanır. Yani sadece 1 ve 0.. O yüzden sıfır olmasa bugün bilgisayar denilen bir nesneyi kullanmamız imkansıza yakın bir güçlükte olurdu) sıkça rastladığım sıfır sayısını ona borçluyuz. 'Kitab al-Muhtasar fil Hisap ‘ adlı eserinde Avrupalıların toplama ve çıkarmaya ait örnekleri ilk kez bu eserde bulması, ayrıca rakamların birler basmağından başlanarak sağdan sola yazıldığını ilk kez bu eserle öğrenmişlerdir.
Hesab-ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabı, matematik tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir.
Harezmi Muhammed ibn İbrahim el-Fizari'nin Sanskrit dilinden Arapça'ya tercüme ettiği el-Sindhind (Siddhanta) adlı yapıtını Batlamyus'un Almagest' inden de yararlanarak düzeltmiştir. Muhtemelen bu yapıt iki ayrı şekilde çoğaltılmıştır. Yapıtın bu versiyonu Bathlı Adelard'ın ve daha sonra muhtemelen Dalmaçyalı Hermann'ın gayretleriyle Latince'ye çevrilmiştir.
Yapıtdaki en büyük gariplik Harezmi'nin açıları sinüs gibi trigonometrik fonksiyonlarla ifade ettiğini gösteren tablolar olmasıdır. Ancak çoğu bilim tarihçisi sinüs ve kosinüsü ilk kez Harezminin kullandığını söylüyor. Ama ne olursa olsun trigonometri İslam bilim dünyasına aittir.
Harezmi cebiri müstakil bir bilim dalı haline getiren bilgindir. Yalnız cebiri müstakil bir bilim dalı haline getirmekle kalmamış, zamanın en kapsamlı ve en sistemli cebir kitabını yazarak da kendinden sonraki nesillere cebiri öğreten referans kaynağı olma vasfı kazanmıştır. Harezmi yaptığı bu çalışmalardan dolayı cebirin babası olarak anılmaktadır.
Coğrafya alanında da tanınmış biridir ve coğrafya alanında birçok araştırmalar yapmıştır.
Şam’da bulunan Kasiyun Rasathanesi’nde çalışan bilim heyetinde ve yerkürenin bir derecelik meridyen yayı uzunluğunu ölçmek için Sincar Ovasına giden bilim heyetinde bulunduğu gibi Hint matematiğini incelemek için Afganistan üzerinden Hindistan’a giden bilim heyetine başkanlık da etmiştir.
Ptolemy'nin coğrafya kitabını düzeltmelerle yeniden yazmış, 70 tane bilim adamıyla birlikte çalışarak 830 yılında bir dünya haritası çizmiştir.
Dünyanın çevresini ve hacmini hesaplama çalışmalarında yer almıştır. Güneş saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazılmış eserleri de vardır.
Coğrafyanın yanı sıra astronomi biliminde de eserler bırakmıştır. Astronomik cetvellerle ilgili kitaplar yazmış ve bu eserler 12. y.y. da Latince' ye çevrilmiştir.
Avrupa da Harezmi;
Al-Kourism derler, Harezmi’ye Avrupada.. Algoritmanın kurucusudur o. Algoritmaya isim veren kişi Harezmi eserlerinin latinceye tercüme edilmeye başladığı 1145'ten beri büyük bir ilgi ile izlenmektedir.
O, gerek eserlerinde ilk kez sunduğu cebirsel işlem , teorem ve ispatlarla gerekse kendinden önce bilinenleri derleyip geliştirerek matematiğin istifadesine sunmak üzere eserlerinde bir araya getirişi ile Avrupanın matematiği açılan kapısı olmuştur. Hatta bazı Avrupalı tarihçiler Avrupa da rönesansın öncülerinin iddia edildiği gibi Grek uygarlığı değil, Harezmi ve onu takip eden bilginlerin vasıtasıyla (Ömer Hayyam Ebu’l Vefa ,Gıyasüddin Cemşid gibi) doğudan öğrenilen ve uygulanan yenilikler olduğunu ifade edebilme cesaretini göstermişlerdir.
Harezmi 835-850 arasında Bağdat'ta vefat etmiştir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın