Asgari Ücret

Gündemi çokça meşgul eden Asgari ücret ile alakalı bir kaç cümle yazmasam olmaz. Ama evvela Asgari Ücret'in ne olduğunu iyi bilmemiz lazım...

Şimdi herkes haklı olarak bildiğini söyleyip bana kızabilir bir tek sen mi biliyorsun diye ? Haklılarda ... 

Evet kısaca ne manaya geldiğini hepimiz biliyoruzdur... 

Ama unuttuğumuz kısmını hatırlatmak için söylüyorum bu cümleyi...

Asgari ücret evet devlet tarafından açıklanmış olsa da devlet tarafından uygulanmayan bir ücret nevidir ...

Nasıl oluyor dersek ?
Bildiğimiz üzere ülkemizde devlet kadrolarında sözleşmeli personeller hariç asgari ücretle çalışan aşağı yukarı yok gibidir...

En düşük memur maaşı asgari ücretin yaklaşık iki katıdır...
Peki asgari ücretin belirlenmesinde devlet veya hükümet neden açık rol oynuyor ve ağır eleştiriler alıyor...

Hiç tartışmalara girmeden kenarda duramaz mı ?
Tabii ki hayır !
Çünkü hakemlik rolünü yapmak durumundadır ve işveren ile işçi temsilcilerini uzlaştırması gerekmektedir...

Yoksa en ufak bir işçi- işveren ihtilafı ülkemizi grev veya lokavtlarla kaosa sürükletebilir...

Bu yüzden devlet iki kesimin arasında hakem ve uzlaştırıcı rolündedir...

Tüm bunları belirttikten sonra 24 Aralık 2024 tarihinde acil toplanan komisyon ve Çalışma Bakanlığımızın açıkladığı yeni asgari ücret hakkında ki görüşlerimize gelelim...

Bir defa açıklanan 22.104 TL ismi üstünde asgari ücrettir...

"Bunun üstünde ücret verilemez herkes bu ücret miktarına bir ay çalışsın" demek değildir...

Aksine bunun altında ücret verilemez ve üstü serbest demektir...
Peki ama dün ne oldu ?

Açıklanan rakam neden Türkiye'nin gündeminin en başına oturdu.
Evet 24 Aralık Salı günü adeta adeta şapkadan tavşan çıktı ve 22 yıldır olmayan bir şey oldu…

İlk defa Ak Parti bir asgari ücret tedbirinde enflasyonun altında zam yaparak ciddi bir çalışan ücretli kesimi hayal kırıklığına uğrattı…

Bugüne kadar yani iktidara geldiği
3 Kasım 2002 den bugüne asgari ücret tesbitinde temel düstur şu idi;
“Çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz”
Gerçekten de bunun istisnasını dahi görmemiştik…

Bu ilk defa bir istisna olarak 2025 için gerçekleşti..

Enflasyon %45 civarında olduğu halde artış zam oranı sadece % 30 da kaldı.

Bunun gerçekten izahı zor…

Çünkü iktidar yetkilileri son günlere kadar enflasyon kadar zam yapılacağını ifade etmişlerdi…

İşin enteresan tarafı bugüne kadar bazı yanlış ya da eksik icraatların sayın Cumhurbaşkanımızın masasından veto yediğini bildiğimiz için bu kez sayın Cumhurbaşkanımızdan da dönmeyeceğini yani yeni bir rakam açıklanmayacağını biliyoruz.

Çünkü sayın cumhurbaşkanımız da sosyal medyadan yaptığı açıklama ile yüzde 30 u adeta tescil etti.

Ben bunun tek şekilde izahının yapılabileceğini düşünüyorum…
O da 2025 de fiyatların daha fazla artmaması için verilecek zammın erimemesi için bu düşük zammı verdik denebilir…
Bu da ücretliyi ne kadar ikna eder bilmiyorum…

Bu iktidar için seçmen nezdinde bir handikapa sebep olabilir mi ?

Olabilir…
Ama bunu bile bile iktidar bu acı ilacı içiriyorsa ancak ki hasta tedavi olursa bundan zarar görmez diye düşünüyorum.

Bakalım 2025' de ömrü olanımız görecek neticeyi…

Biz yine hayırlara vesile olmasını diliyoruz…