Bazı Şeyler Değişmez

Neler değişti hayatımızda, neler... Baksanıza siyah-beyaz televizyonlardan izlediğimiz dünyayı artık yanı başımızda gibi, 3d görüntü kalitesiyle seyretmeye başladık... Ama hiç değişmeyen birşey var ki o da Fenerbahçe'nin Galatasaray üstünlüğü... İster 2 boyutlu, ister 3 boyutlu, farketmez... Fenerbahçe her boyutta Galatasaray' a karşı olan üstünlüğünü sürdürmekte... 

Yeni stad ve o stadında henüz yenilmemiş bir Galatasaray, (Fenerbahçe ile henüz maç yapmamıştı tabii) lige havlu atmış, kupadan elenmiş, Avrupa'da uzun yıllardır olduğu gibi esamesi yok... Diğer tarafta şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe... 

Çok hırslı başladı Galatasaray... Haftalardır kendilerini ve yönetimi protesto eden taraftarları da çok hırslıydı... Hatta maçın sonunda eski yöneticileri Abdürrahim Albayrak "Tek birşey istedik, ne lig ne kupa da gözümüz; sadece bu maçı kazanmalarını istedik" diyebilecek kadar da dürüst davrandı. Tüm stad protestoyu unutmuş, yönetimi istifaya davet etmekten vazgeçmiş ve Fenerbahçe'yi yenip şampiyonluk yolunda bir çelme takmanın peşindeydiler...  

Fenerbahçe'nin hiç alışılmadık derecede kötü bir başlangıç yapmasından ve Andre Santos'un bireysel hatasından da faydalanarak 1-0 öne geçmeyi de başardılar. Bu arada yeri gelmişken belirteyim; Kazım hakikaten aklı evvel, hakikatten ruhsal problemleri olan bir adammış... Yahu arkadaş, seni istemeyen, "Takımımda onu görmek istemiyorum" diyen Aykut Kocaman'a attığın gol ile zaten cevap vermişsin, hala gidip haddin olmayarak ona ve yedek kulübesine ne diye hareket çekersin? Aykut Kocaman tam da kendisine yakışır şekilde bu terbiyesizliğe tepkisiz kaldı ve maç sonunda "Görmedim bile, ama böyle birşey yaptıysa da bu onun çapı ile alakalı" diyerek kendisine yakışan şekilde cevapladı... Aklı evvel Kazım'da yaptığı terbiyesizliği de yanına alarak, öylece sahayı terketti... Çapı oranında tabii ki... 

Kazım'ın yaptığı terbiyesizlik tribünleri de terbiyesizlik boyutuna çekiverdi hemen... Neresiyle içmesi gerektiğini bilmeyen Galatasaraylı bir seyircinin attığı 70cl lik rakı şişesi, onu atan meczup ile bir beden olmalıydı ki, hakkını ve yerini bulsun... Neyse... 

İlk yarı bu futbol dışı saçmalıklarla geçiverdi... Sahada bu saçmalıkları değiştirecek ve futbol adına olumlu işler yapacak futbolcular, bekleneni vermedi 45 dakika boyunca... 

Sezon başında 2 adet kanat oyuncusu transfer edildi; Stoch ve Dia... Fenerbahçe yıllardır zoraki kanat oyuncuları ile oynuyordu. Hepsi kendi bölgelerinde başarılı ama kanat oyuncusu olmadıkları halde mecburen kanat oynamak zorunda kalan oyunculardı. Deivid, Mehmet Topuz, Anelka, Özer, Vederson kimler oynamadı ki kanatlarda Fenerbahçe'de. Ama bu isimlerin hiçbirisi sağda veya solda önde oynayacak oyuncular değiller. Dediğim gibi hepsi gerçekten bölgelerinde iyi oyuncular. Mesela 2. forvet olarak Anelka'dan daha iyisi var mı dünyada? Veya Mehmet Topuz'dan daha iyi bir forvet arkası var mı Türkiye'de? Dikkat edin burada saydığım isimlerin iki tanesi (Özer ve Mehmet Topuz) dün yine Fenerbahçe'nin 2 kanadında oynayan oyunculardı. Yani Fenerbahçe dün yine kanatsız oynadı mecburiyetten... Ta ki Niang-Stoch değişikliğine kadar... Kimya bir anda değişti. Buna bir de Hagi'nin Arda hamlesi eklenince (Gökhan Gönül, Arda girdikten sonra karşısında kendisine baskı olmayınca rahat şekilde çıkmaya başladı) Fenerbahçe'nin kanatları çalışmaya başladı ve ardarda 2 gol bularak Galatasaray'ı neye uğradığını şaşırttı. 

Öyle şaşırdı ki Galatasaray takımı ve seyircisi, takım toparlanacak bir hamle yapamadığı gibi, protesto etmeyi hedefeleyen taraftar da bir türlü toparlanıp protesto bile edemediler takımlarını ve yönetimi...

 Ve yine klasikleşmiş bir son gerçekleşti... Fenerbahçe Galatasaray'ı yine yendi... Ama birkaç farklılık vardı bu sefer... Yeni stadında oynanan ilk derbisi Fenerbahçe ile olan Galatasaray'ı yendi... Hiçbir hedefi, hiçbir emeli olmadığı halde 45 dakika kendisinden üstün oynayan Galatasaray'ı yendi... Ve ilk defa kazanacağını düşünen ve sanan Galatasaray'ı yendi Fenerbahçe... Maçın bitiş düdüğünden yaklaşık 1 saat sonra hala oturduğu koltuktan kalkamayan, o şaşkınlığını üzerinden atamayan seyircisini yendi Fenerbahçe Galatasaray'ın... İstifanın eşiğine gelmiş Hagi'yi ve Galatasaray yönetimini yendi Fenerbahçe... Bu tükenmek üzere olan Galatasaray'dan medet uman, Fenerbahçeye çelme takacağını zanneden meczup güruhu yendi Fenerbahçe... Ve hatta Türkiye'nin 3/4 ü nü yendi Fenerbahçe... 

Son söz sanırım Kaptan Alex de Souza hakkında olmalı...
I Love You Alex...