Muhammed Deniz GENİŞ

Muhammed Deniz GENİŞ

Mail: yazarlar28@teknikelektrik.com

Ahlak Örtüsü Olmayanı, Başörtüsü Dindar Yapmaz!

Sevgili okur! Ateşte yanmayacak bir elbiseyi tanıtmak istedik.

 

Sadece itfaiyecilerin değil herkesin giyinmesi gereken bir elbiseden bahsediyoruz. Kâinatı yaratan rabbimizin verdiği habere göre bu elbiseyi giymeyen kimsenin yanacağını hatta ve hatta cehennemde kendisinin yakıt olacağının aşağıdaki ayette şöyle buyuruyor;

 

“Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.” Tahrim 66/6

 

Bahse konu olan elbisenin türü, markası nedir ve nerede satılıyor?

Adı; “takva” elbisesidir.  Kur’anı kerim menşe’li olup her bedendeki insana özel olarak biçilmiştir. Dünyanın her yerinde bulunur ve ücretsizdir. Bize sadece onu giymek kalıyor. Evde, iş yerinde, okullarda, misafirlikte kısacası yaşamın her alanında giyilir ve kullanılır.

 

Takva, insan ruhundaki manevi gücün artırılmış en şuurlu İslami inancın akıl ve beyinde yoğunlaşmış halidir. Yani takva kendini gösterebilen manevi bir elbisedir. Akıl ve düşünce ile elde edilir. Dolayısıyla güçlenmiş kişiliğin bağışıklık kazanmış halidir de diyebiliriz.

 

Kişiliğin bağışıklık kazanması ise İslam’ın gerektirdiği namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, kelimeyi şahadetin gereğini yapmak, kazanılan malın zekâtını vermek gibi İslam’ın ana düsturu olan kuralları harfiyen yerine getirmekle gerçekleşir.

Haramlardan kaçınmak büyük ve küçük günahlara dikkat etmek ve isyandan kaçınmak takvanın artmasına inancın yoğunlaşmasına sebep olur.

 

Hayatımızın her safhasında bir işi yapacakken bizi gözetleyen rabbimizin rızasını tercih ederek yapmaktır. Çirkin ve iffetsiz işlerden uzak durmak, başımıza gelmesini istemediğimiz bir şeyi yapmamaktır. Allahtan sakınmak, onu belirlediği sınırları aşmamaktır takva elbisesi!  Dünyada bu takva elbisesini giyenler için, ahirette Allah’ın c.c. nazarında en değerli olanlardır.

 

“Muhakkak ki, Allah yolunda en değerli olanınız, takvaca en ileri olanınızdır.” Hucurat 49/13

 

“Biz bunu (Kur'an-ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.” Meryem 19/97

 

Madem Kur’an la uyarılıp ve müjdeleniyorsak takva elbisesini yine ondan öğrenelim!

 

“Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek bir giyimlikle, bir de sizi süsleyecek elbise gönderdik. Takva örtüsü (Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşamak) ise daha hayırlıdır. Bunlar; Allah'ın ayetlerindendir. Olur ki insanlar düşünür de ders alırlar.”  Araf 7/26

 

Bu ayeti kerimede geçen elbise ikiye ayrılmıştır. Bedenimizi öreten çeşitli elbiseler, birde takva elbiseleridir. Giyilen elbiseler zamana göre çeşitli maddelerden ve modellerden yapılmaktadır. Takva elbisesi ise, helal ve haramdan sakınmak, edep ve güzel ahlaktan meydana gelmektedir. Bu elbisenin örteceği yer akıldır. Akıl ise vücudumuzun baş’ında olduğu için çaput veya türban ile örtünmez, takva ile örtünür. Eğer biz aklımıza, düşüncelerimize ve eylemlerimize takva elbisesi ile örter veya giydirirsek, ancak o zaman cehennem ateşinden emin olabiliriz. Bu elbiseyi ateş yakmaz, çünkü rabbimiz Kur’anı Kerimde şöyle buyuruyor;

“Gerçek şu ki, muttakiler için 'bir kurtuluş ve mutluluk' vardır.” 

Nebe 78/31

 

“(Ey elçi), Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan beri alsınlar ve ırzlarını zinadan korusunlar. Bu, kendileri için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, onların bütün yaptıklarından haberdardır. Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar…” Nur 24/30,31

 

Tesettürün mecazi manasını, takva elbisesinin yanında birde zahiri manalarına değinelim.

