Ercan BABACAN

Ercan BABACAN

Mail: yazarlar49@teknikelektrik.com

Arzı Tebrikat Eylerim Efendim

Miladi takvimin her yeni yılının başında mali müşavirimiz çalıştığım firmaya kartvizitini de iliştirdiği tebrik kartı gönderirdi. Amatör bir kartpostal koleksiyoneri olmama rağmen bu yıl da gelen tebrik kartı; iş hayatımızın yoğunluğuna kurban gidecekti nerede ise. Tebrik kartı uzun zaman masamda durdu ve bir ara gözümün takıntısı düşünmeye sevk etti beni. Bu bir tebrik kartıydı ve yeni yılımızı kutluyordu. Başka hiç kimse bu zarif düşünce ürünü anlamlı tebriği elle tutulur bir materyalle yapmamıştı uzun zamandır.


Yeni yılın başlarında, dini ve milli bayramlarda, illerimizin kurtuluş günlerinde, belirli gün ve gecelerin öncesinde umumiyetle postahane önleri, kalabalık meydanlar ve kırtasiyelerde karşılaştığımız kartpostal ve tebrik kartları eskiden sosyo kültürel hayatımızın vazgeçilmezlerindendi.


Bayanlar bebek, örgü desenleri, çiçek buketleri, bayan giyimleri vb, baylar ise daha çok manzara, aktör veya aktristleri, tarihi eserler, tarihsel kahramanlar, spor ve sporcular ve dini konular temalı kartpostallar gönderir veya biriktirirlerdi.


Yurtdışına çıkan her ziyaretçi hatıra babında ya kendisine bir tane kartpostal edinir veya yakınlarına durumunu izah eder bir kartpostal gönderirdi. Gidilen ülkenin şehir manzaralı kartpostalı arka yüzünde yazı birkaç kısa cümlelik durum bildirimini destekler mahiyette seçilirdi. Bazen de neşenin, hüznün veya karmaşık ruh halinin simgeleştirildiği resimlerden oluşan kartpostalları arka yüzüne hiçbir cümle yazılmadan muhatabının kıvrak anlayışına sunulurdu. Askerlik, memurluk, öğrencilik veya gurbet hayatınız boyunca gönderip aldığınız kartpostalları incelediğinizde nasıl bir kültürel süreç yaşadığınızı ve kartpostallarla hangi ufuklara, düşüncelere, hissiyatlara ufuk açtığımızı daha iyi anlayabiliriz.


Kartpostalların ön yüzlerindeki görsel aslında arkasına iliştirilmiş notların da bir nevi özeti gibiydi. Sanki ön ve arka yüzlerde betimlenmemiş bir ilişki söz konusu idi. Misal bebek temalı bir kartpostal uzaklardaki ailesine doğacak bir bebeğin müjdesini, çiçek buketi temalı bir görsel arka yüzde ifade edilen geçmiş olsun dileğini, kurbanlık kınalı bir koç resmi kurban bayramını resmeder gibiydi.


Kartpostalların posta maliyetlerinin mektuplara nazaran daha düşük olması tercih nedenini arttırıyordu. Öyle ki bir kartpostalın arkasında bazen uzun yazılardan dolayı nerede ise hiçbir boşluk kalmıyordu


Dünya kartpostal tarihi uzun bir geçmişe dayanır. Ancak büyük ölçüde yaygınlaşması, Osmanlı Devleti’nin de katılımcı olduğu 1893 Chicago Dünya Sergisi’yle başlamıştır. Osmanlı’da kartpostalın yaygınlaşması, Max Fruchterman sayesinde oldu. Max Fruchterman İstanbul’a, uyruğu olduğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan 1867’de geldi, iki yıl sonra Yüksekkaldırım’  da bir çerçeveci dükkanı açtı ve 1895 yılında ilk Osmanlı kartpostal serisini Breslau’da bastırmaya karar verdi. Böylece, Osmanlı coğrafyasından panoramalar sunmanın ötesinde, gündelik yaşam, insan portreleri ve siyasi olaylar hakkında ipuçları sunan birer belge niteliğindeki kartpostalların serüveni, 1918’deki ölümüne kadar devam etti. 


Kartpostallar doğuşundan beri propaganda aracı olarak da kullanılmıştır. Sıcak ve soğuk savaş dönemlerinde propaganda kartpostalları müttefik veya düşman ülke insanları arasında dolaşan kartpostallar karşılıklı güç ve güven vurgulaması açısından dikkate değerdir. Özellikle Osmanlının son dönemlerinde yabancıların Abdülhamid Han temalı propaganda kartlarını incelediğimizde Abdülhamid Han ve Osmanlı Devleti imajını yerle bir etmeye çalışır bir amaç güttüklerini rahatlıkla okuyabiliriz. Günümüz mizah dergilerinde aynı işlevi gördükçe geçmişin propaganda kartlarında da oynanan oyunları görmenin mukayaseli anlam kabiliyetimizi arttırdığı da ayrı bir gerçektir.


Ülkeler arası dolaşımı rahat ve ucuz olan kartpostallar üzerindeki pullar da ciddi kültürel,politik,askeri ve siyasi tanıtım argümanlarındandır. Filatelistlerin özenle koleksiyon yaptığı pullardan özellikle eski veya kapanan postane damgalı pulları çok değerlidir.


Kartpostallar ile bir ülkenin, şehrin veya önemli şahsiyetlerin dünyalarına ulaşmamız, haklarında fikir sahibi olabilmemiz ve fikri ve sınai gelişimlerine tanık olmamız pek ala mümkündür. Kartpostallarla Tevfik Fikret kitabı ve Propaganda Kartpostallarıyla Abdülhamid Dönemi, Eski Kartpostallarla İstanbul, Ankara veya İzmir adlı eserler sadece birkaç örnek olarak karşımızda durmaktadır. 


Bir ülkenin tarihi ve turistik özelliklerini pratik ve ucuz yöntemlerle tanıtmanın en kolay yolu kartpostallardır. Ön yüzünde resmedilen konunun dışında arka yüzüne iliştirilmiş kısa notlar da gönderen ve alanın dönemine ait ciddi bilgi ve ipuçları vermesi bakımından önemlidir. Özellikle tarihçiler ve araştırmacılar bir dönemin, kişi veya kurumun izlerini sürerken mutlaka döneme veya şahsa ait mektup ve kartpostalları incelerler. Dolayısı ile kartpostallar değerlendirilen ve arşivlenen ciddi birer belge niteliğindedir.


Seyahat ettiğimiz ülkelerden alınan veya gönderilen kartpostallar, tarihe düşülen birer nottur. Dönemin hali, kültürel varlıklarının farkındalığı, doğal güzelliklerin teşhiri, sanatsal eserlerin, tarihi ve siyasi kişiliklerin tanıtımı, sosyal ve kültürel dokunun ipuçları, özel gün ve bayramların anekdotları ile paylaşılarak insanların zihinlerinde yer edinilmesi düşünülen her konu; kartpostallar ile de sağlanabilmektedir. Onun için kartpostallar hayatın içinde, kültür mozaiğinin birer parçası olarak hep var olmuştur ve var olmaya devam edecektir.


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar