ARTIK TÜRKÜLER BERABER SÖYLENMELİ...

 ( Gelin Canlar Bir Olalım )                                                                                                                                                                                     

Açılım devam ediyor sevgili okurlarım. Aylardır burada açılımı destekleyen yazılar yazıyorum.

Tüm olumsuz koşullara rağmen açılım devam etmeli diyorum. Geçen 7 askerimizi Tokat’ta şehit eden alçaklar da bu kardeşliği ve açılımı engellememelidir. Tam DTP ile (ilgili kapatma) karar verileceği hafta yapıldı bu katliam. Tıpkı 1993 Mayıs’ında 33 askerimizin tam yine böyle barışa yaklaştığımız bir anda katledildikleri gibi, 1980’den beri hatırlarım; Ne zaman OHAL (olağanüstü hal veya sıkıyönetim) bir daha uzatılsınmı diye meclis gündemine gelse; devam kararı çıksın diye onlarca askerimiz veya vatandaşımız öldürülürdü. Kim mi öldürürdü? OHAL’in veya terörün devam etmesinden kimin menfaati varsa bu katliamları onlar yapardı.

Hani Agahta Criste’nin romanları vardır ya? Orada kaidedir. Bir cinayetin işlenmesinde, maktulün ölmesinden kimin istifadesi varsa; katili orada arayın der. Dünya’nın bir çok devleti, ülkemizdeki karanlık odaklar, derin yapılanmalar bu katliamları destekler. Bu problemin devamından maddi-manevi beslenenler bu cinayetleri destekler, devamını temenni eder. Bu tarihimizin her döneminde böyle olmuştur. Daha devlet gibi devlet olamadıkta ondan. Bugün bizim tarihimiz zaten darbeler tarihidir. Saltanatını korumak isteyenler nasıl Emevilerden beri hilafet hatırasına ve geleneğine ters hareket etmiş ve Kerbela’dan beri ortalığı kana bulamışlarsa; bugün de batıl düzenlerinin devamını isteyenler Reşadiye’yi, Aktütün’ü, Dağlıca’yı adeta Karbela’ya çevirmekteler. Yeter ki çatışma devam etsin, kan aksın. Şehit cenazeleri gelsin de slogan atalım diyenler var. Gazi’de, Maraş’ta, Çorum’da mezhep çatışması çıksın da biraz ortaya düşelim diyenler var. Dün Sıffin’de, Camel’de, Kerbela’da rollerini alanlar bugün Tokat Reşadiye’de, Aktütün’de Maraş’da, Çorum’da yerlerini almışlardır. Nasılsa bir kıvılcım yeter kavgayı başlatmak için.

O zaman biz daha bir dik duracağız millet olarak sünnimizde – alevimizde, Türk ve Kürdümüzle hep aynı türkülerimizi söylemeliyiz. Nasılsa açılımlarımızı yaptık gönüllerimizde. Bu Ergenekon uzantılarının (ki buna terör örgütü de dahildir) oyununa gelmeyelim. Birbirimize kırılıp tavır almayalım. Zaten kim kimi nereden nasıl ayıracak. Biz etle-tırnak olmuşuz.

Dış devletlerin ve onların içimizdeki aslen ateist ama bugün kuzu postunda olan maşalarının yapmış oldukları katliamların acılarını içimize atacağız ve milli birlik – kardeşlik projemizi gerçekleştireceğiz. Artık atılan adımdan geri dönüş olmamalıdır. Türküler beraber söylenmeye devam etmelidir. Velev ki onursuz bazı politikacılar olsa dahi…