Ak Parti Sivas Vekili Ä°smet Yılmaz, 258 oyla Meclis BaÅŸkanı oldu. Bu bir Meclis BaÅŸkanı seçiminden çok daha fazlasıydı ve dikkatle izlendi. Çünkü günlerdir konuÅŸtuÄŸumuz koalisyon seçenekleri için bir gösterge olacaktı.
Bu arada sanki seçim bitmemiÅŸ gibi aynı söylemler, boyutlarını aÅŸan kırmızı çizgiler, istemezükçüler ve çözüm yerine sorundan beslenmeyi tercih edenlerin geçiÅŸ töreni devam ediyordu.
KılıçdaroÄŸlu’nun; “Üç siyasi parti de seçim öncesi ‘AKP otoriterliÄŸinin sonlandırılmasını’, ‘demokratik hukuk devletinin yeniden oluÅŸturulmasını’, ‘baÅŸta 17-25 Aralık olmak üzere yolsuzlukların üzerine gidilmesini’ öncelik olarak açıkladı. Halk da sandıkta yüzde 60’a, bunun için yetki verdi. ‘Bir sonraki seçimi deÄŸil, Türkiye’yi düÅŸünen her siyasetçinin görevi bu sorumluluÄŸu yerine getirmektir’ diye düÅŸündük.” demesi, açıkladıkları 14 maddenin hiç birinde çözüm sürecinden bahsedilmemesi; MHP’nin, HDP’yi yok sayması ve HDP’nin, içeriden veya dışardan desteklediÄŸi herhangi bir oluÅŸumda yer almayacağını belirtmesi, nedense DemirtaÅŸ’a hoÅŸ bir melodi gibi geldi.
AKP-CHP koalisyonuna hatta AKPMHP ye de olumsuz bakmayan ancak, AKP-HDP gibi bir seçeneÄŸin olmadığını, CHP-MHP-HDP koalisyonun, (gönlünden geçen buydu) istese de olamayacağını gören DemirtaÅŸ/HDP siyasetteki tek gayesinin ve en büyük projesinin AK Parti/ErdoÄŸan’dan kurtulmak olduÄŸunu ortaya koymuÅŸ oldu.
Üç partinin, meclise girme nedeni asla iktidar olmak ve ülkeye hizmet etmek deÄŸildi. Mâlum takıntılarına bir nebze ÅŸifa bulmak içindi tüm çaba ve gayretleri.
“Seni BaÅŸkan yaptırmayacağız” derken, sistemin bekçilerine omuz veren HDP, barajın Kürtler için asabiyet baÄŸlarını sıklaÅŸtıran haklı etkisinden yararlanması ve oy almak için ilginç ittifaklara baÅŸvurması, seçime kadar absorve edilmiÅŸ olabilir. Peki ya ÅŸimdi!
Saçma ve mesnetsiz iddiaları ve sürekli yalan haber yayan medyaları ile geleceÄŸi yerin, halkının nezdinde CHP’den daha fazla olamayacağını, biraz siyaset sosyolojisi ve tarih okuyarak görebilirler.
Ak Parti, yanlış yaptı, bedelini ödedi ve ÅŸimdi bunlarla yüzleÅŸip aynı zamanda birinci parti olmasına raÄŸmen, ilk ve tek ÅŸartının ülkenin geleceÄŸi ve bir Hükümet kurulması gerekliliÄŸini savunurken, sanıyor musunuz ki; bu, sokaktaki insanın gözünden kaçıyor..
Ortak amacı nefret olanların, baÅŸarısızlığı kaçınılmazdır. Zira; bu duygu, ne akıl bırakır ne izan. Huysuz, mızmız, şımarık çocuklar kadar sevimsiz olursunuz.
M.BaÅŸkanı seçiminde, CHP’ye oy veren HDP’lilerin, kimseye oy vermeyen MHP’lileri suçlaması da ayrı bir akıl tutulması. Ne demiÅŸtik; akıl izan kalmaz!
Evet, blok da çatı da, çökmüÅŸtür; geçmiÅŸ olsun! Çatısı nefret olanın, zemini dostluk olur mu sandınız! Geriye kalan kırmızı çizgiler de once pembe, hatta yakında maviye dönüÅŸebilir. Bu saatten sonra, AK Parti’nin payandası suçlamalarından yılan MHP ile koalisyon zor görünüyor; zira istemiyor da. Ancak, dışarıdan desteklemem de demiyor. (Azınlık Hükümeti)
Yine, HDP’deki 29 geçersiz oy kullanan vekil de, dışarıdan desteklemem demiyor. (Öcalan faktörünü unutmayalım) Gelelim CHP’ye, “sana mecburum” ÅŸiirini, akÅŸama sabaha okumaya baÅŸlayacak.
Muhtemelen, yeni seçilen vekillerin baskısıyla kurulacak bir seçim Hükümeti ile bu dönemi atlatacağız. AKP-CHP koalisyonuyla, fazla suya sabuna dokunmadan, acil ve cari politikalarla seçime gidilecek.
Sonuçta hepimiz, biraz mola verip, sorunları da çözümleri de donduracağız. Nefretçiler de bir ölçüde rahatlayacaklar. Kürtler’e gelince; temsil sorununu bir daha gözden geçirecekler. Ak Parti ve CHP koalisyonunun, bürokratik oligarÅŸiye moral verme ihtimali güçlü olmakla birlikte, 13 yılda pratikte yaÅŸanan deÄŸiÅŸimin, bürokratik zihniyeti yeneceÄŸi ihtimali de oldukça güçlü. Ya da artık bazı kaygılarımızla karşılıklı olarak yüzleÅŸme zamanlarından geçerek, asgari bir zemini bulmak zorunda olduÄŸumuzu görüp normalleÅŸeceÄŸiz. Kavganın yerini, rekabetin almasının tek yolu bu gibi duruyor.
OrtadoÄŸu’da hareketli günler yaÅŸanırken ve IŞİD tehlikesi sınıra dayanmışken, bir seçim sürecindeki gevÅŸemeler, gerek azınlık Hükümeti ve gerekse bir koalisyondan daha iyi deÄŸildir. Kaldı ki, en uyumsuz ortaklar bile, iÅŸin ciddiyetini görünce, aklını başına toplayacaktır.
Sosyoloji, karar verdi ve parçalı bir meclisimiz oldu. Parçalanmak bazen, bütün olmak için yararlıdır; her ne kadar bir paradox gibi görünse de, saÄŸlıklı bir toplum olmak için, önce bölünmek gerek..
Facebook Yorum
Yorum Yazın