Türk futbolunun son yıllarda içerisinde bulunduÄŸu mali darboÄŸaz, genel olarak ülkedeki makroekonomik koÅŸulların da bozulmasıyla, bu yıl iyiden iyiye kendini göstermektedir. Önemli borç yükleri ile son birkaç yıldır boÄŸuÅŸan ligimizin büyük kulüpleri bu sezon hem mevcut oyuncularının ücretlerini ödeyememektedir, hem de gerekli mevkilere, çok elzem durumlarda bile, transfer yapamamaktadır. Son yıllarda iç ve dış transferde oldukça baÅŸarılı hamlelere imza atan BeÅŸiktaÅŸ Spor Kulübü Yönetimi bile bu sıkıntılı dönemde çok zorlanmıştır ve zorlanmaya da devam etmektedir.
Son yıllardaki performans ile karşılaÅŸtırıldığında herkesin açıklıkla ifade ettiÄŸi gibi, oldukça baÅŸarısız geçilen mevcut sezonun ilk yarısı sonrasında, daha önceki yazılarımızda da defaten belirttiÄŸimiz gibi yaÅŸ ortalaması oldukça yükselen futbol takımı için özellikle bazı mevkilerde acilen transfer yapılması gerekliliÄŸi ortaya çıkmıştır. Bu mevkiler; Santrfor ve SaÄŸ Bek iken Pepe’nin takımdan ayrılması ile Stoper açığı da bunlara eklenmiÅŸtir. Daha sonra Babel’in de Premier Lig ekiplerinden Fulham’a transfer olması ile kanatlarda oynayacak alternatifler de azalmıştır. Yönetim Pepe’den boÅŸalan Stoper pozisyonu için PSV Eindhoven’dan Nicolas Isimat Mirin ile anlaşırken, Santrfor mevkii için de transferi uzun zamandır konuÅŸulan Burak Yılmaz’la el sıkışmıştır. Burada özellikle Burak’ın transferi taraftarların tepkisi nedeniyle çok tartışılmıştır ve tartışılmaya da devam edecektir. 33 yaşındaki deneyimli santrafora bu zor finansal koÅŸullar altında ciddi bir senelik ücret taahhüt edilmiÅŸtir. Trabzon’da uzun bir süredir kadro dışı bulunan Burak’ın toparlanması ve maç eksiÄŸini kapatması da biraz zaman alacaktır.
En az Santrfor transferi kadar acil ve önemli olan SaÄŸ Bek transferi ise henüz gerçekleÅŸtirilememiÅŸtir. Bize göre bu mevkiye transfer yapılması mutlak suretle önemlidir ve gereklidir. Oyun stili olarak tempolu bir hücum futbolu oynayan BeÅŸiktaÅŸ’ta mecburen defans önde kurulmaktadır. Takım boyunun bu kadar uzadığı bir dizilimde ise saÄŸ ve sol arkada yer alan oyuncuların çok çabuk ve hamleli oyuncular olması ÅŸarttır. Ä°ki sene bu görevi son derece yüksek bir performansta yürüten Gökhan Gönül’ün artık ilerleyen yaşı ile birlikte sakatlıkları artmaya baÅŸlamıştır ve devamlılığı azalmıştır. Oldukça baÅŸarılı futbolunu bir de golle süslediÄŸi ikinci devrenin ilk maçı olan, deplasmandaki Akhisarspor karşılaÅŸmasında bile bu durum net olarak görülmüÅŸtür. Gökhan geriye koÅŸularda, Akhisar’ın hızlı kontrataklarında çok zorlanmıştır ve yenilen golde böyle bir ataktan gelmiÅŸtir.
Yeni stoper Mirin’in temposu ve sürati olumlu görülmekle birlikte, Vida ile birlikte oynadıkça performanslarının yükseleceÄŸi açıktır. Ä°kinci devre daha fazla uyum saÄŸlayacak Kaleci Karius’un da performansının arttığına tanık olacağız. Bunu iÅŸaretlerini yine Akhisarspor deplasmanında gördük.
Son yıllarda BeÅŸiktaÅŸ Futbol takımının özellikle çok etkili, lig seviyesinin çok üzerinde bir Orta Sahasının olduÄŸuna tüm futbolseverler tanıklık etmiÅŸti. Fakat geçen sezondan devam eden OÄŸuzhan Özyakup’un formsuzluÄŸuna bir de Tolgay Aslan’ın, muhtelif sorunlar nedeniyle, kadro dışı kalması eklenince, Orta Saha’da açık bir düÅŸüÅŸ yaÅŸanmıştır. Atiba’nın ilerleyen yaşı ile düÅŸen performansı da ayrıca gözler önüne serilmiÅŸtir. Tüm bu olumsuzluklar içerisinde, Türk Futbolu adına umut verici geliÅŸme, henüz 22 yaşında olan Dorukhan Toköz’ün önlenemez yükseliÅŸidir. Her geçen gün futbolunun üstüne koyan Dorukhan, gol atabilme kabiliyetini de arttırmaktadır. Akhisar deplasmanında attığı harika gol herkesi bu konuda umutlandırmıştır. Tüm kulüp ve özellikle de teknik ekip, bu genç oyuncunun üzerine titremelidir ve geliÅŸimi için seferber olmalıdır. Yine santrafor mevkiindeki Güven Yalçın da benzer nitelikte, iÅŸaretler vermektedir.
Mevcut durumda yaÅŸanan finansal güçlüklerin kısa bir sürede çözülebileceÄŸini kimse beklememektedir. Bu durumda izlenebilecek en akıllı yöntem, altyapıya ve öz kaynak düzenine fazlasıyla önem vermek, etkili bir izleme ekibi ile özellikle yurtiçindeki yetenekleri takıma kazandırmaktır. Dorukhan Toköz ve Güven Yalçın gibi genç oyuncular hem bu konuda bizlere ümit vermektedir hem de bu yöntemin her açıdan ne kadar doÄŸru ve anlamlı olduÄŸunu göstermektedir.
Türk futbolunun uluslararası arenadaki hak ettiÄŸi pozisyona gelebilmesi için tüm kulüplerde alt yapı çalışmaları desteklenmeli, genç oyunculara her noktada gerekli destek verilmelidir. Yabancı oyuncu transferleri ise çok dikkatli yapılmalı, ya deneyimleri ve kaliteleri ile bu genç oyuncuları daha ileriye taşıyabilecek oyuncular alınmalı ya da gelecek için potansiyel taşıyan henüz markalaÅŸmamış oyuncular transfer edilmelidir.
BeÅŸiktaÅŸ’ı ve Türk Futbol’unu uluslararası arenada daha iyi yerlerde görebilme dileÄŸiyle, hoÅŸça kalın.
Saygılarımla,
Facebook Yorum
Yorum Yazın