Tesettür denilince akla gelen ilk şey kadınların giyim tarzıdır. Oysa tesettür sadece kadınlara değil, aynı zamanda erkekler de farzdır. Konu ile alakalı ayetleri inceledikten sonra düşündüren bir yorum aktaralım.

 

BİSMİLLAHİRAHMANİRAHİM

“Ey Âdemoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.” Araf /31,32

 

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, zinetlerini (süslerinin takılı olduğu boğaz, baş, gerdan, kol, bacak ve kulakları gibi yerlerini) açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz, eller ve ayaklar) müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üzerine koysunlar (göğüs ve boyunlarını göstermesinler). Zinetlerini (ve süs yerlerini) ancak şu kimselere göstersinler (gösterebilirler); Kocalarına, yahud babalarına, yahud kocalarının babalarına, yahud kendi oğullarına, yahud kocalarının (başka anadan olma) oğullarına, yahud kendi erkek kardeşlerine, yahud erkek kardeşlerinin oğullarına, yahud kız kardeşlerinin oğullarına, yahud müslüman kadınlarına, yahud ellerindeki cariyelere, yahud (şehvetsiz ve kadına) ihtiyacı olmıyan (sırf yemek peşinde koşan) uyuntu kimselere, yahud henüz kadınların gizli yerlerinin farkına varmamış olan (erkek kadın münasebetini bilmiyen) çocuklara. Gizledikleri zinetleri bilinsin diye, ayaklarını da (yere veya birbirine) vurmasınlar (erkekleri kendilerine meyil ettirmesinler). Ey müminler! Hepiniz Allah’a tevbe edin ki, dünya ve ahiret saadetine kavuşasınız.” Nur 24/31

 

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (dışarı çıkacakları zaman) bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” Ahzap 33/ 59

 

"Hayız’dan kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar zinet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır." Nûr, 24/60


Tesettürü Cenab-ı Allah’ın istediği ölçü ve standartlarda hem kadına ve hem de erkeğe takva elbisesi ile birlikte giyinilmesi, örtünülmesini gerektiğini anlıyoruz.  Değişen zaman, şartlar, mali durum ve batıdan etkileşimleri değerlendirdiğimiz de ulaşılan nokta düşündürücüdür.

MODAIZM (FASHIONISM):  Evirilen dindarlık, eğilen dindarların hangi limana demir atacakları belli değil. Bu süreçte tesettürde modalaşmak ta gecikmedi. Tesettürden teşhire geçişte insanımız zorlanmadı. Kadının ziynetini örtmek amacına yönelik olan tesettür, bugün kendisi ziynetleşti.  Vücudu örtmesi beklenirken, tesettür üzerinden vücut gösterisi teşvik görüyor… Tesettürün felsefesi zedelendi. Amacı unutuldu… Hikmeti kayboldu… İsrafı teşvik eden, hazları yücelten, arzuları kışkırtan, tüketimi tahrik eden bir seyirlik ve reklamlık öğeye dönüştü örtü… Kadını vitrine taşıyan modernizim, bizatihi kadının varlığına kastetti… Örtü, dürtü vesilesi oldu… Yine insan sormadan edemiyor: Kıyafetlerin şıklığı mı yoksa o kıyafetlerin içindeki kifayetsizlerin cazibesi mi daha ilgi çekici? Arabesk yaşama uyumlu bir aksesuara dönüştü tesettür… Anlaşılan, bu modavari başörtüsü ve kıyafetler daha uzun zaman başımızı ağrıtacağa benziyor… Peki, ne yapmalıyız? Tabutun markasını, kefenin modasını tefekkür ederek, gündemi değerlendirmeliyiz... Ve de kendimizi takva örtüsüne ikna etmeliyiz… Yani yeniden iman etmeliyiz.

  

“Ey inananlar, Allah'tan nasıl sakınmak lâzımsa öyle sakının ve ancak Müslüman olarak can verin.” Ali imran 3/102

 

Şekilciliğe sokulmaması gereken örtünme meselesinde takva yoksa, hiçbir işe yaramayacaktır. Nasıl emredilmişse böyle yapılması ve giyinilmesi gereken bir olgudur tesettür! İşte ateşin yakmayacağı takva elbisesini beden tesettürü ile giyinenlere Mevla’nın vaadi ne güzeldir.


“Cennet de, takva sahipleri için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır.” Kaf 50/31

 

Evet, durum bu; “Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz”

 

1Ramazan KAYHAN 

2Nureddin YILDIZ

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar