Profesyonel lig kurulduğu günden beri ilk 12 hafta sonunda, 3 büyüklerin sıralamada ilk dört dışında kaldıkları hiç görülmemiştir. Hepsinin sezona kötü girdikleri görülsede birisi mutlaka tepede oluyordu. Bu durumun üç büyüklerin kötü oluşundan mı yoksa diğer kulüplerin büyük aşamalar katetmesinden mi olduğu ise tartışmaya açık bir konu..
Bugün gelinen noktada ligi sürükleyen, ligin "futbol oynayan" diye tabir ettiğimiz takımları Anadolu takımları. Başta 27 senelik şampiyonluk hasreti çeken Trabzon, ardında gerçekten iyi yönetildiğini düşündüğüm, kaynakların şehir takımına aktarıldığı bir belediyeye sahip olan Kayserispor, sonra geçen senenin şampiyonu Bursaspor, bunların yüksek performansının etkilediğini düşündüğüm bir Antalya ve Manisa.
Anadolu takımlarının bu yükselişi ile ilgili olarak konuşulacak çok şey var. Bu durumun birçok etkeni olduğunu düşünüyorum. Ancak bunu gelecek sayılarda sizinle paylaşacağım. Ancak size hemen bir küçük açıklama yapayım; bu bahsettiğim takımların hocalarına dikkat! İçimizden bir olan Şota haricinde hepsi Türk... Dediğim gibi, bunu daha geniş konuşacağım...
Geçen sayıda sevgili kardeşim Gökhan Yıldırım bana bir cevap vermiş, yada verdiğini zannetmiş. Çünkü ben o yazımda şişirilmiş, pompalanmış ve abartılmış bir Beşiktaş'tan bahsetmiştim. Kadıköy'e gelmiş kalesinde birçok net pozisyon vermiş, yapmış olduğu yıldız transferlerinin ayaklarını izleyen, asla takım olma becerisini gösterememiş, orta sahasını sönmüş yıldızlarla doldurup (Aurelio, Guti, Quaresma) arkaya atılan her topta kalecisine kabuslar yaşatan ligin 8. sırasını görmüş Beşiktaş'tan bahsetmiştim. Ve DOLANDIRILDIK!!! demiştim. Sevgili Gökhan kardeşim benim bu yazdıklarımın içinden bula bula "biz daha çok pozisyona girdik" cümlesini bulmuş ve pembe gözlükleriyle sevgili Beşiktaş'ına bakmaya devam etmiş. Hala Beşiktaş'ı anlatıyor ve haklı olduğunu düşünüyor. Bu yolda sana başarılar dilerim sevgili kardeşim...
Ezeli ve "TEK" rakibimiz Galatasaray'ın da durumu hiç iyi değil. Ancak onlar bunun farkında ve pembe gözlükleri atmış durumdalar. Gerçi çok geç kaldılar ama birşeyler yapma adına hoca değişikliğine gittiler. Ne acıdır ki; aslında sorunun hocadan değil yönetimin yapmış olduğu transfer hatalarından olduğunu, getirdikleri yeni hocaları 4. haftasında itiraf etti ve "Kiralık futbolcu istemiyorum" dedi... Bugün yönetim kurulu toplanacak ve dün gece evlerinde Manisa'ya verdikleri 3 puanın müzakeresi yapılacak. Belki de bu müzakereden çok bir veda toplantısı olacak...
Aykut Kocaman'ın oturtmaya çalıtığı sistem ve takıma vermek istediği "Her nerede ve ne şartla olursa olsun kaliteli futbol ve kazanma isteği" bu süreçte her ne kadar sancılı haftalar yaşatsada Fenerbahçe Taraftarı için ileriye dönük güzel mesajlar vermektedir... Bu yolda ona ve ona yardım edecek bizlere Allah cc kolaylık versin... Umarım bu süreci bir an önce atlatır ve geçen seneden gelen üzüntümüzü bir daha hatırlamamak üzere giderir...
Anadolu İhtilali yazıma gelecek sayıda İstanbul'un Çöküşü ile devam edeceğim inşallah... Herkese hayırlı bayramlar...
Facebook Yorum
Yorum Yazın