Ercan BABACAN

Ercan BABACAN

Mail: yazarlar49@teknikelektrik.com

Bosna Ziyareti İçin Nedenlerimiz 3

1912’de Osmanlıların Balkanlardan çekilmesiyle 1.Dünya Savaşı patlak verir. Savaşın bir çok nedeninden biri de Osmanlıya ait topraklarının paylaşımındaki kavgadan başka bir şey değildir. Sonuçta bölgede bir çok küçük devlet kurulur. Bosna; 1918’de Slav kökenli bir devletin sınırları içinde kalır bu tarihlerde. 1929 yılında Yugoslavya Krallığı adı verilen ve genellikle Ortodoks Sırpların ağırlığı olan bu krallığın içinde yer alır yıllarca. 2.Dünya Savaşında da Almanların işgali altında kalan Bosna her iki dönemde de Sırpların kurulan devletler ile işbirliği ile Müslümanların soykırıma uğradığı yer olur. 1946 yılında bağımsızlığına kavuşan 1975 yılına kadar da komünist rejim ile idare edilen yeni Yugoslavya  devletinin idari sınırlarında kalan Bosna;1975 yılından sonraki doğu bloku ülkelerde ki gelişmeler üzerine kendi kimliğini korumaya başladı.


Yugoslavya Devleti’nin tek partili döneme geçişi ile Müslüman Bosna halkı Alia İzzet Begoviç önderliğinde Demokratik Eylem Partisi’ni (SDA) kurarak Bosna’nın bağımsızlık hareketini başlatırlar. Nerede ise son yüzyılını baskı ve zulümle geçiren Bosna halkı, bağımsızlık hareketi ile özüne dönmeye başlar.1 Mart 1992’de gerçekleştirilen referandum ile bağımsızlığını ilan eden Bosna için artık yeni bir dönem başlamıştı. Sırbistan ve Hırvatistan’ın bağımsızlığını destekleyen fakat Bosna’nın bağımsızlığına kayıtsız kalan Avrupa; özellikle Sırpların Bosna topraklarına göz dikmesine ve bunun sonucunda savaşa kalkışmasına da sebep oldu. Ve 1992’de Sırplar Bosnalılara karşı acımasızca katliamlar eşliğinde savaş açtılar. Nisan 1994’e kadar süren savaşın bilançosu ağırdır.250 bin hayat sönmüş, bir milyonu aşkın göçe zorlanmış bir Bosna kalmıştır savaş sonrasında. Nisan 1994’de yapılan anlaşmalar neticesinde savaş sona ermiş ve Bosna – Hırvat Federasyonu oluşmuştur.


Günümüzde Bosna Hersek denince akla gelen önemli isimlerden biri de hiç şüphesiz 20.yüzyılda yeniden bağımsızlık hareketi ile ünlenen bilge kral Alia İzzet Begoviç ismidir. 


Bosnalı Genç Müslümanlar Teşkilatı’nın kurucularından olan ve Bosna’nın kurtuluşu ve Avrupa da Müslüman kimliği ile varoluşunu devam ettirmeye çalışan Alia İzzet Begoviç; Avrupa’da ikinci bir Endülüs yaşanmasına müsaade etmemiştir. Entellektüel birikimi, iç ve dış siyasetteki başarıları ve halkın sevgisine mazhar olmuş bir karizmatik lider olan Alia İzzet Begoviç’in anıtsal mezarı Saray Bosna’da ziyaretçilerin hayır duaları ile sürekli ziyaret edilmektedir. 


Bosna Hersek’te acıları temsil eden şehirler olduğu gibi dillere destan güzellikleri sergileyen şehirler de vardır. Srebrenista denince acı ve gözyaşı, Mostar denince doğa ve yaşamın tüm güzellikleri hatırlanır.


Srebrenitsa’yı ziyaret etmenin en önemli nedeni Bosna halkının çektiği zulüm ve baskıların izlerini hissedebilmektir.


