Türkiye, uzun süredir ABD tarafından çeÅŸitli bahaneler yaratılarak, Suriye’nin kuzeyinde oluÅŸturulmaya çalışılan terör koridorundan rahatsızlığını dile getiriyordu.
Tıpkı Meksika sınırına asayiÅŸ nedeniyle duvar ören ABD gibi, sınırlarını korumanın doÄŸal hakkı olduÄŸunu tüm dünyaya anlatmaya çalıştı.
Ayrıca geçerli olan bir baÅŸka neden de Suriye’deki savaÅŸ yüzünden ülkemize gelen 4 milyona yakın mültecinin, geri dönmesi için orada oluÅŸturulmak istenen bir güvenli bölge ihtiyacı idi.
Maalesef, demokrasiyi halkına çok gören Esed, protesto için toplanan sivil insanları helikopterlerle bombalattı. Buna sadece halk deÄŸil ordu içinde de tepki gösteren üst düzey komutanlar, ikiye bölündü.
Bu bölünme BAAS kafalılarla, buna kafa tutanlar arasında yaÅŸandı. Basiretsiz Esed, hem ülkesini mahvetti hem de çocuk kadın demeden binlerce insanın ölümüne, milyonlarca kiÅŸinin yerinden yurdundan etti.
Türkiye mültecilere kapısını açarken, her zaman olduÄŸu gibi AB ülkeleri yine insanların iÅŸkenceden geçmesini, çocukların balıklara yem olmasını seyretmekle yetindi.
Bu arada PKK, Suriye’deki durumdan faydalanmak amacıyla, Türkiye’de iÄŸne ile kazılarak gelinmiÅŸ noktayı heba etmeyi tercih etti.
Ciddi ciddi ABD’nin kendilerini Türkiye söz konusu olduÄŸunda tercih edeceklerini sandılar. Bir tarafta terör örgütü, diÄŸer tarafta Rusya veya Çin kozunu çok iyi oynayan, stratejik üstünlüÄŸü olan bir NATO ülkesi.
Evet, Türkiye’nin güçsüz olması iÅŸlerine gelirdi. Çünkü son yıllarda, onların çifte standartını deÅŸifre eden bir Türkiye var. Brezilya’yı nasıl etkisizleÅŸtirdilerse, benzer senaryoları bizim için de uyguladılar. Ancak baÅŸaramadıkları ortada.
DoÄŸru olmadığı halde Avrupa ve ABD’de, “Türkiye, PKK’ya deÄŸil de Kürtlere saldırıyor.” diye medya organları algı yaymaya baÅŸladı. Bundan maalesef PKK’nın ne olduÄŸunu bilen kiÅŸiler bile etki altında kaldı.
PKK’nın o bölgeden birçok Kürt aÅŸiretini sürdüÄŸü, biat etmeyen Kürtleri tehdit ettiÄŸi kiminin Irak’a kiminin de Türkiye’ye kaçtığı ki bu sayı sadece Türkiye için 450 bin civarında olduÄŸu bilinirken, yani aslında demografiyle asıl oynayanın PKK olduÄŸu bilinirken, baÅŸka bir manzara ortaya koyulmaya çalışıldı.
Kürtlerin birçok açıdan rahat ve daha özgür olduÄŸu tek ülke Türkiye iken PKK’nın ne Ä°ran ne de Suriye karşısındaki tavrını görmek istemeyenler de var ne yazık ki.
Aslında PKK’nın amacının Kürtlerin hakları için deÄŸil tam tersine, siyasi ve demokratik yollarla elde edilecek kazanımları da baltalamak olduÄŸu ortada. Böylece dünya çapındaki mafya faaliyetleri için rahatça genç devÅŸireceÄŸi istismar ortamını korumak istiyordu.
ErdoÄŸan, özellikle her konuÅŸmasında, herkes geldiÄŸi yere dönecek ve oranın nüfus yapısıyla oynanmayacak diye belirtse de Kürtlerin bir kesimi bu konuda ikna olmakta zorlanacaktır.
Bir de kavramların içini boÅŸaltan, PKK hendek de kazsa, bomba da atsa, çocuk ve kadınları da öldürse, üç maymunu oynayıp, operasyon baÅŸladığında da “SavaÅŸa Hayır” diyen iflah olmaz “tanımsız cisimlerimiz” var.
Tabii ki savaÅŸa hayır; kimse savaÅŸa evet demez de bir suç örgütüne 30 bin tır ve 5 bin uçak dolusu ağır silahların verilmesine de hiçbir devlet göz yumamaz.
Hepimizin huzur ve refaha ihtiyacı var. Bu da cici sloganlarla deÄŸil, terör örgütlerini bitirerek olur.
Son dakika haberi ile noktalayalım. ABD ile anlaÅŸma saÄŸlandı. PKK, 32 km içeri çekilecek ve güvenli bölge TSK denetiminde oluÅŸturulacak.
Facebook Yorum
Yorum Yazın