Fenerbahçe taraftarı veya Galatasaray taraftarı olmanın en zevkli tarafı birbirlerinin mağlubiyetleri üzerinden dalga geçmektir.
Türk futbolu açısından üzüntü verici olsa da Galatasarayın ikinci Tromso faciası yaşandı. Eskilerin bir lafı var ‘’Çarşabanın gelişi Perşembeden belli olur’’ diye. Bunun böyle olacağı ilk maçtan belli idi. Gelelim Fenerbahçemize bu satırları kaleme alırken Fenerbahçenin de rakibi belli oldu Avusturya takımı Stump Graz. Ciddi önlemler alınmazssa aynı felekat bizim de başımıza gelebilir.
Bu ifadeyi neden kullanıyorum Aykut Kocaman’ın tekrar takımın başına gelmesinden sonra takımda şaşkınlığı ve ataleti gözlemliyorum buda hazırlık maçlarında aleni ortaya döküldü. Bir defa takımın golcüsü yok. Fotbol bir skor oyunu ise bu skoru sağlayacak esas oğlan takımda yok. Aslında var da yok. İsmi ve bugüne kadar yaptıkları orta olan son dönemin en iyi golcülerinden birisine sahibiz fakat bize faydası yok. Benim hislerim gösteriyorki artık ne bizim takıma ne de başka bir takıma bir faydası olamaz. Çünkü Van Persie sakat olmadığı halde sakatım zannediyor. Bir fizyoterapiste değil bir psikoterapiste ihtiyacı var. Yoksa arı gibi çalışan Mathieu Valbuena yada çok iyi sağbek Mauricia Isla takımın bu problemini çözmez.
Çok acil bir santrafor ihtiyacımız var bu kesin. Birde kesin olan bir şey var sezon başlarken taraftarın içini kıpır kıpır yapan takım olur taraftar bunu hisseder işte beni bu duyguya sürükleyecek bir takım kurgusu göremiyorum.
Facebook Yorum
Yorum Yazın