Srebrenitsa Soykırımı – Katliamı; Sırp Cumhuriyeti Ordusu’nun Srebrenitsa’ya karşı giriştiği Krivaya ‘95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995’te yaşanan ve en az 8.372 Boşnak’ın Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. 400 Hollandalı barış gücünün kayıtsız kaldığı ve binlerce masum ile bebeklerin bile katledildiği Srebrenitsa Katliamı; zulmün soğuk yüzünü gözler önüne sermektedir.


Srebrenitsa’daki soykırımdan kaçanların orman yolundan Tuzla şehrine ulaşmak için kullandığı ve halk arasında “ölüm yolu” olarak da bilinen güzergâhta geleneksel olarak düzenlenen “Barış Yürüyüşü” ne katılmak; yaşanan acı dolu süreci bir nebze olsa da hissedebilmek için iyi bir fırsattır. Her yıl düzenlenen yaklaşık 100 Km uzunluğundaki yürüyüş Potoçari Anıt Mezarlığına kadar sürer ve yol boyunca katliam ve güzergâhta yaşananlar ile ilgili bilgiler verilir.


Sırplar ile yapılan savaş sırasında top atışları ile yıkılan ve 2000 yılında Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından aslına uygun onarılan, Bosna için önemli sembolik değere sahip Mostar köprüsünün bulunduğu Mostar Şehri yabancılık çekmeyeceğiniz Balkan topraklarından biridir. Mostar; gerek köprüsü  gerek köprünün altından kıvrılarak akan nehri gerekse şehir merkezi olarak kültür, tarih, doğa ve dinlenmeyi doya doya hissetmenize imkan veren müstesna bir Bosna şehridir. Mostar’a sırf bu güzellikleri bir arada yaşamak için bile gidebilirsiniz.


Bosna sadece savaş ve soykırımlar ile anılmıyor elbette. Bosna Hersek’te şehir içinde veya şehirlerarası yolculuklarda yemyeşil ormanların kesif oksijen dolu havasını soluyabilir, acıktıkça güzergâhınızda mutlaka rastlayacağınız kuzu çevirmecilerde enfes kuzu etini tadabilirsiniz. Boşnak böreği, kaymaklı köfte, çıtır baklava vs meşhur yemeklerinden sadece bir kısmı. Bosna Hersek’in olağanüstü doğal güzellikleri yaz kış halkına ve ziyaretçilerine cömertçe kendisini sergilemeye devam ediyor. 


Günümüz Bosna-Hersek Cumhuriyeti, iki devletten oluşmaktadır: Toprakların %51’ine sahip Hırvat ve Boşnaklardan oluşan Bosna-Hersek Federasyonu ile  %49’una sahip Sırplardan oluşan Sırp Cumhuriyeti. Devlet idaresi dönüşümlü olarak gerçekleşmektedir. Her etnik grup veya siyasi teşkilat kendi çıkarlarına uygun yasal düzenleme yapıyor ve bir diğerinin kararlarını fesh edebiliyor. Doğal olarak yatırım ve gelişim sıkıntılı olmakta ve bu da ülke insanlarının ya ülkeden göçmesine ya da zor koşullarda hayatlarını devam ettirmesine sebep oluyor.


Avrupa’da Müslüman kimlikleri ile varlıklarını sürdürmeleri ve yurtlarından her ne sebep olursa olsun kopmamalarını dilediğimiz Bosna halkına, ne kadar yardımcı oluyoruz acaba?


Bugün ne sanayi ne de ticari olarak gelişme gösteremeyen, sık yaşanan ekonomik ve politik sıkıntılar nedeniyle sürekli dışarıya göç vermek zorunda kalan Bosna’nın belki de en önemli geliri turizmdir. Turizm açısından ziyaretçilerine birçok neden sunabilecek ülkedir Bosna Hersek. Özellikle Müslüman ülkelerin bölgeyi ziyaretleri hem Müslüman topluluklara manevi cesaret hem de maddi katkı sağlaması bakımdan önemlidir. Bir şekilde Müslüman Bosna halkının yanında veya yakınında olduğumuzu hissettirmemiz Bosna ziyareti için en önemli nedendir.


Sözünü ettiğimiz onlarca nedenden dolayı Bosna Hersek görülmeyi, bilinmeyi ve hissedilmeyi en çok hak eden coğrafyalardan biridir diyebiliriz.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar