Belki bir çoğumuz çocukluğumuzda çok severek izlediğimiz “ARI MAYA“ isimli çizgi filmi hatırlar. İyi yürekli bu yavru kahraman kovandaki diğer arılardan farklıdır.Filimde başından geçen ilginç maceralar anlatılır. Bu dergideki yazı konusunu biraz da ondan esinlendiğim için yazdım.
Çok eski zamanlardan beri, “BAL“ değerli bir besin maddesi olarak kabul edilmiştir. Balarılarının çeşitli bitkilerden toplayarak meydana getirmiş olduğu, metobolizma için oldukça faydalı ve birçok hastalığa iyi geldiği bilinen, tedavi özelliği de taşıyan bir enerji kaynağıdır bal. Ayrıca bozulmayan tek gıdadır.
Arılar hakkında neler biliyoruz ?
Arıların yaklaşık 20.000 den farklı türü vardır. Saniyede 250 kez kanat çırparlar ve vızıltılarını bilgiyi iletmek için kullanırlar. Bal arıları toplu halde yaşarlar ve kovanda yaşamın devamlılığı için işbirliği içinde çalışırlar. Bir kovanda işçi arılar, kraliçe arı ve erkek arılar bulunur.Kovandaki bütün işleri işçi arılar üstlenmişlerdir ve gelişimleri ile orantılı olarak görevleri de değişmektedir.
Dış görünüş olarak birbirlerine çok benzemelerine rağmen kovana giren yabancı bir arı kolayca tanınır ve kovandan dışarı atılır veya öldürülür. Bunun sebebi ise şudur: Her kovanda kraliçe arının salgıladığı bir madde vardır ve bu madde bütün arılar tarafından tanınır. Ayrıca kovandaki bütün arılar bu maddeyi kraliçeden alarak aynı kokuya sahip olurlar ve bütün bireyler bu koku sayesinde kolaylıkla tanınırlar.
Alman bilim adamlarının araştırmalarına göre arılar yönlerini bulabilmek için bir tür haritadan yararlanıyorlar. Yani arılar doğadaki birtakım işaretleri akıllarında tutarak hedeflerine ulaşabiliyorlar. Her arının beyninde yaklaşık bir milyon sinir hücresi (nöron) bulunmaktadır.
Bal yapan arılarının dilleri boruya benzer bir yapıya sahiptir. Bu özellikleri sayesinde ana malzemeleri olan çiçek nektarlarını ve meyvelerin nektarlarını son derece kolay şekilde toplayabilmektedirler. Günde 1000 den fazla çiçeği gezip nektar toplayan bal arıları kovana döndüklerinde bu topladıkları ürünlerle bal yaparlar.
Doğanın doğal mimarları arılardır. Peteklerin Altıgen şeklinde olması çoğumuzun dikkatini çekmiştir.
Hiç düşündünüz mü neden altıgendir? Evet, arılar neden sekizgen, veya beşgen gibi geometrik şekiller değil de altıgen petek inşa ederler?
Peki Altıgen nedir ?
Geometrideki altıgen tanımını kısaca yaparsak; Altıgen, altı kenarı ve altı köşesi olan bir çokgendir ve kenar ve alçıları eşit ise düzgün çokgen olarak adlandırılır. Düzgün altıgen altı eşkenar üçgenlerden oluşur. Alanı ve çevresi kolayca bulunur. İç açılar toplamı
( n-2 ) .180 formülünden bulunur.
Bu sorunun cevabını araştıran bilim adamları ve matematikçiler ”Bir alanın maksimum kullanımı için en uygun geometrik şekil altıgendir“ sonucuna varmışlardır. Altıgen şekil , en çok miktarda bal depolarken , inşası için en az balmumu gerektiren bir geometrik şekildir ve arılar en doğru şekli kullanmaktadır.
Aslında matematiğin, geometrinin ve simetrinin en güzel örnekleri doğanın her yerinde görülmektedir. Ancak günlük hayatın koşuşturmacası içinde bu güzelliklerin ne yazıkki farkına varamayız.
Bal üretimindeki ilk aşama bal mumu üretimidir. Birçok işçi arı grup halinde çalışır ve belli sıcaklığa ulaşıldıktan sonra salgı başlar ,salgı beyazken salgı ve polenlerle renk sarıya dönerek bal mumu üretilir. 1 kg bal mumu için yaklaşık 22 kg bal tüketilir.
Kovanlarda dik şekilde konumlanan çıtalara altıgen olarak döşedikleri ballar sabit bir açı ile konumlanmıştır. İlginç bir şekle sahip lan peteklerden kesik alındığında bir ara duvar ile karşılaşılır. Bal mumundan yapılan bu ara duvar ortak bir zemin özelliği gösterir. Balın akmamasını sağlayan çukurlar ise eğim açısının sabitliliği ile ilgilidir.
Petek üretimi ise ikinci aşamadır. İşçi çalışkan arılar orta noktalarda ustaca birleşerek oluşturdukları petekte yamasız bir görüntü oluştururlar. Maksimum kullanımı esas alan bu konumlanmaya çıta kenarlarından başlayan arılar ortada kusursuz altıgenlerle petekleri tamamlarlar. Bu şekil diğer geometrik şekillerle mümkün olmamaktadır.
Aralarında muhakkak boşluk kalacaktır.
Sevgi ve Mutlulukla kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın