Beşiktaş, lige adeta yeniden başladı. Tartışmalı sistem ve oyuncu tercihleri ile eleştirilen İsmael, kritik maçta hata yapmadı. Bu da skora yansıdı. Her iki yarıda hücum oynayan Fransız hocanın ekibi rakibini sahadan silip farklı kazandı. Sürpriz puan peşinde olan Karagümrük, gücü ölçüsünde mücadele etse de, geldiği gibi eli boş döndü.
Alanya maçının N’Koudou’su
N’Koudou futbol topunu görünce olabildiğince neşe ve kontrolsüz bir coşkuyla doluyor. Bir sol açığın 30. saniyede sarı kart görmesini sadece teknik yorumla açıklamak imkansız. Aynı N’Koudou hemen sonra maçın ilk golüne imza attı: Valerien Ismael, Weghorst geldiğinden beri N’Koudou’nun golüyle sonuçlanan duran top organizasyonunu ısrarla çalıştırıyor.
Devre sonunda Efkan’ın frikik golü olmasaydı ve soyunma odasına 3-0’la gidilseydi Valerien Ismael 2. yarıya bu kadar radikal değişiklikler ve ultra defansif önlemlerle başlar mıydı? Ghezzal’ın sakatlık durumu zaten soru işaretiydi tamam, 10kişi kalınca riske atmayabilirsin. Ama tek sprinter oyuncun NKoudou ve onu etkili kontratağa çıkarabilecek pasları atma ihtimali en yüksek oyuncu formda Salih’in ikisini birden çıkartırsan sadece arkaya yaslanırsın. Bu kadar arkaya yaslanırsan da kendi kalene gol ve penaltı gibi kazalar başına gelebilir.
Karagümrük Maçı
Sahanın her alanında kesin bir üstünlük. Özellikle iki kanatta 4 hızlı oyuncuyla Caner ve Salih’in yalnızlığı ve ağırlığından çok iyi yararlanan bir Beşiktaş. Maçın başından itibaren yıpratıcı bir baskı kurdular.
Akın yönünü olağanüstü iyi değiştirdiler. 2. golde bütün sahayı kat eden direkt hızlı çıkış herhalde Ismael’in hayalini kurduğu tehditkâr baskın oyunun ideal bir gösterisi oldu. Bu tip bir baskı ve tempo oyununa Karagümrük kadrosunun da oyun anlayışının da cevap vermesine olanak yoktu. Kadrodaki en sert oyuncu rakip santrfor kadar baskı yapamıyorsa olmaz.
Ham yetenek sizi en üst seviyeye taşıyabiliyor ama o yeteneği geliştiremeyince en üst seviyede kalıcı olamıyorsunuz. Karagümrük maçında; N’Koudou, Rosier, Salih ve Gedson kendilerini genç yaşlarda Avrupa’nın en başarılı liglerine taşıyan yeteneklerini sergilediler.
Rosier’nin önünde Ghezzal yokken doğal olarak ikinci bir forvet gibi oynayan Muleka’nın açtığı alanları Rosier çok iyi işledi, adeta iki kişilik hem sağ bek hem de sağ açık olarak oynadı.
Beşiktaş ilk yarıda yüzde 87 pas isabetine çıktı ki, bunda Salih ve Gedson’un rolü büyük. Ve direkt oynamaya çalışan bir takım için bu harika.
Beşiktaş’ın uzun süre ezip geçtiği bir maçtı. Rahat rahat oyun kurup, rahatça oynadılar. Topu da kullandılar, alanları da. Ancak 65’ten sonra anlaşılmaz biçimde onlar da kayboldu! Weghorst ileride yapayalnız kaldı. Karagümrük’ün plansız hücumları kolayca savuşturulduysa da topu ön alana efektif biçimde taşıyamadılar. Çünkü 3-1 öndeki takım rakibini son 30 metrede karşılamaya yeminli gibiydi. Karagümrük şuursuzca yüklenirken Beşiktaş da can havliyle savundu ceza alanını! Yine de bir son dakika golü bulmayı bildiler. Skora rağmen kendine güvenli bir ‘Tasarım oyunu’’ oynayamadı Beşiktaş. Kısaca, skora rağmen gelecek için ‘Belirsizlik’ hali sürüp gitti.
Zaten Valerien Ismael hoca geldiğinden beri Beşiktaş duran topları çok etkili kullanıyor. Bu kez hoca Alanyaspor maçında yaptığı hataları tekrarlamadı. Özellikle son bölümde Gedson, sakinleştirici, oyunu demleyen top kullanımı ile tempoyu Beşiktaş lehine ayarlamayı başardı. Sıra yönetimde, merkez orta saha ve sağ stopere doğru takviyeler ile bu oyun daha da geliştirilip 90 dakikaya yayarak daha etkili olunabilir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın