Ar-Ge Çalışmalarının Başarısı Patentle Ölçülür

Günümüzde rekabet almış başını hızla gidiyor. Rekabeti etkileyen bir çok unsur var. Ama zengin ülkelere, kârlı şirketlere ve başarılı insanlara baktığımızda en çok teknolojik yeniliklerle rekabet ettiklerini ve elde ettikleri gelirleri paylaşarak zengin olduklarını görüyoruz. IBM bugün ucuz, herkesin yapabildiği bilgisayarlarla zengin olmuyor. IBM devamlı yenilik üreterek rekabet ediyor ve böyle zengin oluyor. Tıpkı Apple, Sony, Samsung, Bosch ve akla gelebilecek diğer “Dünya Markaları” gibi…

Kuşkusuz yeni ürünün rekabete etkisi çok büyüktür. Bu gün kimse 5 yıl önceki bilgisayarları veya cep telefonlarını kullanmıyor. Teknik yenilikler o kadar önemli ki artık ülkeler yenilik yapanları teşvik için enstitüler, araştırma kurumları ve finansal teşvikler ortaya çıkarmakta. Amerika ve Japonya  yenilikçiliği en fazla destekleyen ülkeler konumundadır. 

Türkiye’de ise son yıllarda yenilikçiliğin önemi daha da anlaşılmıştır. Özellikle teknik yenilikler elde etmek için Ar-Ge faaliyetlerine daha da önem verilmesi gerektiği artık çok iyi biliniyor. Ama ihmal edilen veya daha doğrusu çok iyi bilinmeyen bir konu var. PATENT.

Acaba Türkiye’de Ar-Ge’ye harcanan paralar nerelerde kullanılıyor, daha doğrusu Ar-Ge’nin verimi nasıl ölçülüyor? Ar-Ge’nin amacı yüksek lisans veya doktora yapmış kişilere iş bulmak değil, onların yardımıyla piyasaya rekabetçi ürünler çıkarmak ve kâr elde etmektir. Peki rekabetçi bir ürün elde etmek için Ar-Ge çalışmaları yapıldı ve sonunda piyasaya sürüldü diyelim. Tüm bu çalışmaları kayıt edip Ar-Ge çalışmaları sonucunda ne kadar kâr elde edildiğini tespit etmek pratik olarak çok zor ve maliyetlidir.

Piyasaya sürülen yeni ve rekabetçi ürünler kaydedildiği tek bir veri tabanı vardır, o da patent veri tabanıdır. Patent, yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunu aşan yeniliklere verilen bir koruma belgesidir. Ar-Ge çalışmaları yapılıp piyasaya sürülen her bir ürün eğer rekabetçi ise taklit edilme ihtimali vardır. Taklit edilme ihtimali olan her bir ürün mutlaka patentlenmelidir. Dolayısı ile yeni ve rekabetçi ürünler ile patent sayıları arasında doğru bir oran vardır. Bir yerde ne kadar yeni ürün elde ediliyorsa o kadar patent var demektir. Buradan şu sonuç çıkabilir; Ar-Ge faaliyetlerinin verimi patentlerle ölçülebilir.

Dünyada teknolojik olarak öne çıkmış ülkelere bakıldığında bu ülkelerin gayri safi milli hasılada en çok Ar-Ge bütçesi ayıran ve bunun sonunda da en çok patente sahip olan ülkeler olduğu görülecektir.

Güzel günler dileklerimle,