Evet on yıllardır bir kabus gibi iktisadi hayatımızın üzerine çöken cari açıkta büyük bir düşüş gözlemleniyor.
Geçtiğimiz yıllarda 45 - 50 Milyar dolarlara kadar çıkmış olan Türkiye Ekonomimizin Cari açığı şu günlerde 13 Milyar dolarlar civarına inmiş bulunmakta. Şayet gidişat böyle sürerse yani İthalat düşerken İhracatımız artmaya devam ederse (çünkü cari açığı ithalatın ihracattan fazla olduğu kısım olarak tarif edebiliyoruz)sene sonuna kadar yani yeni yıl olan 2020 ye girerken belki de yakın tarihimizde ilk defa Cari Açık olmayacak hatta belki de Cari Fazla vereceğiz.
Cari açığımızın düşmesine sebep olacak sebepleri şöyle sıralayabiliriz;
Ülkemizin en çok ithal ettiği emtia olan Enerji ve hammaddelerinin kaynaklarının ülkemizde ki üretimlerinin daha önceki yıllara nazaran çok daha fazla olması.
Enerji üretiminde bilhassa son yıllarda milli bir seferberlik ilan edilmiş olması (ki buna maalesef petrol dahil olamıyor, bir petrol ülkesi değiliz daha çok yenilenebilir enerji kaynaklarında bir üretim söz konusu)
Döviz fiyatlarında ki artış sebebi ile İthalatın azalması.
İhracatın neredeyse her ay rekor kıracak rakamlara kavuşmuş olması.
Üretimde yerli ve millilik konusunda ki teşvikler.
Ülkemiz de ticari sınai ve diğer işlemlerde dövizle işlemlerin asgariye inmesi için alınan iktisadi tedbirler ve bunlardan ciddi neticeler alınmasına bağlı olarak Dövizde ki hareketliliğin ve talebin yavaşlaması sayılabilir.
Tabii ki buna daha birçok ilaveler yapılabilir.
Amacım burada Cari Açıktan daha fazla söz etmek değil... İçinde bulunduğumuz elektrik sektörünün cari açığın azaltılmasında ki tesirinin nasıl daha fazla artırılabilmesidir.
İthalat bir ülke için tabii ki olmazsa olmazdır.Dünya da hiç bir ülke veya sektör ya da meslek gurubu ithalatta sıfır olamaz. Ya da istisnalar vardır. Umumiyetle İthalatsız bir ekonomi düşünülemez.
Burada arzulanan ve dikkat edilen konu İthalatın İhracattan daha fazla hatta son yıllarda ki gibi çok daha fazla olmasıdır.
Sıkıntı bu idi. Yani Cari Açık her ülke ekonomisinin olduğu gibi Türkiye içinde bir sıkıntı ve dertti. Biz de elektrik sektörü olarak acaba cari açığın azaltılmasında ne kadar daha payımız olabilir bunun üzerinde durmalıyız, düşünmeliyiz.
Sektörümüzde çok güzel gelişmeler oluyor.İthalatı azaltacak belli ürünlerde belki de sıfıra yakın olacak ya da dışa bağımlılığı en asgariye indirecek tedbirler alınıyor. Tabi bu tedbirler alınırken kantarın topuzunun da kaçırılmaması lazım.
Yerli üretim desteklenirken rekabet koşullarının da dikkate alınması elzemdir. Sadece yerli üretim olsun da ne olursa olsun isterse fiyatlar şu kadar katına çıksın da diyemeyiz ülke olarak. İşçilik yani; istihdamı teşvik edecek ama fiyat rekabetini kaliteyi de muhafaza edecek şekilde olmalıdır tüm bunlar. Yoksa İthalata dayalı ekonomi ile nereye kadar gideceğiz?
Üretimin teşviki ve Dünya ya satışı (ihracat) şart. Geçtiğimiz 2018 de bu konulara yine değinmiştik. Elektrik sektörünün de cari açığın azaltılmasında karınca kararınca payı olmalıdır demiştik. Oluyor da. Tabii ki kâfi derecede değil ama gidişat bu yönde...
Kaliteli ve rekabete açık ithalata devam edilmeli ve edilecektir de. İthalatın sıfır olduğu bir ekonomi de düşünülemez. Ancak bunun kesinlikle ihracatın yani satışın önüne geçmemesi lazımdır. Bu çerçeve de biz de elektrikçi toptancıları olarak yerli ve milli ürünleri desteklemeli ama rekabetinde muhafazası için katkıda bulunmalıyız...
Facebook Yorum
Yorum Yazın